"Kim Taehyung - Kim Jennie" listedeki adlarımız kontrol edildiğinde içeri adımladık ve o her zaman olduğu gibi elini belime sardı. Buna alışmış olmam gerekirdi ancak her yaptığında kalp ritmim değişiyordu.
Kırmızı dudaklarımı birbirine bastırdım. Evet, bugün kırmızı ruj sürmüştüm. Siyah mini elbisem, düz saçlarım, kırmızı ruj ve topuklularım ile iddialı görünüyordum.
Bakışlarımı belimdeki ellerin sahibine çılardım. Giydiği siyah takım elbisesi ve dağınık saçları ile kusursuz görünüyordu. Herkesi kendine hayran bırakacak kadar yakışıklıydı.
Ona olan bakışlarımı fark edip bana döndüğünde telaşla gülümsedim. Bakışları anında dudaklarıma kaydığında önüme döndüm. Kırmızı rujum fazla dikkat çekiciydi ve istemeden bakışları oraya düşebilirdi.
Boş bir masaya geldiğimizde belimdeki elini çekti ve o an üşüdüğümü hissettim. Sırt dekoltem derin olduğu için eli tenime değiyordu ve orayı ısıtıyordu. Ancak şimdi orası üşümüştü.
Garson masamıza içki bıraktığında tedirginlikle elimi uzattım. Bu sırada kaçamak bakışlarımı Bay Kim'e yolluyordum ki o zaten bir kaşını kaldırmış bana bakıyordu. Benim aksime kaçamak değil direkt bana bakıyordu. Hızla elimi geri çektiğimde kaşları düzeldi.
"Taehyung!" Tanıdık gelen sese döndüğümde bu kişinin Bay Bass olduğunu gördüm. Bu tarafa doğru gelirken yanında bir kadın vardı. Gülümsedim. Bu kadın dün akşam bahsettiği sevgilisi Jessica olmalıydı.
"Bayan Jennie." Masaya geldiklerinde ismimi söyleyerek gülümsemişti. Aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdiğimde Bay Kim ile el sıkıştılar. Ardından bakışlarını Jessica ile benim aramda gezdirdiğinde en sonunda hayran bakışları Jessica da durdu. "Jennie, size bahsetmiştim. Sevgilim, Jessica."
Gülümseyerek Jessica'ya döndüğümde onun da bakışları zaten bendeydi. El ele sıkışmak yerine yaklaşıp sarıldık. Jessica; sarı saçları, büyük gözleri, dolgun dudakları ile büyüleyici görünüyordu. Çekici bir kadındı. Beğeniyle birbirimizi süzüp sayılı iltifatlar ettik. Ardından samimiyetle gülüp masaya döndük.
Taehyung ile birbrilerine gülümseyerek selam verdiklerinde araya Bay Bass girdi. "Anlaşacağınızı söylemiştim!" Dişlerimi gösterecek kadar gülümsedim. "Gerçekten haklıymışsınız. Bayan Jessica çok tatlı bir kadın. Sevmemek olmazdı zaten."
"Bayan Jessica?" Araya Jessica girdiğinde bakışlarımı ona çevirdim ve utançla gülümsedim. "Jessica demeni tercih ederim!" Sahte kızgınlıkla söylendiğinde hızla başımı salladım. "Peki, Jessica?" Karışıklı gülümsediğimizde ağzımın ağrıdığını hissediyordum.
"Bay Kim?" Jessica bakışlarını yanımdaki adama çevirdiğinde onun da bakışları Jessica'ya çevrildi. "Siz hep böyle susar mısınız?" Bay Kim'in şaşkınlıkla kaşları kalktığında dudaklarımı birbirine bastırdım gülmemek için.
"Bebeğim hiç sorma! Dün gece böyle değildi gerçi. Bugün biraz sessiz?" Hepimizin bakışları Bay Kim'i bulduğunda kaşlarını çatıp gözlerini üzerimizde gezdirdi. "Sessiz değilim." Hepimiz ona inanmayarak bakıp geri önümüze döndük. Bu sırada masaya orta yaşlı 2 adam gelip Bay Bass ve Bay Kim ile iş konuşmaya başladığında bıkkınlıkla önüme döndüm.
Bu sırada kolumun dürtülmesiyle kafamı yana çevirdim. Jessica imayla gülerek bana bakıyordu. Kafamı iki yana salladığımda dudaklarını büzerek omuz silkti.
Bakışlarım hala ondayken o kafasıyla Bay Kim'i işaret etti. Hala anlamayarak kaşlarımı çattığımda bıkkınlıkla yüzüme bakıyordu.
"Dün gece yemekten sonra noldu?" Bakışlarım şaşkınlıkla havalandığında öylece suratına baktım. Neden soruyordu? Ne biliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
did you stop loving me | taennie
FanfictionSonra ne kadar korksa da sordu o soruyu. 'Beni sevmeyi bıraktın mı?'