sixteen

63 11 1
                                    

Taehyung,

Toplantı boyunca ara ara bakışlarımı Jennie'ye çevirip onu kontrol etmiştim. O ise bunun tedirginliği ile önündeki yemeği bitirmişti.

Sonunda Bay Bass ile yeni bir görüşme ayarladığımızda iş konusu kapanmıştı. Onun hakkında ne kadar Bay Bass desem de iş konusu kapandıktan sonra devam eden muhabbetimiz ile bu seviye azalmıştı.

Yemekten sonra sipariş ettiğimiz şaraplarımızı yudumluyorken bakışlarını Jennie'ye çevirdi. Jennie toplantı sırasında aktif olsa da İş konusu kapandıktan sonra sessizleşmişti. "Jennie?"

Daniel'ın seslenmesiyle kadehinde olan bakışlarını karşısındaki adama çevirip gülümsedi. "Sessizsin." Dudaklarını büzdüğünde bakışlarım dudaklarına indi ve o bana dönene kadar da orada oyalandılar. "Bay Kim ile sohbetinizi bölmek istemedim." Bakışlarım hızla bana dönen gözlere çevrildi. Ancak yakalanmıştım. Öyle ki yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

Boğazımı yalandam temizlediğimde önüme döndüm. Bu sırada Daniel gülümseyerek yanıtladı onu. "Saçmalama Jennie. Bize katılman beni mutlu eder. " Jennie'nin ona verdiği tepkiyi görememiştim ancak gülümsediğini tahmin ediyordum.

"Ne kadar süredir Taehyung'un asistanısın?" Sırtımı geriye yaslayıp bakışlarımı Jennie'ye çevirdim. "1 ay oldu. Henüz yeni sayılırım." Daniel'ın şaşkınlıkla kaşları havalandığında ona döndüm. "Ciddi olamazsın. Sanki yıllardır asistanı gibisin. Beklemiyordum." Jennie yine gülümsediğinde bakışlarım oraya kaydı.

Ancak Daniel'ın bana dönmesi ile bakışlarımı çekmek zorunda kaldım. "Yarın ki davete geliyorsunuz değil mi, birlikte?" Başımı salladığımda dişlerini gösterecek kadar gülümsedi.

"Bu harika!" Jennie'ye döndüğünde heyecanla devam etti. "Yarın davete Jessica ile katılacağım. Sevgilim. Tanışmanızı çok isterim." Jennie de heyecanla gülümsediğinde ben de gülümsemeden edemedim. "Ah, cidden mi? Çok sevindim. Eminim o da sizin gibi harika birisidir!"

"Öyledir öyledir. Birbirinizi çok seveceğinizden şüphem yok!" Karşılıklı olarak gülümsediklerinde bakışlarım sürekli olarak Jennie'nin gülüşünde takılı kalıyordu.

Daniel'a gülümseyip kadehine uzandığında onu takip ediyordum. Kadehten bir yudum alıp gülümseyerek bir bana bir Daniel'a baktı. "Ben lavaboya gideceğim. İzninizle." Son kez bana baktığında başımı hafifçe oynattım. Bununla birlikte masanın üzerindeki çantasını alıp ayağa kalktı ve lavaboya doğru ilerledi. O gözden kaybolduğunda ancak Daniel'a dönebilmiştim.

Döndüğümde ise ima dolu bakışlar ile karşılaşmıştım. Bir kaşını kaldırıp bana baktığında gülümsedim. Ve bunun ne demek olduğunu anladığında tıpkı benim gibi gülümsemişti. Kadehlerimizden birkaç yudum daha aldığımızda Jennie gelip tekrar yanıma oturmuştu.

Sohbetimize tekrar devam ettiğimizde Jennie yine sessizdi. Bakışlarımı ona çevirdiğimde kırmızı yanakları ile bitmiş kadehine şarap doldurmak için şişeye uzandığın gördüm. Tanrı bilir kaç kadeh içmişti. Muhabbete kendimi kaptırıp onu kontrol etmediğim için kendime kızdım.

Ondan önce davranıp şişeyi kavradığımda bakışları bana döndü. Elimdeki şişeye uzanmaya çalıştığında ise tekrar geriye çektim. "Jennie,yeter!" Mızmızlanarak kafasını iki yana salladığında Daniel'a döndüm. Arkasına yaslanıp gülümseyerek bizi izlediğini gördüğümde ben de gülümseyip göz kırptım. Başını salladığında tekrar önüme dönüp üzerime eğilen bedeni tuttum. Şişeyi masaya koyduğumda Daniel alıp önüne çekmişti.

Jennie ayağa kalkıp uzanmaya çalıştığında geri sandalyesine düşmesi kısa sürede gerçekleşmişti. "Verin şunu! Bay Kim!" Ayağa kalkıp Jennie'nin çantasını elime aldım. Ardından eğilip belinden kavradım ve ayakta durması için benden destek almasını sağladım. " Jennie, sarhoşsun. Hadi!"

Bedenini bedenimden çekip başını iki yana salladığında yalpaladı ancak hızla masaya tutunup dengesini geri korudu. "Kendim yürüyebilirim. Sarhoş değilim!" Oflayarak ona döndüğümde gözleri yarı kapalıydı. Görüntüsü fazla tatlı aynı zamanda cezbediciydi. "O zaman sen önden ilerle Jennie." Bunu dememle birkaç adım ilerlemiş ancak ardından tekrae dengesini kaybetmişti. Bunu tahmin ettiğimden hızla belini kavrayıp düşmekten kurtardım.

Bakışlarını bana çevirdiğinde göz göze geldik. Ancak bakışları kısa süre sonra dudaklarıma kaydığında kendime geldim ve dikkatini dağıtmaya çalıştım. "Jennie" Adını seslendiğimde bakışları hala aynı yere bakıyordu. Boğazımı temizlediğimde gözleri kapanıp başını omzuma yasladı.

Kafamı çevirip Daniel'a döndüm ve elimle kısa bir selam verdiğimde geri önüme döndüm. Jennie'nin belini tutup kendimle birlikte ilerletiyor, yön veriyordum. Bu sırada başını omzumdan kaldırıp beni takip ediyordu.

Dışarı çıktığımızda vale arabayı getirmişti. Hızla ön koltuğun kapısını açıp onu oturttum. Ardından sürücü koltuğuna geçtiğimde bakışlarımı ona çevirdim. Başını hemen cama yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Gülümseyerek arka koltuğun üzerindeki ceketimi alıp üzerine örttüm. Geri önüme döndüğümde arabayı çalıştırıp otele sürdüm.

Yine bölüm attım! ama kısa Bi bölüm. Neyse bunla yetinceksiniz🤷🏻‍♀️

Bu arada bölümlere gelen oy ve yorumlar beni çok mutlu ediyo!!!

Ve farkındayım ki bu kitabın belirli bir kitlesi var. Belli sayıda kişiler okuyup belli kişiler oyluyo. Bu süper bişiii

did you stop loving me | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin