XIII. ~Kül ~

18.9K 1.1K 1.4K
                                    

Şarkımız: [Chase Atlantic : Swim]

(Hayalet okuyucu olmazsanız ve görüşlerinizi  belirtirsiniz sevinirim.)

                             🍃

Şaşkınlığımı  hâlen sürdürürken bir anda Ares'in yüzüme doğru eğilmesi ile tekrar 
ona  odaklandım.

"Ne oldu gelmek istemezsen tek de  gidebilirim."

Hayır zaten en başından beri dünyaya gitmek isterken ayağıma gelen fırsatı kaçıramazdım.

"Hayır, seninle geleceğim."

"Güzel ben de öyle tahmin etmiştim zaten."

Gözlerine tekrar odaklandığımda elinin tersi ile yanağımı okşadı.

Soğuk ama ipek yumuşaklığındaki teni  insanı  mest ediyordu.

Elinin üzerine elimi koyunca çekme gereği duymadı.  Eli yavaşça çenemin altında yerini alınca yüzümü olabildiğince yukarı kaldırdı. Ve az önceki eğilmiş halinden daha  yakındı. Kalbim göğsüme baskı uygularken  kalbimin  gümbürdüsünü duymuş olacaktı ki sol elini kalbimin üzerine koydu ve tamamen ikimiz de sessizliğe büründük.

Kalbimin atışını duymasını istemiyordum. Tam ondan uzaklaşacakken çenemin altından çektiği eli ışık hızıyla belimi kavradı.

Yerimden ne kadar kıpırdansam da o kadar sert kavramıştı ki milim bedenimi oynatamıyordum.

"Kalbin ölümlü..."

Devam etmesini istemiyordum.  Onu sevdiğimi, ona zaafım olduğunu onun dudaklarından duymak istemiyordum çünkü onun kalbi ne yazık ki atmayacaktı.

"Ares sus..." Ağlamak istiyordum. Neden böyle olduğunu anlamıyordum. Ama tek taraflı sevginin ikimiz için de bir yararı olmadığını çok iyi anlıyordum.

"Kalbin çok hızlı. Parmak uçlarıma dokunacak kadar şiddetli atıyor. " Elini kalbimin üzerinden çekti. Ve eğmiş olduğum başımı  bir kez daha yukarı kaldırdı.

Ne ara bu hâle gelmiştik bilmiyordum. Benim merkezime girdiği anda işler tamamen yokuş aşağı sürükleniyordu.

Gözlerine bakmaktan korkar hâle geldiğimde yalnızca benim bu hâlde olmam ise üzüyordu.  Beni sevmesini isterdim.  Ne yazık ki sadece istekten ibaretti.

Tekrar söze başlamışken ağzından çıkacak her kelime beni korkutuyordu. Çünkü bu durum saçmalıktan ve imkansızlıktan beslenen bir çıkmazdan başka bir şey değildi.  Bunun sonu yoktu. Ares'in benim gibi hazırlamış bir sonu yoktu. Teslim etmesi gereken bir ruhu yoktu.

Zamanı gelince herkesi unutacak bir yaşantısı yoktu. 

Ama ben öyle değilim zamanı gelince Ares'i son kez görüp ebediyete uğurlancaktım. Ares ise hâlen burada yalnız başına yaşamını sürdürmeye yeni gelen ruhları ile tanışmaya devam edecekti. Döngü bundan ibaretti.  Değişmezdi...

" Senin bana zaafın var öyle değil mi?Diyince olabildiğince yok olmak adına bir anda iyice doğruldum ve çenesini yüzme yaklaştırdım.

Dudaklarımı dudaklarına bastırınca bir an da beni kucağına alması ile başımın döndüğünü hissetim.  Başımı döndürdüğünü hissettim...

Birkaç saniye hiçbir  şey yapmadı karşılık da vermedi ama dudaklarını da çekmedi. Tam kucağından kalkacakken belimden tekrar kavradı beni,kasıklarına bastırınca ağzımdan küçük çaplı çıkan çığlığı yok etmek için dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdı.

MAHPERİ IV +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin