(jen)
Kapıdan çıktıktan sonra ne yapacağımı bilemedim. Öylece duvara yaslandım ve nefes almaya çalıştım. Tuttuğum bir damla gözyaşım aktı. O çok soğuktu. Bir yabancıydı. Sanki eskiden tanışmamışız gibi konuşmuştu. Ah, evet konuşmuştu. Uzun zaman sonra sesini duymuş olmanın sevincini yaşayamadım.
Her şey daha farklı olabilirdi. Benim yüzümdendi. Taehyung bana yabancıymışım gibi bakıyordu. Ben kendim neden olmuştum. Onu gördüğüm an şok geçirmiştim. Beni kendime getiren etkikeyici ama soğuk sesiydi. Yüzü ciddiydi. Kafamı önüme eğdim. Şuan boş koridorda duvara yaslanmış sessizce gözyaşı döküyordum.
Bana çok uzaktı, çok mesafeliydi. Kalbim hiçbir zaman onu sevmeyi bırakmamıştı. Keşke ona bunu söyleyebilseydim. Haykırmak isterdim. Ama artık yapamam.
Görevlerimiz ve rollerimiz farklıydı ve bunların getirdiği sorumlulukları göz ardı etmemeliydim.
O hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı. Belki beni unutmuştu, unutmak istemişti belki de unutamamış ama unutmuş gibi yapıyordu. Her neyse işte.
Olanlar olmamış gibi davranmak zor ama ona ayak uyduracaktım.
İstesem hemen burayı terk edebilir çalışmayabilirdim. Ama bir kez daha kaçamazdım. Savaşacaktım. Onu özlemiştim ve onu bırakmaya niyetim yoktu. Eğer o beni tekrar bırakmak isterse asla arkasından ağlamayacak, gidip ona engel olacaktım. Geç kalmayacaktım.
Ben onu sevmeyi bırakmadım, o da beni bırakmamalıydı. Biz birbirimizi çok kırdık ama yaralarımızı birlikte sarabilirdik.
Lisa nın bizi bir araya getirmiş olmasına asla kızmamıştım bu yüzden. Hatta mutluydum. İyi ki bu oyun oynanmış ve biz karşılaşmıştık. Şimdi bu oyunu devam ettirecektim.
Kendimi toparladım ve merdivenlerden aşağı indim. Çalışan masalarının başladığı bir uçtan diğer uca ilerledim ve sekreterin masasını aradım. Açıkçası yapılacak şeyleri biliyordum. Klasik getir götür işleri, plan program, toplantılar, görüşmeler, iş yemekleri... Daha önce asistanlık yapmıştım. Bu yüzden işleri biliyordum. Sekretere gidip odamın yerini sorduğumda merdivenlerin altında kalan odayı söylemişti.
Oraya ilerlediğim sırada merdivenlerden çekingen bir şekilde inen Lisayı gördüm. Merdivenlerin aşağısından durup inmesini beklediğimde yanıma geldi. Gözlerini benden kaçırıyordu. 'Lisa sorun değil' dediğim şey ile Lisa kafasını bana çevirmiş, gözlerini büyütmüş, sonra kaşlarını çatmıştı. 'Nasıl yani, kızmadın mı?' Kafamı iki yana salladım. 'Normalde kızmam gerekirdi ama kızmayacağım. Çünkü onu görmek beni mutlu etti. Karşılaşmak isteyip istemediğimi sorsaydın reddederdim. Korkardım. Onu görmenin beni yıkacağını düşünürdüm.' Ardından dudaklarımı ıslattım ve bakışlarımı başka yöne çevirdim. 'Gerçi öyle de oldu ama' Tekrar Lisa ya döndüm ve sahici gülümsememi sundum. 'Yine de onu özlemişim. Görmek iyi geldi. Sorsan cesaret edemezdim ama bilmiyorken karşılaşmak beni yüzleşmeye itti. Cesaret etmeye zorladı. Başka çaremin olmaması kolaylaştırdı. Bu yüzden Teşekkür ederim.' O da bana gülümsüyordu fakat bakışları içimi anlıyor gibi hüzünlüydü. Biliyordu neler hissettiğimi. Tam olarak anlayamasa da tahmin ettiğini biliyordum. Lisa beni en iyi tanıyan insanlardan birisiydi. Canım acıdığında, üzüldüğümde, kırıldığımda benim söylememe gerek olmadan Lisa anlardı. Sonra bana sımsıkı sarılırdı. Şimdi yaptığı gibi.
'Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden böyle bir şey yaptım. Üzüleceğini neler hissedeceğini biliyordum ama Jennie eminim ilerde geçecek. Bir araya gelmeniz son kez üzülmeniz gerekiyordu. Yüzleşmeseydiniz, hiç karlılaşmamış olsaydınız belki de hep pişman kalacaktınız. Birbirnizi her hatırladığınızda daha çok üzülecektiniz.' Ardından geri çekildi ve gülümsedi. 'Birinin bunu yapması gerekiyordu.' Gözlerimiz dolu doluydu. Ona kafamı hafifçe salladım. 'İyi ki varsın.' dediğimle birlikte tekrar sarılmıştı bana. 'Aptal! Sen de iyi ki varsın.' O görmesebde gülümsedim. Bu sefer geri çekilen ben oldum.
'Odam şurası galiba. Hadi oraya gidelim. Sonra belki bana şirketi gezdirirsin, çalışanlarla bende tanışırım!' Heyecanla söylediklerime Lisa gülmüş ve kafasını sallamıştı.
Beraber odama girmiştik. Kutu gibi, ferah bir odaydı. Çok hoşuma gitmişti burası. Heyecanla el çırptım. 'Burası çok güzel!' Lisa da onaylayan mırıltılar çıkardı. 'Bu oda bence şirketteki en güzel odalardan birisi. Her yere de yakın.' Kafa salladım. Gerçketen de öyleydi. Odadan çıktığınızda az ileride diğer çalışanların olduğu koridor vardı. Yan tarafında da yukarıya çıkan merdiven vardı. Bu yüzden rahattım. Lavabo ve mutfağın yerini de öğrenirsem çok daha mutlu olacaktım. Tahminlerime göre onlar da sol koridordaydı. Lisa benim düşüncelere dalmış olduğumu görüp şirketi gezme fikrini sunmuştu. Hemen kabul ettim teklifini.
Tahmin ettiğim gibi sol koridorda mutfak ve lavabolar vardı. Ekstra olarak dinlenmek için salon ve üst terasa çıkmak için merdiven vardı.
Diğer çalışanlarla tanışmak için düz ilerledik. Karşımıza çıkan ilk masada 4 kişi oturuyordu. Jiwoo, Lily, Bambam ve Minho. 4 ü de çok sevecen kişilere benziyorlardı. Diğer masada ise Momo ve Sana oturuyorlardı. Sana yı çok tatlı bulmuştum ve anlaşabileceğimi düşünmüştüm. Momo daha çok ciddi birisi olduğundan pek uyuşacapımızı düşünmüyordum.
Az ileriki masada Eunwoo, Nayeon ve Yuna oturuyordu. 3 ünü de çok kibar ve anlayışlı bulmuştum. İyi anlaşacağımı düşündüğüm kişiler arasına girmişlerdi. Sonraki masaları da dolaştığımızda herkesi samimi bulmuştum. Sadece bazıları soğuktu. Eunbi, Yeji ve Yerim gibi. Eunbi nin kesinlikle insanlardan hoşlanmadığını düşünüyordum. Ancak Yeji ve Yerim direkt olarak benden hoşlanmamış gibilerdi.
En baştan odamı sorduğum sekreterin adı da Moonbyul muş. O da biraz soğuk birisydi fakat bir o kadar da samimiydi. Çok fazla iletişim kurmak istemiyordu ancak güvenilir biri gibiydi.
Şuanlık bu şirketle ilgili ilk izlenimim bunlardı.
_____________________________________
KİTAPTAKİ JEN KARAKTERİNİ NASIL BULUYORSUNUZ????
BU BÖLÜMDE ŞİRKETTE BİRAZ GEZİNTİYE ÇIKTIK! GÖZÜNÜZDE NASIL BİR YER CANLANIYOR ÇOK MERAK EDERŞYORUMM!!!
BİR DE BU FİC SİZE HANGİ ŞARKILARI ANIMSATIYOR??? SÖYLEYECEĞİNİZ ŞARKILARI İNDİRECEĞİM VE KENDİME ÇALMA LİSTESİ HAZIRLAYIP O ŞARKILARI DİNLEYEREK YAZACAĞIM BU KİTABI!
O YÜZDEN SİZE ANIMSATAN ŞARKILARI MUTLAKA YAZINNN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
did you stop loving me | taennie
FanfictionSonra ne kadar korksa da sordu o soruyu. 'Beni sevmeyi bıraktın mı?'