did you stop loving me | taennie

twelve

Bu akşamki yemekte giyeceğim kıyafeti yanımda getirmiştim. Şimdi de odamda giyiniyordum. Sonunda elbiseyi üzerime geçirdiğimde odamdaki aynaya ilerledim.

Çalıştığım sırada saçımı bağladığım için tokamı çözdüm ve saçlarımı özgürlüğüne kavuşturdum. Kenarda duran siyah üzeri fiyonklu topuklumu da giydiğimde fazlasıyla şık olmuştum.

Bu sırada aniden kapı açılmış ve bakışlarım orayı bulmuştu. İçeri aceleyle bir elinde çantası, telefonu diğer elinde ceketi ve tahminen toplantı için gerekli olan birkaç dosya olan Lisa girdi.

Çarpık yürüyüşü ile bakışlarım ayakkabılarına kaydı ve, "Jennie, Tanrım!" Ayakkabısını giymeden gelen Lisa, dengesini kaybedip düştüğünde gözlerimi kapadım hızla. Ancak gözlerimi açtığımda düşmediğini gördüm. Çok şükür ki masanın yanındaydı ve masaya tutunmuştu.

"Lisa, dikkat etsene düşüyordun! Niye ayakkabını giymedin!?" Elindeki her şeyi masama gelişi güzel FIRLATTIĞINDA ben de yanına adımladım. Kollarından tutup onu doğruluğumda ellerini öylece havada sallayarak konuşmaya başladı. "Tanrım, Jennie! Çok acelem var, çok acelemiz var. Nasıl yetişeceğiz!?"

Ayakkabılarını çıkarıp çıplak ayak kaldığında masaya geri eğildi. "Daha makyajımı yapmadım ve çok az kaldı." Hızla çantasından makyaj malzemelerini çıkarmaya başladığında onu izliyordum. Çıkardığı farı göz kapaklarına hızla sürmeye başladığında fazla acele ettiğini fark ettim.

"Lisa sakin ol." Kafasını bana çevirmeden hızla konuştu. "Olamam Jennie olamam. Bu toplantı çok önemli!" Bu sefer kollarından tuttuğumda durdu ve bana döndü. "Tatlım, sakin olmalısın. Eğer böyle aceleci davranırsan tüm makyajını mahvedersin. Baksana farını kaşına bulaştırmışsın." Dönüp aynadan kendine baktığında elleriyle silmeye çalıştı.

Ona gülümseyip masamın üzerinden ıslak mendili aldım ve önüne geçerek kendim sildim. Ardından elindeki far paletini alıp güzelce göz kapaklarına sürdüm. Daha sonra da o bana sürdü.

.

Restorana Bay Kim ile birlikte gelmiştik. Lisa da Bay Jeon ile gelmişti. Onların yolculuğu nasıldı bilmiyordum ama bizimkisi oldukça sessizdi. Sonunda restorana geldiğimizde Bay Kim arabayı park etti. Tam kapıyı açacağım sırada Bay Kim'in kolumu tutuşuyla durdum ve başımı ona çevirdim.

"Bekle." Kolumdaki temasını kesip arabadan indiğinde dediğini yaptım ve bekledim. Kısa süre sonra kapım açıldığında yan tarafa döndüm. Dışarıda yağmur yağıyordu ve Bay Kim elindeki şemsiyesi ile kapımı açmış beni bekliyordu. Islanmamam için.

Bu hareketine sırıtmamak için dudaklarımı birbirine bastırarak arabadan indim. Hemen ardımdan kapımı kapattıp daha sonra elini belime attığında nefesimi tuttum. Tam ortamızda şemsiyeyi tutuyor ve belimdeki eliyle bana yön veriyordu.

Restoranın girişine ulaştığımızda ise yakınlığımızı kesmişti. Şemsiyeyi kapatmış ve restoran çalışanına uzatmıştı. Benden uzaklanan bedeniyle kendimi kötü hissetsem de ifademi bozmadım.

Sonunda Lisa ve Bay Jeon'da geldiklerinde birlikte içeri geçtik. Restore edilen masaya ilerleyip yerleştikten 5 dk sonra İtalyan müşteriler de gelmişti. Kısa bir selamlaşmadan sonra siparişler verilmiş toplantıya başlanmıştı.

.

Yemek güzel geçmiş müşterilerle yeniden anlaşma imzalanmasına karar verilmişti. Anlaşmaya varmış olmamız beni son derece rahatlatmıştı. Lisa'ya döndüğümde o da rahatlamış görünüyordu. Gülümsedim. Hepimiz çok uğraşmıştık. En çokta Lisa, çok çabalamıştı.

"Ee, hep işten mi konuşacağız beyler? İster misiniz birkaç kadeh içelim, hanımlar?" Lisa ile gülümsediğimizde kibarca onayladık.

"Memnun oluruz Sayın Esposito." Jungkook keyifle konuştuğunda içkileri sipariş ettik. Ben yalnızca bir kadeh içecektim. İstesemde fazlasını içemezdim zaten. Çünkü Lisa içki muhabbeti döndüğünden beri gözlerini üzerimden çekmiyor beni uyarıyordu.

"Sen, yenisin değil mi Bayan-" Karşımdaki adama kibarca gülümsedim. "Jennie." Adımı unutması sorun değildi. "Oh, Bayan Jennie."

Kibar sorusuna geri dönüp yanıtladım. "Evet, yaklaşık 1 ay önce Bay Kim'in asistanı olarak işe başladım." Dudaklarını büzerek kafasını salladığında merakla gülümsedim bu tepkisine. "Bune biraz üzüldüm." Elini kalbine götürüp konuştuğunda kaşlarım havalandı.

"Taehyung ile aranızda sadece iş ilişkisi olmasını beklemiyordum."

Ben de böyle bir cevap beklemiyordum. Gerginlikle gülümsedim. Bakışlarımı Bay Kim'e çevirmek istesem de çevirmemiştim.

"Ama madem öyle sizinle görüşmek, şansımı denemek isterim, Bayan Jennie." Kaşlarım şokla havaya kalktığında zoraki bile gülemiyordum. Ortamda sessizlik hakim olduğunda Lisa durumu kurtarmak için sesli bir kahkaha atmıştı. "Ahahahhah, Tanrım Bay Esposito! Ne kadar şakacısınız." Ben de Lisa'ya katılıp gülümsediğimde Esposito durmamıştı.

"Aslında Bayan Lisa, şaka yapmıyordum. Ciddiyim. Bayan Jennie, isterse görüşmek isterim." Bakışlarım korkuyla Lisa'ya çevrildiğinde göz göze geldik. En az benim kadar şaşkınken bakışları yanımdaki Taehyung'a kaydı. Bu sefer gözleri korkuyla parıldadığında ben de tedirginlikle yanımdaki adama çevirdim bakışlarımı.

Kaşlarını çatarak önündeki masa örtüsüne bakıyordu. Ve yüzündeki ifade korkutucuydu. Her ne kadar kendini kontrol etmeye çalışsada sinirli görünüyordu. Bakışlarım az aşağıya indiğinde yumruk yaptığı eli düşüncemi destekliyordu.

Telaşla Esposito'ya döndüm. "Oh, Bay Esposito bu kibar teklifiniz için minnettarım. Ancak yine de sizi reddetmek zorunda kalacağım. " Kibarca gülümsememe karşılık gülümsediğinde rahatlamış hissediyordum. "Pekala öyle olsun Bayan Jennie. Ama ne zaman isterseniz Taehyung'ta numaram var, bana ulaşabilirsiniz." Tüm rahatlığım bir anda kaybolurken Taehyung'a baktım gizlice. Bu sefer kafasını kaldırmış karşısındaki adama gülümsüyordu. Ancak bu gülümseme iyi bir gülümseme değildi.

Gergince önümdeki kadehe uzanıp büyük bir yudum aldım. "Taehyung, verirsin değil mi numaramı?" Bakmaya çok korksamda Taehyung'a döndüm. Ancak daha fazla bakamadan önüme döndüğümde Taehyung yerine Jungkook cevaplamıştı. "Verir verir, vermezse ben veririm. Siz merak etmeyin Bay Esposito." Şaşkınlıkla Jungkook'a döndüğümde benim gibi Lisa ve Taehyung'un da döndüğünü gördüm. O ise bizim bakışlarımızı umursamadan rahatlıkla devam etmişti. İyi ki de devam etmişti.

"O değilde Esposito, geçen Taehyung ile bir mekana gittik."

Jen medyadaki kıyafeti giyiyo.
Esposito otistik misin amk?

la hadi yine iyisiniz amk bugün 2 bölüm attım!!