|12|

709 86 43
                                    


Yine baktik bu major depresyon yakamizi birakmiyor hop yb attik ah be
Hayatim kayiyor ama olsun hyunhom varrrr
İyi okumalar bebislerim 💖🍯
---

Minho sabah Hyunjin'den çok önce uyanmış, böyle şeyleri de sorun etmedikleri için ondan birkaç parça kıyafet alıp hemencecik duş almıştı.
Çıktığı sırada masanın üzerinde titreyen telefonuna bakmış, Hyunjin uyanmadan alıp açmıştı. Odadan çıkarken yavaşça kapıyı kapatmış, bir yandan dün gece eve gelmeyen oğlunu azarlayan annesiyle uğraşmak zorunda kalmıştı.

Mutfağa girdiği sırada annesinden özür dileyip telefonu kapatmış, gülerek buzdolabını açmıştı. Bazı paketli sebzelerin üzerinde minik minik post- it'lerde 'Minho' yazması onu güldürmüştü. Nedeni oraya geldiği sırada direkt onları alıp kullanması için kolaylık olmasıydı.
Minho saçlarını geriye atıp birkaç bir şey çıkarmış, güzel bir kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Bir tarafı dün gece olanları düşünüyordu.

Hyunjin gerçekten ne kadar inkar etse de çok düşünceli bir insandı. Bu yüzden ondan uzak durmuştu, ona kızgın veya kırgın değildi. Garip gelen onu öpmesi olmuştu. Fakat kafasını iki yana sallayıp bu düşüncelerden uzaklaşmış, gelen adım sesleri ile arkasını dönmüştü.
Hyunjin yarı çıplak, saçları dağınık, altındaki siyah şortu ve beyaz üzerinde kocaman siyah harflerle Celine yazan terlikleriyle mutfağa girmiş, yeni yeni duştan çıktığını belli eden her zamankinden kat be kat taze kokusunu mutfağa bırakmıştı.

" Oh günaydın. " demişti bir yandan salatalığı kesmekle uğraşırken.

Hyunjin esnemeyi kesip yanına ulaşmış, neler hazırladığını bakarken;
" Günaydın.." demişti hâlâ uykulu olan sesiyle.

Minho bu hallerini çok severken Hyunjin tezgaha yaslanmış
" Hangi orduya bu kahvaltı?" Diye sormuştu gülerek.

" Ballar ordusu!"

" Saçlarımın rengi de gidiyor hala mı balım ben!?"

" Hep bal'sın."

( Yazarn: Minho bal deme aq anisi var aa)

Hyunjin gülerek onu başıyla onaylarken Minho bir süre daha kahvaltı ile uğraşmış, bir yandan onunla konuşmaya devam etmişti.

Hyunjin tabakları masaya dizerken Minho kollarına bakmış;
" Acıyor mu?" Diye sormuştu cevabı çok iyi bildiği hâlde. Hyunjin dolabı açıp kkami için mama çıkarırken" Hayır." demiş, ardından yerdeki kabına dökmeye başlamıştı.

" Yalancısın biliyorsun değil mi?"

" Cidden hissetmiyorum ki."

" Ulan deşiyorsun kendini! Hissetmemek için ölü olmak lazım."

" Hayır tatlım artık bağışıklık kazanmış gibiyim. Hiçbir acı yok. Bir süreden sonra fiziksel acıyı hissetmek çok zor oluyor. Çünkü ruhsal zaten kendini güzel belli ediyor."

" Konuşma da gel yemek ye inanmıyorum ben sana. "

" Aç-"

" YE!"

Hyunjin bağırışı üzerine kahkaha atmış, gelip anında karşısına oturup;
" Sakin ol başkan!" diye karşılık vermişti.

" Aferin. Dinle beni."

Bir yandan tabağına her şeyden koyuyor, hâlâ konuşmaya devam ediyordu.

" İşte sonra ben de dedim ki-"

İntihara On Kala •HyunHo•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin