Herkese Annyeong! Naber? Ben aynı fic falan.
Arkadaşlar bu bölüm bayağı kısa oldu kusura bakmayın lütfen ama geçen bölüm 4k idi şimdi bu kısa oldu dengelemiş olduk LKVDLSŞVJDSKVDSJ.
Abi birde bölümü yazamadım konuyu toparlayamadım ne yapacağımı anlayamadım kaldım bok gibi oldu kusura bakmayın daha güzel olacak bir dahaki bölüm.
Hem bir dahaki bölüm ÖHÖHM ÖHÖHM yani :)
Umarım bölümü seversiniz, iyi okumalar diliyorumm!
"Bay Kim Jeon, tahminen ne zaman uyanırsınız?"
Hafif dürtülerek ve seslenmeyle yavaş yavaş gözlerimi araladım. Aralık ağzımdan derin bir nefes çektiğimde gözlerimi araladım.
Akşam en son Bay Kim Taehyung'a sarılarak uyumuştum. Şimdi ise tektim ve sadece akşam Bay Kim Taehyung'un başını koyduğu yastığa sarılıyordum.
Altımın çıplak olduğunu bildiğimden hızla doğrulup üzerime baktığımda üstümün pike ile örtülü olduğunu gördüğümden elimi kalbime koyup derin bir nefes saldım. Şükür ki üstüm kapalıydı.
Beni uyandıran hizmetçiye döndüm. Şekilli bir yüzü vardı. Büyük burnu, açık teni, büyük kahve rengi gözleri vardı. Biraz yapılıydı. Kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu.
Hafif bir tebessümle ona baktım. "Günaydın... Adın neydi?"
Hizmetçi oğlan anlına dağılan siyah saçlarını geriye atıp önümde hafif eğilip geri kalktı. "Adım Christopher Bangchan, efendim. Siz istediğiniz gibi hitap edebilirsiniz, efendim."
Başımı aşağı yukarı sallarken "Chris desem sorun olur mu?" dedim merakla. Her ne kadar bu evin hizmetkârı olsa da onun da düşünceleri vardı ve onun da düşünceleri önemliydi. Eğer ona Chris diye hitap etmemden rahatsız olacaksa ona nasıl hitap etmem gerektiğini soracaktım.
Başını sağa sola salladı ve "Efendim, siz nasıl ister-" derken hızla "Sende bir insansın ve senin düşüncelerin de önemli, lütfen bana evet ya da hayır diye bir cevap ver." dedim onun lafını keserek.
Biz bu dünyaya gelmiş canlılar hepimizin konuşma, düşünme ve dinleme hakkımız vardı. Bunları yerine getirmek birer insani görevdi. Bu yaratılışın amaçlarından da bazılarıydı. Tamam bu söylediklerim çok felsefiydi.
Gülümsedi ve "Chris olur, efendim." dedi gülümseyerek. Bende aynı gülümsemeyle ona bakarken "Güzel," dedim ve çekine çekine başımı eğdim. "İki dakikacık beni yalnız bırakabilir misin... Şey, altım yok da..."
Chris saygılı bir gülümsemeyle başını eğdi ve "Hemen, efendim." dedi. Hızlı adımlarla odadan çıktı ve kapıyı arından kapattı. Üzerimdeki pikeyi çektim ve yataktan ayaklarımı sarkıtıp ayağa kalktım. Hızlı adımlarla kıyafet odasına geçtim ve kendi kıyafetlerimin olduğu bölüme adımladım.
Hızla askılıkların arasından kıyafetlerime bakarken üzerime koyu gri bol bir tişört seçtim. Askıdan tişörtü alıp koluma asarken alt taraftan da bol açık gri eşofmanımı aldım. Üzerimdeki tişörtü çıkardım ve kirli sepetine attım.
Seçtiğim kıyafetlerin sadece altını üzerime giydim ve elimde tişörtle banyoya geçtim. Umarım banyoyu bende kullanabiliyorumdur.
Banyoya girip kendime küçük bir havlu ayarladım ve onu tezgahın üzerine koyup duş kabinine ilerledim.
![](https://img.wattpad.com/cover/348103414-288-k710262.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage For Money - Taekook
FanfictionJungkook, babasının para karşılığı evlendirdiği mafya Kim Taehyung'a aşık olarak büyük bir nane yemişti... •Argo •Yaş farkı •Ağır smut