Hop günlük dozzz
İyi okumalar 💖
---" Uyuyor mu hala?"
" Hm hm.. iki ders oldu yorgun herhalde."
" Olabilir."
Minho sınıfta bir köşede çocuklar ile konuşrken bir yandan en arkada kafasını gömüp sessizce duran, tahminice uyuyan Hyunjin'e bakıyordu. Dün gece olandan sonra çok garip hissetmişti. Fakat sarhoş olduğu için bunu o kadar umursamamış, hemencecik unutmaya çalışmıştı.
Chan kolunu omzuna atmış " Hayırdır bir sakinsin bugün. Sözlü olacak diye mi? Hiç sanmam ama." Diye sormuştu gülerken.
Minho yavaşça ona dönmüş " Yok be kim korkuyor sözlüden? Yorgunum sadece. Ben bir Hyunjin'e bakayım." Diyip kolu altından çıktıktan sonra onun yanına gitmişti.Minho önündeki sıra yerine yanına oturmuş, ona bakmak için yüzünü yaklaştırmak zorunda kalmıştı.
" Hyunjin.."
Seslenişe gelen bir karşılık yoktu. Bu yüzden elini saçlarına atmış,
" Hey uyuyor musun? Ulan iki derstir uyuyorsun uyan artık." Demişti anında.
Hyunjin yavaşça yüzünü ona doğru çevirmiş, Minho uykulu hâline karşılık gülerek " Huh sonunda!" Diye söylenmişti." Bir şey mi oldu?"
" Hayır da.. çok uyudun başın ağrıyacak kalk hadi. Hem bir sonraki ders sözlü var. "
Hyunjin yavaşça ona yaklaşıp zaten yakın olduğu için çok zorlanmamış kafasını koluna gömüp tekrar gözlerini kapatmıştı.
Minho attığı kahkasının ardından saçlarını karıştırmış;
" Hey tekrar uyu demedim sana kaldır kafayı!" demişti onunla uğraşırken. Hyunjin biraz geri çekilmiş, yüzünü buruşturup doğrulmuştu." Günaydın!"
" Hm.. sana da."
" Sözlü var."
" Olabilir..."
" Çalıştın mı?"
" Ne münasebet?"
Minho gözlerini devirip ona yaslanmış " Bir şey olmaz. Zaten takım takım yapılacak. Benle sen oluruz. Ben çalıştım." Demişti.
" Gerek yok. "
" Bir kere de karşı gelme lan bana!"
Hyunjin gülerek ayağa kalkmış " İyi,emrin olur." Diyip gözlerini ovuşturmuştu.
" Aşk olsun canım rica rica."
Hyunjin ona bakmış, bir elini masaya koyup yüzüne eğildiği sırada
" Olsun mu?" Diye sormuştu. Minho gülerek onu itmiş, şaka yaptığını bildiği için " Sus da gel sana kahve ısmarlayayım." Diyip kolunu omzuna atmıştı.Hyunjin yine kolunun altından çıkınca Minho onu tekrar çekip tutmuş, onunla birlikte sınıftan çıkarken saçlarıyla oynamayı da bırakmamıştı.
Beraber kantine indikleri sırada Minho onu bekletmiş, kahve ve çikolataları alıp tekrar her gün oturdukları çimenliklere gitmişlerdi.
Hyunjin oturup Minho'nun az önce oynaya oynaya bozduğu saçlarını geriye doğru atmış, Minho kahve ve çikolatayı önüne bıraktıktan sonra telefonunu çıkarıp yanına indirmişti." Al bunu da ye."
" Sana aldım var benimki."
" Minho, çok samimi soruyorum. Mal mısın?"
" Niye ya!?"
" Her gün çikolata alıyorsun bende her gün sevmiyorum diyorum."
Minho gözlerini devirmiş" Hyunjin. Umrumda değil. Sana her gün zorla yediriyorum. Çikolata insanı mutlu eder bu bir. İkincisi, sen yedikten sonra daha dinç oluyorsun. Fark etmiyorsun belki ama midene bir şeyler girdikçe yorgunluğun gidiyor tatlım. Ve sen çikolata yedikten sonra yemek de yiyorsun bunun üzerine ilaç da içebiliyorsun. Ayrıca kahvede şeker sevmiyorsun ve bunu çikolata ile hafif de olsa dengelemek hoş oluyor biliyorum." Demişti sonunda derin bir nefes alarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihara On Kala •HyunHo•
Fanfiction• Yaramızı unutturur. Yarayı kapatan aşk, yaradan da derin.• Sınıfın sessiz, yalnız, intihara meyilli çocuğu ile aynı sınıftaki deli dolu başkan.