15 - Af Dilemek

741 74 48
                                    

Herkese merhaba! Naber? Ben aynı fic falan.

Bugün ikinci bölüm bir tebrik alırım plsss lütfeeen ŞKVSDMVDOKSOĞV.

Ayh ayh çok mutluyum çoook ohh misss gülüp oynayıp zil takıp kıvıralım miss!

Geçiş bölümleri olduğu için kısa kusura bakmayın ama bunlar da geçiş bölümü olsa da önemli yani okumadan geçmeyin deriimm.

Ayh ayh siz umarm bölümü beğenirsiniz bölüm beklemede kalın sizi seviyorum mucuk mucukk!







Saat gece üçe, belki dörde kadar film ve dizi izledim. Bir sürü dizi ve film bitirip tatlılarımı tükettim. Jisung ve Felix, istediğim diğer şeyleri de fazla fazla getirerek bana bir iyilik yapmışlardı. Onlara bir sürü teşekkür etmiştim.

Şimdi ise Prime Video'dan Red White & Royal Blue izliyordum. Hatta yarılarına gelmiştim. İzlediğim sahne de Alex'in verdiği yılbaşı partisindeydiler ve dışarıda konuşuyorlardı. Daha doğrusu dertleşiyor gibiydiler.

Bir anda Henry Alex'in dudaklarına yapıştığında gözlerimi kocaman açıp içtiğim muzlu sütü hızla yuttum. "Oha oha! Ama biliyordum lan böyle olacağını! Ayh neyse ki şükür öpüştüler ayol, darısı sevişmelerinin başına."

Filmi izlemeye devam ederken bir yandan da höpürterek acı ramenimi yiyordum. Acılı yüzünden dudaklarım şişip kızarsa da bunu önemsemeden yemeye devam ediyordum.

Yeni sahneye geçiş yaptığında heyecanla izleneye devam ederken bir öksürük sesi ile başımı televizyondan çekip kapıya yönelttim.

Taehyung... Taehyung oradaydı.

Kapının pervazına yaslanmış beni izliyordu gülümseyerek. Üstündeki takım elbise halen düzgündü, sadece yaptığı saçları dağılmıştı.

Derin bir nefes aldım ve başımı geri televizyona çevirdim. Sabah olanlar... İster kusura baksın ister kusura bakmasın, ona çok fena trip atacaktım. Sabah beni çok kırmıştı ve şimdi hiç bir şey olmamış gibi beni öpüp sarılamazdı.

Kırgındım. Yemin ederim ki çok kırgındım. Sabah ben öyle kötü olmuştum ki ondan sonra kolay kolay affedeceğimi sanmıyordum.

Taehyung adımlayarak yanıma geldi ve yatağın kenarına oturup benle beraber filmi izlemeye başladı. Şu an Alex ve bir kadının konuşma sahnesiydi. Alex kadına yaşadıklarını anlatıyordu.

Yanımdaki göz alıcı adama bakmamak için üstün çaba sarf ederek ramenimi şapırtarak içine çektim ve büyük bir iştahla yemeye başladım. Acı ramen ağzımı yaksa da gene de mükemmeldi.

"Güzelim..." Taehyung'un boğuk sesi kulaklarıma dolduğunda bakmak istedim ama kırgınlığım buna izin vermedi. Bakmadım, bakamadım.

"Güzel bebeğim..." Tekrar o derin sesi kulağıma doldu. Lanet olasıcanın sesi çok güzeldi. Kalbim sesini duyduğunda ne kadar hızlı atsa da bir o kadar buruktu.

"Yavrum..." Taehyung elini sırtıma koydupu an duruşum dikleşti. Televizyona bakıyordum ama bir bok anlamıyordum. Tanrı aşkına neden baş parmağı ile sırtımı okşuyordu ki!

"Jungkook'um..." Dudaklarını kulağımın arkasına değdirdiği an kafamı ondan uzaklaştırdım. Öpmesi beni heyecanlandırıyordu ama kalbim çok kırıktı.

"Beni affetmeyecek misin?" Cevap vermedim. Bu soruya cevap veremezdim. Köşeye sıkıştırılmış soruydu bu ve cevap vermesi en zor olanıydı.

Kalbim affeder miydi? Ben affedebilir miydim? Peki mantığım bu duruma ne derdi? Bana götüyle gülmez miydi? Şimdi affettim diyelim, sıbra tekrar bu okayların yaşanmayacağı ne malum?

Marriage For Money - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin