Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
Oy ve yorum çok düşük emeğimin karşılığını alamıyorum
🍃~Ateş Lordu~
"Ne demek o kadının gitmesine engel olmaya çalışmadın! " artık tamamen Zern'in ruhunu yok ettikten sonra bedenim daha da güçlenmişti. Şimdilik kendi bedenime zarar gelmemesi için onun işe yaramayan bedenini bir kalkan misali kullanıyordum.
"Baba bana gerek kalmadı. Tam Lina denen o ölümlüyü gitmemesi için arkasına takılmışken Miya ve Gusion benim varlığımı fark etmeden benden önce davrandı ve kızı durdurdular."
Sonuç olarak hâlâ Arafta'ydı. Bu iyi bir şeydi şayet kendi dünyasına gitmiş olsaydı Zern yolu ile koluna kazmış olduğum tılsım bir işe yaramazdı. Savaş gününe kadar o fani hayatta kalması gerekiyordu. Daha sonra zaten herkes gibi o da yok olup gidecekti.
Yeni bir düzen başlayacak sadece bana itaat eden bir kesim ile yepyeni bir yaşam başlayacaktı. Böylelikle kimse beni bir daha zincirlere vurmaya bile cesaret edemeyecekti.
Ares Labrenos ve onun tarafındaki herkes o gün yok olmaya yüz tutacaktı. Bana yalvarış şekli bile şimdiden gözlerimin önünde net bir şekilde beliriyordu. Bu beni aşırı derecede keyiflendirmişti.
Karşımda başını eğmiş olan oğlumda bakışlarımı gezdirdim. Onun görevi aşırı derecede tehilke barındırıyordu. Eğer Ares olur da bir şekilde onun hain olduğunu anlarsa aynı kızımı yok ettiği gibi onu da yok ederdi. Bir çocuğumu daha onun ellerinde yok oluşunu seyredemeyecek kadar kin gidiyordum ona. Aklıma Zern'in abisini intikam uğruna yok etme noktasına gelmesini hatırladım. O da aynı benim gibi ondan nefret ediyordu. Onun zihnini ele geçirmeseydim şimdiye kadar bana çoktan karşı gelmiş tekrar abisi ile bir şekilde birleşirdi. Ve bende şu anda olduğum kadar güçlü olamazdım. Zern kendi vücudunu bilmese de vücudu Ares'in kanından olduğunu için beni daha eşsiz ve güçlü kılmıştı.
Bedenimde artık onun ruhunun izleri ve kanı mevcuttu. Yenilmez hissediyordum. İçimde her geçen gün büyüyen intikam ateşi beni yakıp kavuruyordu. Artık şu üç hafta bir an önce geçsin herkes bu ateş ile tanışasın istiyordum.
Bana boyun eğmeyen her bir ruhu küle çevirecektim.
Gökyüzü o gün inanılmaz bir kızıllık ile kaplanacaktı. Yerdeki herkesin kanının kızıllığı ve benim ateşimin kırmızılığı göğe yansıyacaktı.
Arkamda yer alan çocuğuma döndüm. Hâlâ başı eğik bir şekilde beklenmekteydi.
"Sonuç olarak hâlâ burada. Ares'in yanında olmalı öyle değil mi?"
"Evet öyle kalbinin attığını söyledi diğerleri. Kontrol edemediğini bu yüzden Araf'ta kar fırtınası başladı. Her yeri buz tutmaya başladı. "
"Ares güçlerini kontrol edemiyor kalbinden dolayı öyleyse. "
"Evet kardan göz gözü görmüyordu. Bende hemen size haber veremeye geldim. Lina denen ölümlü de Ares'in yanına gitti endişe ile ."
"Tabi gider. Ona aşık sonuçta. Aşkları midemi bulandırıyor. Yıllarca buralarda hüküm sürüyorum ilk kez birine aşık oldu."
"Evet. İlk kez hayatında bir kadın var." Histerik bir gülüş yayıldı dudaklarımdan. Karşıdaki altın şamdanda yanan mumların alevi daha da hararetlendi bedenimde yayılan sıcaklıktan dolayı. Zern'in bedeni beni iyice beslerken iyice derin yanıklar almaya başlıyordu. Savaş gününe kadar diri dursa iyi olurdu. Tüm bedenindeki gücü emdikten sonra zaten küle dönecekti aynı ruhu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHPERİ IV +18
Fantasia-Tamamlandı- [+18 cinsellik, hayali varlıklar vardır. ] O gece Tanrı küçük kızın gözyaşlarına kıyamadı, Bir annenin rahminden var ettiği küçük kız yıpranmış, kırılmış, gözlerindeki yaşama sevinci son bulmuştu. Yağmurlardan nefret etti önce, soğukt...