İntihara On Kala •HyunHo•

|6|

Taslakta 15'i bulunca nasi da yarrama benxiyo insan...
----

Hyunjin o gün birkaç saat aralıksız uyumuş, sonunda yine kabusla uyanıp kendini duşa atmıştı. O saate kadar Minho'nun onun için bıraktıklarından haberdar değildi, çıktığı sırada üzerine rahat bir şeyler giymiş, ağır ağır mutfağa girmişti.

O sırada tezgahın üzerinde duranlar çekmişti dikkatini, yanına yaklaşıp bakınca derin bir nefes alıp gülmüş;  " Aptal çocuk." diye söylenmişti kendi kendine. Ardından yaptığı yemeğe bakmış, ilaçlardan sadece birer tane bırakmasına gülmüştü. Her şeyi düşünüp öyle gitmişti. Minho zaten öyle bir çocuktu, inanılmaz derecede ince düşünüyor, hiç aklınıza gelmeyecek detaylara takılıyordu. Garipti.

---

" BEYLER TOPLAYIN HER ŞEYİ!"

" BAŞKAN TUT ŞU ÇANTAYI."

" GÖNDER YAVRUM!"

Sınıfta büyük bir heyecan ve stres varken Minho bir oraya bir buraya gidiyor " Hadi lan hadi hoca gelecek birazdan. Ben yine 'sınava hâlâ hazır değil misiniz süre sizden gidiyor ' adlı destanı dinlemek istemiyorum!" Diye bağırıp telefonları toplamaya başlamıştı.
En sonda Hyunjin'in yanına gelmiş " Çalıştın mı lan?" Diye  sormuştu telefonu beklerken.

Hyunjin cebinden çıkarıp ona uzatmış " Sence?" Diye karşılık vermişti.

" İyi önünde oturacağım, bak kağıdıma."

" Gerek yok sağ ol."

" Önünde oturabilir miyim kağıdıma bakmak ister misin diye bir soru mu sordum da cevap veriyorsun? "

Hyunjin gülerek omzuna hafif vurmuş" Hadi başkan hadi, ilerle. " diyip onu yollamaya çalışmıştı.
Minho hepsini kaldırıp kutuyu kilitlediği sırada hocaları içeri girmiş, Minho hızla çantasını alıp Hyunjin'in önüne oturmuştu.

" Evet beyler hazır mıyız bakalım!?"

" Hayır!!"

" Umrumda değil! Her şey toplandı mı başkan?"

Minho başını kaldırıp hocaya bakmış " Evet hocam." demişti anında.

" Tamamdır, sadece on soru.. sizi fazla zorlamadım. Çok fazla işlem beklemiyorum ama bir şeyler karalayın isterim. Kopya görürsem net müdürün odasındayız demektir!"

Hyunjin Minho'yu dürtmüş;  " Yerine geç hadi." demişti başını belaya sokacak olduğunu bildiği için. Minho başını hayır anlamında sallayıp önüne dönünce derin bir nefes alıp saçlarını karıştırmış ve önüne gelen kağıda bakmıştı.

" Başkan yerin mi değişti?"

" Ah evet hocam, orada çok konuşuyormuşum öyle dediler."

" Anladım, başarılar beyler!"

Kadın son kağıdı da onlara verip yerine geçmiş, Minho hızlı hızlı çözmeye başlamıştı. Hyunjin kalemi bırakıp başını kağıda yaslayıp uyumaya çalışırken Minho on beş dakika sürmeden hepsini bitirip ona dönmüştü.

" Jin.."

Sessizce konuşması üzerine Hyunjin başını kaldırıp ona bakmış;
" Dön önüne hoca görecek." demişti anında.
Minho inatla başını sağa sola sallamış, o sırada masasındaki kağıdı alıp yere atmış, onunkini de çekip atarken hocası oraya dönmüştü.

" Ne oluyor orada?"

" Rüzgar yüzünden uçtu hemen alıyorum."

Minho kalkıp alırken kadın önüne dönmüş; " Herkes önüne! Sessizlik." Diyip bakışlarını üzerlerinden çekmişti. Minho onun boş kağıdını kendine alırken kendi karaladığı kağıdı onun masasına  atıp önüne dönmüştü.