13. Bölüm

18 3 0
                                    

Ailesiyle beraber Londra'ya gitti Helen, kiraladıkları bir evde konaklamaya başladılsr. Yalnızca iki günlük bütçeleri vardı.

Sonunda balo günü geldi çattı. Üzerindeki Helen, salona girdiğinde Mr. Brightside'i ararken John Lincoln kendisine rastladı. Ona ilk dansı önerince bunu geri çevirmek zorunda kaldı.

"Maalesef Mr. Lincoln, geri çevirmek durumundayım çünkü zaten Mr. Brightside'a ilk dans için sözüm var."

John Lincoln'un aydınlık yüzü memnuniyetsiz bir ifadeyle sarardı ve soldu.

"Slyvia'dan bahsettikten sonra nasıl Mr. Alexander George Brightside ile bu kadar içli dışlı nasıl olabilirsin?"

Bunun üzerine Helen, John Lincoln'a tüm olayın arka perdesini anlatmak zorunda kalmıştı ancak yine de karşısındaki erkeğin yargılarını tam anlamıyla kıramamış olduğunu görüyordu. John Lincoln kendisini açıklamak zorunda hissetmişti.

"Yıllarca bu işin aslını farklı bilirken şimdi hiçbir şey olmamış gibi ona karşı olan tüm önyargılarımı kırmamı bekleyemezsiniz Miss Smith."

"Hangi önyargılarını dostum?"

Helen kafasını çevirip yukarıya baktığında Mr. Brightside'i görmüştü. Helen'e gülümseyip onu dansa kaldırmadan önce John Lincoln'a baktı. "Sorun yoksa Helen'i senden çalıyorum."

John Lincoln alaycı bir tavırla "Miss Smith ikinci ve üçüncü dans için bana söz verebilir mi?"

Helen, tebessüm ederek sevinçle kabul etti. En nihayetinde bu büyük baloda yabancı erkekler tarafından rahatsız edilmeyecek, sadece tanıdığı ve sevdiği erkekler tarafından dansa kaldırılacak ve ilgi görecekti. Mr. Brightside, onu piste çekerken elini sertçe sramalamıştı. Piste geldiler, önce bir piyano sesi duyuldu, ardından müzisyenler organize olarak müziği çaldılar. Herkes çokca eğlenerek anın tadını çıkarıyordu. Önce toplu dansı yaptılar sonra çiftler kendi içlerinde gruplara ayrıldılar.

"Az önce John Lincoln'a Slyvia olayının aslını anlattım."

"Öyle mi? Oysa hala bana karşı hala kinli görünüyor."

"Mr. Lincoln, bunca yıldır doğru bildiklerini hemen aşamayacağını söyledi."

"Helen, sanırım görüşmeyeli bazı şeyleri unutmuşsun; kavalyenle dans ederken başka bir adamdan söz açamazsın."

"Helen, gülmemek icin dudaklarını birbirine bastırdı ve kafasını sallayıp kendisini, şu ana kadar balolarda dans ettiği görünmeyen Mr. Brightside'in, şimdi dansın iplerini ele almış olması şaşırtıcıydı.

"Demek provalarda kötü dans ederek benimle dalga geçiyordun."

"Beni azarlamanı bekliyordum ama yapmadın."

Müzik bittiğinde dansta bitti. Mr. Brightside uzun zamandır balolarda hiç bu kadar eğlendiğini hatırlamıyordu. İstemeyerek Helen'i John Lincoln'a teslim etti. Köşesine çekildi, şarap içerken John'u ve Helen'i seyretti. Mutluydular ve eğleniyorlardı. Hararetle gülerek bir şey hakkında konuşuyorlardı. Dans bittikten sonra şarabı kafasına dikti. Helen ve John, ailelerinin yanına gitmişlerdi.

"Eski dostum Alexander!"

Mr. Brightside, kafasını çevirdi. Gelen John Lincoln'un babası Albay Lincoln'du. Yanında Ginny Lincoln'da vardı. Selamlaştılar. Birbirlerine hal hatır sordular ve bir süre konuştular. Ginny'i Mr. Brightside'a takdim etti. En sonunda bir şekilde kelime oyunları yaparak Ginny ve Alexander'i piste gönderdi.

Helen, ikinci dans sırasında Ginny ve Mr. Alexander'a denk gelince onlar adına sevindi.

John Lincoln, gerçekten uyumlu ve hoş bir partnerdi. Helen'in yanlışlarını kapatıyor, onu sakinleştiriyordu. Keyifli bir şekilde geçen iki danstan sonra çift biraz hava almak için terasa çıktılar.




Derbyshire'de Aşk (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin