Marriage For Money - Taekook

12 - Güzel Küçük Koalam

Herkese merhaba. Naber? Ben aynı fic falan.

Bu bölümü yazarken nasıl bir istekle yazdım bilmiyorum ama azıcık bir smut var orayı yazarken hiç zorlanmadım.

Açılıyoruz galiba 💅

Bölüm hakkında konuşursak bence çok ama çok güzel bir bölüm oldu. İleriki bölümlerde ne olur bilemeyeceğim ama 🤭

Aslında ileriki bölümlerde ne olacağına dair olan konunun küçük bir ip ucu var ama tahmin etmesi bayağı zor. Yani SİZ MÜNECCİN MİSİNİZ AW ŞDŞDŞSLDJ.

Birdeee kitabım geldi! Sokak Nöbetçileri 2, şükür bugün elimde.

Neyse bölüme geri dönelim.

Bu bölümü yazarken ne kadar hasta olduğumdan bahsetmeme gerek yok sanırım. Karşınızda hastalıktan gebermek üzere olan bir adet yazarcığınız var.

Bu bölüm için de bir hedef belirlemek istiyorum. Ben 1k için sözümi tuttum ve arka arkaya 3 bölüm attım, sizde benim için bölüm sınırını doldurursanız size harikulade bir bölümle geleceğim.

Bölüm sınırı: 35 oy 100 yorum.

Yalnız, küçük bir uyarı. Ben bu yorum sınırını sizden o paragrafı okurken nasıl hissettiğinizi öğrenmek için koyuyorum, lütfen sade sayılar ile random yorumları atmayın. Düşüncelerinizi yazın.

Diyeceklerim bu kadar. Umarım bölümü beğenirsiniz. Ben sizi dah fazla tutmayayım. Haydi, devamm edelim!

"Güzelim..."

Kulağımın hemen kenarındaki mırıldanmadan sonra kulağımın arkasına hissettiğim baskı ile gözlerim titreşerek açılırken ellerim olduğu yerde oyalandı. Parmaklarımın arasına giren saçları umursamadan biraz çekiştirip başımı koyduğum yere yanağımı sürttüm.

"On dakika daha, lütfen, sonra hemen kalkacağım..."

Mırıldanmam daha yeni kalktığımdan dolayı çatlak çıkan sesimden bok gibi çıksa da umursamadan olduğum yerde biraz hareketlenip geri kendimi rahatlığa bıraktım.

"Güzel bebeğim."

Tekrardan kulağıma işittiğim sesin derinliği ile kasıklarım az sızlansa da uyuyarak bu sızının geçeceğine inanıp ellerimi indirip dokunduğum enseye sardım parmaklarımı.

"Biraz daha uyuyayım ya, lütfen dedim ya!"

Söylenmemden sonra Taehyung'un kıkırtısını duyduğumda gözlerimi kırpıştırıp başımı kaldırdım.

Anında gözlerimiz Taehyung ile kesişirken bana sırıtarak baktığını gördüm. Ellerini bir anda kalçama koyup sıktığında sabah yeni uyandığımın hassaslığı ile içim kıpır kıpır olurken başımı hızla iki yana salladım.

"Şey... Şey Taehyung..." Mırıldanmam ile Taehyung parmakları arasındaki kalçamı yoğururcasına sıktığında dişlerim arasından inledim. "Ne oldu güzelim?"

Sadece tek bir hareketi ile nefes nefese kalırken "Şimdi yapmasak, olur mu?" diye fısıldadım. Daha dün akşam beni kendimden geçirmişti ve parmaklarının boşluğunu halen daha düne kadar hiç el sürülmemiş mahrem deliğimde hissedebiliyordum.

Taehyung gülümseyerek başını sallarken "Olur, yavrum," dedi, sesi de gülümsemesi gibiydi. "Sen nasıl istersen."

Gülümseyerek ona bakarken bir anda kapı çaldı. Hızla üzerinden kalkmak için hamlede bulunurken o bir elini belime korumacı bir şekilde sarıp diğer eliyle hızla ince pikeyi belime kadar örtmüştü. Tabii ya, bacaklarım çıplaktı benim!