76. bölümdeki enkay çatışması hakkında bir şeyler yazmam istenmişti. Yine 3 bölüm olarak düşündüğüm, görünürde <3 hisselerimiz <3 sayesinde çıkan tartışmayı yorumladım, bu sefer. Umarım beğenirsiniz.
İyi Okumalar.
"Ender ve Kaya'nın arası bozulmuş olabilir." Dedi Kerim, bir yandan yazdığı maildeyken dikkati. Mert bu dediğine anlam verememiş olacaktı ki, yüzünü buruşturup kendisine döndüğünde istemeden gülmüştü."E, yani... Olabilir. Ne yapalım, aralarını mı yapalım?"
Adamın ellerini her iki yanına açarak tamamladığı sözleriyle kendisi de maile daha sonra devam etmeye karar vermiş ve arkasına yaslanmıştı. Dirseğini koltuğunun kolçağına yasladı, derince soludu. "Hayır, tabii ki. Şahika bu durumdan fazlasıyla memnundu. Biliyorum, Ender'le aralarındaki meseleleri ama farklı bir keyifti bu." Mert'in itiraz etmesine izin vermeden sözlerini tamamladığında, onun da aklını karıştırdığının bilincinde soluklandı.
Kaya, Ender ve Şahika'nın topluca Halit'in odasına girdiğini görmüştü, Kerim. Zehra'yla ilgili olan meseleyi çözüme kavuşturmaya çabaladıklarını, Şahika'nın kendini aklamayı denediğini tahmin etmişti ancak herkesten önce Kaya'nın hışımla odayı terk etmesi, adamı şüphelendirmişti. Sonrasında Şahika'nın ağzını aramış ve kadının imalı konuşmaları da istemeden bu düşünceye itmişti kendisini.
"Ha... Parmağı olabilir diyorsun, yani?" Derken Mert, hafifçe gözleri kısılmıştı. Bu şaşılacak bir durum değildi ancak arkadaşı özellikle üzerinde duruyorsa, kendi çıkarlarına yarayacak bir durum gündemde demekti. İlgisi arttı, konuya karşı.
"E yani... Bir araştırsak fena olmaz, diyorum. Yoksa insanların ilişkilerinden bize ne?" Dedi Kerim, umursamazca dudaklarını büküp. Şirkette, Ender'in yanında olmak en mantıklısı gibi görünüyordu ayrıca adama. Bu detaydan Mert'e bahsetmedi ancak. Aynı kaygısız tonda devam etti. "Ender ve Kaya'yı severim. Bir faydamız dokunsa, fena olmaz. Bizim de işimize yarar aksine."
Tek gözünü kırparak sözlerini tamamlayan arkadaşının sözleri, adamın mantığına yatmıştı. Şahika'dan kopmaları gerektiğinin kendisi de farkındaydı zaten. "Tamam, ben ilgilenirim bu meseleyle."
"Şahika'yı unuttuk; Halit'e, Zehra'ya kafa yormaktan." Derken Kerim, daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. Başını her iki yanına salladı.
"Ve Yıldız'a..."
Mert'in ters bakışları eşliğinde mırıldanmasıyla gülen Kerim, kaşları havada cevapladı arkadaşını. "Yok, o sayılmaz."
"İyi, sen öyle diyorsan. Gidip şu bahsettiğin konuyla ilgili bir şeyler bulabilecek miyim bir bakayım, ben."
Mert ellerini adamın masasına birkaç kez vurup kapıya yöneldiğinde, Kerim de düşündüğü gibi konunun kadını ayak altından çekebilecek büyüklükte olmasını diliyordu.