ZEHİRLİ KURŞUN

191 12 17
                                    

Valla bu bölüm benim için çok heyecanlı başladı,nedeni sonda;)
Keyfli okumalar dostlarım...
________________________

Helikopterle beraber hepimizin ruhları da yere düştü.Hepimiz yaşayan ölüler gibi yerde yatmaya devam ediyorduk ama gözlerimiz açıktı.

Ortamda soğukkanlılık korunuyor,sakinlik azalıyordu.İlk ayağa kalkan Altay oldu daha sonra da Arzu...

Yerimden kalkamıyordum ama nedeni yara almam değildi, bacağım helikopterin paramparça olmuş kısmına sıkışmıştı.

Herkes ayağa kalkmış öylece bana bakıyordu ama kimseden tek kelime çıkmıyordu.

"Niye kalkmıyorsun...İyisin değil mi?"dedi  Altay soran bakışlarla.Kafamı salladım ve tekrar kalmayı denedim ama olmuyordu.

"Bacağım sıkıştı, çıkmıyor."dedim zorlukla.Yanıma yaklaştı ve bacağımın sıkıştığı yere baktı.Dokunduğu yerden elini çektiğinde,elinde kan vardı.Bacağım kanıyor olmalıydı.

"Yardım edin, bacağını kurtaralım sonra bağlayacak birşey ayarlarız."dedi sert sesi.Timdem birkaç kişi demir olan kısmı aletleriyle açarken Arzu bacağımı çıkarmaya yardım etmişti.

Bacağımı kurtarmam gitmemiz demek değildi maalesef,kimse yara almazken benim yara almam bile saçmaydı.Tam bir bela olmalıydım.

Kendi cebimde olan Yiğit'in verdiği bezi bacağıma güzelce bağladık.Canım yansa da sorun yoktu.Yola devam etmeliydik.

"Gidelim hadi."dedi Ziya ve hepimiz ayağa kalktık.Her an herşeye hazırlıklı olmalıydık.Maalesef pilotumuz ölmüştü fakat çıkmamız için bir boşluk vardı.Tek tek çıktıktan sonra dikkatli adımlarla yürümeye başladık.Bomba nerden geldiyse her an burda olabilirlerdi.

Hem dikkatli hem de hızlı adımlarla ilerliyorduk.Amacımız toplu örgütlerden ayrılmış, dağınık çalışan çeteyi enselemekti.Kolaymış gibi görünse de ayrı ayrı yerlerde oldukları için işimiz zorlaşıyordu.

Bacağımda ki kan tüm bezi kaplamış ve git gide çoğalıyordu.Acı yoktu ama sızlıyordu.

"İyi misiniz?"dedi Sargın şüpheli tavırla.Kafamı sallamakla yetindim ve ilerlemeye devam ettim.

"İleride biraz dinlenicez,durmazdık ama şu yarayı halledelim.Büyüyor gibi duruyor."dedi Altay önüne bakarken.Herkes ona ayak uydurdu tabi.Bu timin komutanı o sonuçta.

İstediğimiz yere vardıktan sonra herkes çantasını taşa yasladı ve oturdu.Altay elinde bir bıçak ile yanıma oturdu ve bezi dikkatlice açtı.Yarayı incelemesi için pantolonumu yukarı doğru kıvırdım.

"Çok derin değil ama eski yöntemler gibi yakıp dikebiliriz."dedi acıyormuşçasına.Kabul etmem ile beraber küçük bir ateş yaktılar ve ısındıktan sonra bıçağı ateşe bıraktı.

Yarayı temizlemek için yaprağa biraz su döktü ve sildi.Çantasımdan pamuk ve kolanya çıkardı.Ben ağzımı sıkıca kapatmış bekliyordum.Pamuğa kolanya döküp yaraya bastırdı.Canım çıkarcasına yanıyordu ama ses çıkarmıyordum.Ardından dikkatli bir şekilde bıçağı aldı ve kendisi de korkarcasına yaraya bastırdı.

Tutamadığım sesim ile birlikte herkes bana baktı.

"Aah"gür sesim sanki dağı taşı inletmişti.

"Sakin ol,sakin... Birşey yok, geçti."dedi Altay bıçağı çekerek.Ardından iğneye iplek geçirdi ve dikmeye başladı.Yanma etkisi ile dikmesini hissetmiyordum.

"Bu işler de biraz bilgim var.Geçmiş olsun."dedi ayağa kalkarken.Ben bezi tekrar bacağıma bağladım.Oluşan acı ile oynatmıyordum ama zorlada olsa ayağa kalktım.

AKÇA seri ateş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin