3 - Ben Kötü Biri Değilim

1.5K 126 348
                                    

Herkese annyeong! Naber? Ben aynı fic falan.

Şimdii bu bölümü yazarken çok heyecan yaptım çünkü Taehyung'u daha net tanıyorsunuz ve Jungkook'unda Taehyunh'a yakınlaşırken neler hissettiğini görüyoruz. Bence çok tatlı oldu, ben çok sevdim.

Bölüm söz verdiğim gibi 2650 kelime oldu, bunla bir küçük idare edersiniz umarım, bölümleri elimden geldiğince uzun tutmaya çalışıyorum.

Diğer bölümün yorumları sınırı hayli bir geçti, yaklaşık 3 katı falan. Ama oy sınırı geçmedi 2 oy daha lazımdı.

Ama ben dayanamadım ve dedim ki "Bu kadar fazla yorumu oya çevireyim ve öyle bölüm atayım" dedim. (Asla bölüm atmak için bahane aramıyorum falan ŞVLDBLFDÜO)

Uzun bir süre bölüm sınırı koymak istemiyorum, bu sizi sıkabilir. Bu yüzden bam bam bam bölüm gelecek hep, sadece beklemede kalın.

Şimdiii bölüme geçeliim!



Lüks eve giriş yaptığımızda incelememe fırsat ermeden direk altın kaplama asansöre -evet evde asansör vardı- binip üçüncü kata yani son kata çıkmaya başladık. Ev aslında dört katlıydı ama son kat terastı ve oraya çıkmayı dört gözle bekliyordum. Hele ki akşam orada gökyüzünü izlemek...

Başımı eğip ince, beyaz bileğimi kaplayan; esmer, uzun ve ince parmaklara baktım. Ne kadar tezat durduğumuzu fark ettim. O esmerdi, ben beyazdım. O sertti, ben pasiftim. O heybetliydi, ben çelimsizdim. Biz zıttık, biz tezattık.

Bakışlarımı yüzüne kaldırdım. Keskin yüz hatları vardı ve bu can sıkıcı şekilde... Seksiydi. Esmer tenine her şeyin gittiğine emindim çünkü siyah takım elbisesinin içinde fazla iyi duruyordu. Güzel bir yüzü vardı fakat şu an net göremiyordum çünkü benden çok uzundu. Bir doksan var mıydı? Rahat vardı.

Bir anda başını indirip bana baktığında yutkunup başımı hızla aşağı indirdim. Siktir, onu izlerken ona yakalanmıştım!

Bay Kim Taehyung'un kısık kıkırtısı kulağıma dolduğunda tüm kanımın elmacık kemiklerine hücum etmesi bir olmuştu. Ona böyle yakalanmak... Tanrım... Çok, çok utanç vericiydi. Yüzümün yandığını hissediyordum...

"Jungkook," dedi Bay Kim Taehyung o kahrolası derin sesiyle. "Utanınca ne kadar tatlı olduğunu söylemiş miydim?"

Ne? Bay Kim Taehyung bana iltifatlara doymuyordu ve bu beni daha çok utandırıyordu. Biraz az utangaç olsam ne olurdu ki...

Tam başımı kaldırıp Bay Kim Taehyung'a geri bakacağım zaman asansörün kapısı açıldı uzun, ince bir yol bizi karşıladı.

Bay Kim Taehyung asansörden inerken beni de beraberinde yanında sürükleyerek ilerlerken beraber büyük koridora çıkıp ilerlemeye başladık. Koridor o kadar genişti ki yan yana yüz insan rahat dururdu.

Beyaz duvarların arasından ve kırmızı halının üzerinden giderken içim gerginlikle sıkışıyor ve heyecanla kasılıyordu. Neden heyecanlandığımı gram bilmiyordum ama heyecanlanıyordum.

Koridorun sonunda sağ taraftaki odaya girdiğimizde tam bir antika odasına giriş yaptık. Büyük odada ahşam kitaplıklar üç duvarı kapsıyordu ve kitaplarla doluydu. Arka duvara yakın yerde bir çalışma masası vardı ve bu antika çalışma masası kesinlikle asistan olarak geçenlerdendi. Kitaplıkların arasında küçük bir cam vardı ve odaya ışık oradan giriyordu. Arka duvarda asılı duran ihtişamlı şamdamlıklar benim gibi antika aşığı biri için çok güzeldi.

Bileğimi bırakan Bay Kim Taehyung yavaş adımlarla çalışma masasının yanında duran ahşap döner sandalyeye oturdu ve bana dönüp gülümsedi. "Çalışma odamı beğendin mi, güzeller güzelim?"

Marriage For Money - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin