Esposito'nun teklifinden sonra benim için son derece gergin geçen yemek sonunda bitmişti. Şimdi Taehyung ile onun arabasından başbaşaydık.
Yolculuğun restorana gelirkenki gibi sessiz geçmesini istemediğim için konuşma gereği hissettim. Özellikle yemekte olanlardan dolayı son derece huzursuz hissediyordum.
"Bay Kim." Hiçbir tepki vermediğinde kafamı çevirip yan profiline baktım. Kusursuzdu. "Taehyung." Bu sefer bakışları saniyelik beni bulduğunda dudaklarımı tekrar araladım. Ancak o benden önce davrandı. "Jennie, konuşmak istemiyorum." Kaşlarımı çattım.
"Ben istiyorum." Kafasını geriye yaslayıp direksiyondaki parmaklarını stresle vurmaya başladığında bakışlarım oraya kaydı. "Yapma şunu." Parmakları durduğunda devam ettim. "Kötü hissediyorum." Ona bakmadan konuştuğumda soğuk sesini işitmemle geri ona döndüm. "Kötü hissetmeni gerektirecek bir durum yok." O kadar umursamazdı ki.
"Ama ben öyle hissediyorum." Çabaladım. Benimle konuşsun diye. Ama o çabalamadı, istemedi. Kalbimi kıracak şeyleri söylemekten çekinmedi. "Benim yapabileceğim bir şey yok."
Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde vazgeçmedim. "Reddettim onu. Numarasını da istemem zaten. Saçma." Beklentiyle gözlerine baktım. Yüzünü inceledim. Bir tepki versin istedim. Ama yine soğuk sesinden başka hiçbir şey elde edemedim. "Beni ilgilendirmiyor."
Kalbim kırıldı. Ve ben bunu fiziksel olarak hissettim. Sol tarafımda acı hissettim. Canım acıdı. Kalbim ağrıdı. Hissettim.
Kafamı geri önüme çevirdim ve yanağımdan usulca bir yaş düşmesine izin verdim.
Beni ilgilendirmiyor.
Başımı önüme eğip gözlerimi kapadım. Seninle ilgilenmiyor. Seni umursamıyor, istemiyor. Artık seni sevmiyor bile. Sen artık yoksun Jennie. Sana var. Artık başkasını seviyor. Jennie, seni sevmiyor. Jennie, kendine gel. Jennie! Jennie!
"Jennie!"
Sımsıkı kapadığım gözlerimi hızla açtım. Kafamı kaldırdığımda geldiğimizi fark ettim. Önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım. Derin bir nefes aldım.
Kemerimi çözüp yüzüne bile bakmadan arabadan indim. Hızla evin kapısını açıp içeri girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz sırtımı yasladım. Derin nefesler aldım. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı.
Ancak derin nefesler aldıkça sakinleşmek yerine öfkem daha da artıyor gibi hissediyordum. Gözümden bir damla daha yaş düştüğünde elimdeki çantamı ve anahtarı herhangi bir yere sertçe fırlattım. Topuklularımı da ayağımdan çıkarıp attığımda sinir krizi geçirmenin eşiğinde olduğumun farkındaydım.
Yaşlar hızla yanağımdan süzülürken merdivenlere ilerledim. Baygın bir şekilde merdivenleri çıkıp odama ilerledim. Dolabıma ilerleyip pijamalarımı çıkardım.
Bu sırada ağlamam kesilmemiş aksine gittikçe artmıştı. Nefes almakta zorlandığımda elimi göğsüme koyup nefes almaya çalıştım. Boğulacak gibi hissediyordum. Yatağa ilerleyip oturduğumda nefes almaya çalışıyordum. Göğsüm hızla inip kalkıyor odayı nefes alma seslerim dolduruyordu. Sonunda nefes seslerim ağlama sesimle karıştığında ellerim saçlarımı buldu. Az öncekinin aksine sesli ağlıyordum.
Üzerimdeki kıyafetleri yırtarcasına çıkarıp fırlattım. Pijamalarımı giyinip banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım. Sakinleşmeye çalışıyordum. Aynadaki yansımama baktığımda kızarmış yüzümle karşılaştım. Bu beklediğim manzaraydı.
Hızla banyodan çıkıp odama girdim ve yatağıma ilerledim. Ağlamam düzelmişti. Daha iyiydim.
Sakince örtüyü çekip yatağın içine girdim ve bir yastığa sarılarak gözlerimi kapadım.
Beni ilgilendirmiyor.
Yalandı. Yalan söylüyordu. İlgilendirmiyorsa neden adamın teklifini duyar duymaz sinirlenmişti? Neden yumruklarını sıkmıştı? Neden umursar gibi yaptı o zaman? Madem ilgilenmiyorsun o zaman Jennie isterse veririm numaranızı niye demedi? Niye sinirlendi? Madem sevgilisi vardı, madem benimle ilgilenmiyordu o zaman neden Esposito'nun teklifine bu kadar sinirlendi?
Bu adamın derdi neydi? Bana yıllar önce seni seviyorum diyip ağlayan o adam nerdeydi? Ben bu Taehyung'u tamımıyordum. Hayır, bu benim Taehyung'um değildi. Bu adam yabancıydı. Bu adam uzaktı, çok uzaktı.
Gerçi, o eskiden de böyleydi aslında. Belki de hiç değilmemişti. O gün, son kez konuştuğumuz o gün belki de yalandı. Belki de numara yapmıştı. Belki de beni hiç sevmemişti.
Kalbim ağrıyordu.
Taehyung. Kim Taehyung. Sen kimsin? Sen hangisisin?
kalıbını sikim taehyung.
(kendi yazdığım karaktere sövüyorum aq)bu bölüme fazlaca oy istiyorum duruma göre yeni bölüm atacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
did you stop loving me | taennie
FanfictionSonra ne kadar korksa da sordu o soruyu. 'Beni sevmeyi bıraktın mı?'