|26| - SON-

794 85 69
                                    


Merhabalar.. nasılsınız?
İyi okumalar diliyorum.
----

Hyunjin Minho'nun elinden tutmuş, çıktığı hastaneye son bir kez bakmıştı. Minho göz yaşlarını silip bir kendine bir ona bakıyor, gülerek tekrar ağlamaya başlıyordu. Hyunjin elini bırakıp ona sarılmış, Minho başını ona yaslayıp hastaneye öyle bakmıştı.

O günün üzerinden tam bir sene geçmişti. Minho bir seneden fazla bir süre yürüyememiş, fakat sonra resmen bir mucizeyi gerçekleştirip ayaklanmayı başarmıştı.İkilinin artık kesinlikle daha güzel bir hayatı vardı.

Hyunjin tedavisini aksatmadan neredeyse iyileşmiş, hâlâ da devam eden tedavisini bir saniye olsun bırakmayı düşünmemişti. Hâlâ gün geçtikçe daha iyi olacağına inanıyordu. Minho bu sırada onun yine en büyük destekçisi olmuştu. İkili bu sırada aynı zamanda sınava hazırlanmış, ne psikolojik rahatsızlıklar, ne de aksilikler onlara engel olamamıştı.

Minho yazılım okurken Hyunjin sanatla ilgilenip kendini geliştirmeye devam ediyor aynı zamanda yabancı dil okuyordu. Hayalleri artık büyüktü. En azından ölümü arzulamıyordu.
Minho başını kaldırıp ona bakmış, Hyunjin göz yaşlarını silip
" Dedim ya ben sana.. bir gün bu hastaneden farklı çıkacağız dedim. Oldu bak.." demişti kendisi de ağlarken.

Minho gülerek göz yaşlarını silmiş, gözlerinden öpüp geri çekilmişti.

" Haklıydın sevgilim."

" Hadi gidelim evimize.."

" Gidelim."

Minho yürümeyi hâlâ oldukça garip bulurken bu hissi iliklerine kadar hissettiği için minnettardı. Arabaya bindiği sırada Hyunjin kullanırken o başını cama yaslayıp Prag'ın onları etkisi altına almasına izin vermişti.

Evet.. artık çok uzaklardalardı. Minho'nun annesi ve babası bu fikri çok hoş bulmazken oğullarının daha  iyi bir eğitim görmesi aynı zamanda sevgisinin peşinde koşması için izin vermiş, Chan, Seungmin, ve diğer yakın arkadaşları çok sık da olmasa onları görmeye gelip gitmişti.

Henüz birkaç aydır buralarda olmalarına rağmen sanki doğmuş, büyümüş, ve bir an olsun içinden ayrılmamış gibi bütünleşmişlerdi.

Hyunjin evin önünde durduğu sırada Minho hızla inmiş, ondan önce hızlı hızlı yürüyüp evin kapısını açmıştı.

" Hey hwang Hyunjin! Çok yavaşsın."

" Size yetişmek ne mümkün bayım."

Minho gülerek içeri girmiş, Hyunjin onun ardından gelip kapıyı kapatmıştı. Minho kendini koltuğa attığı gibi kediler ona gelmiş, kkami havlayarak Hyunjin'in bacakları arasında gezinmişti.

" Ow güzellerim benim.."

Hyunjin ceketini çıkarıp bir köşeye bırakmış, Minho camdan yağan yağmura bakıp " Eve girdik ve yağmur yağmaya başladı inanamıyorum! Şansa bak." Diye söylenmişti.

" Çıkmak mı istiyorsun?"

" Evet.."

" Tamam bebeğim, çıkalım yine."

Hyunjin kkamiyi yere bırakınca Minho hızla ayağa kalkmış, büyük cam kapıyı açıp bahçeye, o hayalleri olan bahçeye çıkmıştı. Hyunjin onun ardından çıkınca havaya bakmış " Güzel yağıyor.." diye mırıldanmıştı.

Minho yere uzanınca Hyunjin gülerek ona bakmış " Hey hasta olursun kalk."  demiş, sevgilisi onu dinlemeden başını olumsuz anlamda sallamış, yüzünün ıslanmasına izin vermişti.

İntihara On Kala •HyunHo•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin