Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ender aldığı kararlardan hiçbir zaman pişman olmuş bir kadın değildi. Ancak son zamanlarda istemeden sorguluyordu; kendini, hayatını, geleceğini. İstediği noktadaydı. Belki de istediğini zannettiği... Ama bundan sonra ne olacağını kestiremiyordu. Kariyerinde planladığı her bir şeyi elde etmişti ancak içinde yanlış gittiğine inandığı birtakım hisler vardı.
O hislerin getirdiği ani bir kararla harekete geçmişti. Kaya'nın Londra'da çalıştığı firmadan ayrılıp sonunda orada da kendi hukuk bürosunu açtığını duymuştu. Daha çok kişisel davalarla ilgilense de, şirketlere danışmanlık verdiğinden de haberdardı. Ender bu hareketinin kendine ne sağlayacağını kestiremiyordu ama adamın ilgilendiği bir yatırımcıyla görüşürken bulmuştu, kendini. Dolayısıyla önce gördüğü yüzük, sonrasında da o yatırımcıyla olan toplantı fazla gelmişti kadına.
Yüzünü sıvazlayıp arkasına yaslandı. Yıldız'ı görüşmeye tek başına katılmaya ikna edip sahil kenarına gelmişti. Günün kendisi için güzel başlamasına rağmen sonrasında içine düşen sıkıntının gördüğü yüzükten kaynaklanmadığı da aşikardı, bu yüzden. Bilmezden gelmeyi tercih ediyordu sadece.
"Oturabilir miyim?"
Ender, işittiği tanıdık sesle ellerinin yüzünden kaymasına ve gözlerinin aralanmasına engel olamadı. Bakışlarını hemen yanında dikilen sesin sahibi adama çevirdiğinde, bunun bir hayal olup olmadığını sorguluyordu. Onunla karşılaşabileceğini biliyordu ancak bu kadar çabuk olmasını da beklemiyordu. Görüşmeye Yıldız'ı tek yollaması da bundandı zaten.
"Kaya!?" Ender'in şokla mırıldanması üzerine gözlüğünü gözlerinden çıkaran adam, gülümsedi. Ardından kaşları havada kadından gelecek sorgulamayı beklemeye başlamıştı. "Sen... Senin ne işin var burada?"
Her ikisinin bakışları da birbirlerinin üzerinde geziniyordu. Uzaktayken dahi iyi olduklarını bilmekle, buna yakından şahit olmak bambaşka şeylerdi. Bir de ne kadar zaman geçerse geçsin, her karşılaşmalarında ikisi de birbirlerini o ilk gördükleri ana dönüyorlardı. O andan bu sefer ilk sıyrılanın Ender olmasının bir sebebi de vardı: Adamın sakallarını her zamankinden uzun tutması. Pek çok kez kadın için kısalttığından bahsetmişken şimdi kadının karşısına bambaşka bir şekilde çıkması, Ender'in duraksamasına neden olmuştu. Esasında Ender, Kaya'nın gözlerinden alışkın olduğu sıcaklığı alamadığı için dumura uğramış hissediyordu, kendini.
Boğazını temizledi, gülümsemeye gayret etti.
"İş..." Diyerek dudaklarını büken Kaya, gözlüğünü ceketinin iç cebine sokuşturdu. Bu sırada Ender'in oturması için yana kaymasını fırsat bilip banka yerleşmişti.
