Yüzleşmenin 2.bölümüne hoşgeldiniz.
En büyük yüzleşme Hyunho arasında geçeceği için onu sona bırakmak istedim.
Hyunjin Taehyung'un evden ayrılmasıyla gerginlikle Hyungunu bekliyordu hâlâ ona ne anlatması gerektiğini bilmiyordu. Aklında hep bir acaba vardı. Ya Hyungu da onu bırakırsa ne yapardı? Ya o da annesi gibi Hyunjin ibne diye onu cezalandırısa? O tek bir kişiye güvenmişti bu hayatta ama o kişiyi de yüzüstü bırakmıştı.
Hyunjin düşünceleri arasında boğuşurken kapının açılmasıyla hızla kafasını kaldırdı "Hyung?" Hyungwon elindeki bardakları masanın üzerine bırakıp Hyunjin'e döndü "Sen seviyorsun diye çikolatalı süt yaptım" Hyunjin kafasını sallamakla yetindi sadece "Neler olduğunu anlatacak mısın Hyunjin? Önce okuldaki çocuk. Neydi adı? Minyu?" Hyunjin hemen Hyungwon'u düzeltti "Minho." Hyungwon ufak bir tebessümle kafasını salladı "Pekala. Önce Minho sonra bugün Taehyung'la bakışmalarınız, geçen gün annene burada olduğuna dair yalan söylemişsin neredeydin Hyynjin? Neden annene yalan söyledin?" Hyunjin dudaklarını dişledi sertçe "Yalan söylemedim sana gelmiştim hem Taehyung Hyung'la da aramda bir şey yok" Hyungwon sabır dilenir gibi baktı "Hyunjn karşında bir aptal yok belli ki bir şeyler ters gitmiş anlat bana sana yardım edeyim sen benim kardeşimsin" Hyunjin dolmaya başlayan gözleriyle Hyungwon'a baktı.
Küçük bir çocuk gibi Hyungwon'a baktı ardından kafasını iki yana salladı "Sana doğruları anlatsam sende benden nefret edersin Hyung. Ben düşündüğünden de korkunç biriyim. Sadece Taehyung'la olanlar değil" Hyunjin son söylediği cümleyle hızlıca sustu. Hyungwon kaşlarını çatarak Hyunjin'e bakmaya başladı küçük kardeşini hiç mi tanıyamamıştı? "Ne oldu Taehyung'la aranızda?" Hyunjin yatağın üstünden çantasını alıp kapıya doğru ilerlemeye başladı ama Hyungwon Hyunjin'in kolundan tutup durdurdu "Ne oluyor Hyunjin? Bu sır saklama olayı fazla uzadı" Hyunjin sertçe kolunu çekti "BIRAK BENİ ANLATSAM NE ANLAYACAKSIN Kİ ABİMİN YANINA GİDECEĞİM" Hyunjin daha fazla oyalanmadan hızlı adımlarla evden çıktı ardından bir taksiye binip mezarlığa doğru gitmeye başladı. Onu yargılamadan dinleyeceğine emin olduğu tek kişi Hyunguydu.
Mezarlığa gelince derin bir nefes alıp taksiden indi taksicinin arkasından söylediklerini duymuyordu bile şu an sadece içindekileri birine anlatıp rahatlamak istiyordu. Abisinin mezarının önüne gelince gözünden bir damla yaş düştü "Hyung özür dilerim" ne için özür dilediğini bile bilmiyordu sadece her şeyi berbat ettiğini biliyordu "Ben kendime söz vermiştim ama tutamadım ben senin gibi olmayacaktım Hyung. Ben annemi gururlandıracaktım ben iğrenç bir ibne olmayacaktım ama elimde değildi Hyung ben en yakın arkadaşıma aşık oldum annem bunu öğrenmesin diye o kadar... O kadar kötü şeyler yaptım ki sadece Minho'ya da değil, o kadar insanın canını yaktım ki" gözlerinden akan yaşları silip devam etti "Ben çok kötü biriyim değil mi? İbneliğimi gizlemek için diğer eşcinsellere o kadar kötü şeyler yaptım biliyorum aynılarını şimdi Minho'da yaşayacak ama ben buna engel olmadım Hyung olamadım" akmaya başlayan gözyaşlarını hızla sildi Hyunjin.
Derin bir iç çekip devan etti "Minho'dan ne zaman hoşlandım bilmiyorum Hyung ikimiz için özel kolye aldığında mı yoksa herkesten önce beni düşünüp ben mutlu olayım diye her şeyi yaptığında mı bilmiyorum" Hyunjin'in düşünceleri sabir değildi şu an hiçbir şeyi mantıklı düşünemiyordu. Hyunjin gözünden akan yaşlara engel olamıyordu neden ağladığını kemdisi de bilmiyordu "Hyung ben ona aşık olamazdım ama bunu sende biliyorsun ona aşık olmam demek hem benim hem de onun felaketi olurdu. Ben... Ben sana verdiğim sözü tutmaya çalıştım annemin aynılarını bana yaşatmasına izin veremezdim Hyung ben çok korktum" Hyunjin sanki karşısında abisi varmış gibi mezar taşına başını yasladı "Ondan uzak durmaya çalıştım bir süre saçma sapan sebeplerden kavga çıkardım eğer ondan uzak durursam bu saçma sapan his geçer sandım çünkü ama geçmedi Hyung ben onu o kızla her gördüğümde kıskandım, bana her iyi davrandığında unutlandım belki hakkım yoktu ama umutlandım Hyung bir aptal gibi yavaş yavaş ona aşık oldum ve kendimi engelleyemedim bile. Bir gün yine saçma sebeplerden dolayı kavga ettik sonra ben biraz nefes almak için sahile indim sonra onunla tanıştım" Hyunjin derin bir nefes aldı.
Hayatında yaşanan son gelişmleri anlatırken bir yandan rahatlarken bir yandan nefesinin sıklaştığını hissediyordu "Taehyung'la tanıştım. İlk başta her şey iyiydi hatta onun Hyungwon Hyung'un yakın arkadaşı olduğunu öğrendim ama onda içime sinmeyen şeyler vardı yine de onunla konuşmaya devam ettim sonuçta bende sütten çıkma ak kaşık değilim değil mi Hyung? Kardeşin artık çok kötü biri oldu Hyung ben özür dilerim böyle olsun istemezdim" Mezar taşına daha sıkı sarıldı Hyunjin "Daha sonra o beni tehdit etti Hyung eğer Minho'nun gay olduğunu tüm okula ispat etmezsem herkese benim ibme olduğumu söyleyecekmiş hatta anneme bile ben bunun olmasına izin veremezdim kabul ettim bu yüzden Taehyung'un teklifini tek bir saniye bile düşünmeden. Hem Minho benim gibi bencil birini haketmiyor değil mi Hyung?" Hyunjin yorgunlukla ayağa kalktı belki anlatması gereken çok şey vardı ama bu gece fazlasıyla yorulmuştu belki eve gider bir duş alır sınra da uyurdu.
Arkasını döndüğünde görmeyi en son beklediği bedeni gördü. Minho'yu. Onun burada ne işi vardı ne zamandır buradaydı? "Senin burada ne işin var?" "Biraz konuşuruz diye düşündüm yanılmış mıyım?" Hyunjin bir iki adım geriledi "Çok yorgunum Minho lütfen daha sonra konuşalım" Minho kafasını iki yana salladı "Benim kadar yorgun olamazsın Hyunjin o yüzden sakın itiraz etme bu gece her şeyi konuşup aramızdaki her şeyi bitirelim merak etme beni bir daha görmeyeceksin yarın sabah 10'da Amerika'ya gidiyorum ailemin yanına o yüzden bu gece her şeyi konuşalım ve bitsin bende yüreğim rahat bir şekilde orada yaşayayım sende ne yapmak istiyorsan onu yap" Hyunjin duyduklarıyla sarsıldığını hissetti gerçekten onu bırakıp gidecek miydi? Ondan bu kadar çabuk mu vazgeçmişti?
Herkese merhaba nasılsınız?
Bölümü nasıl buldunuz?
Veee en önemli soru Hyunho yüzleşmesinden beklentileriniz neler?
Lütfen oy ve yorumlarınız unutmayın teşekkürler🩷🩷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaşız||Hyunho
FanfictionSınıfın homofobik ikilisi olan Hyunjin ve Minho'nun bir oyun sonucu zamanla birbirlerine hisleri oluşmaya başlar. "Sana çok azdım bir öpücük yolla bana Hyunjin" Hyunjin sınıftakilerin bakışlarını umursamadan Minho'ya döndü sonuçta onlar arkadaştı bu...