Selam -
İyi okumalar.
-----Hyunjin duyduğu sesin üzerine ıslak gözlerini zorla açmış, nefes nefese bir hâlde ayağa kalkmıştı. Chan onun bu hallerine anlam veremezken titreyen ellerine bakmış " İyi misin lan sen?" Diye sormuştu anında.
Hyunjin düşecek gibi hissettiği için omzuna tutunmuş " İyiyim hyung.. kâbus...kabus gördüm. Minho uyandı mı dedin sen?" Diye sormuştu kendine gelmeye çalışırken. Chan başını aşağı yukarı sallamış " Odaya alındı dedim. Gel hadi herkes çoktan girdi bir sen kaldın." Demişti.
İkili çok geçmeden Minho'nun alındığı odaya geçince Hyunjin kapıdan girdiği an gördüğü mahvolmuş sevgilisi yüzünden ister istemez tekrar ağlamaya başlayınca herkes gibi Minho da ona bakmıştı. Yüzü gözü minik minik yaralar içerisinde olmasına rağmen hâlâ çok güzel duruyordu.
" Başladı yine."
Chan geçip oturduğu sırada Minho'nun annesi elini oğlunun omzuna koymuş " Bak yine ağlıyor, perişan oldu çocuk. Hep diyorum ya sana oğlum, hız yapma. Bizi düşün biraz.." demişti yine sinirleri tepesine çıkarken.
Minho hafif gülerek Hyunjin'e dönmüş, biri sargıda olan kollarını açmıştı. Hyunjin göz yaşlarını silip hızlıca yanına ulaşmış, yatağın kenarına oturup sıkı sıkıya sarılmıştı.
" Hey öldüreceksin beni!"
" Aptal.. öldüm ben."
Minho gülerek saçlarından öpmüş " Çok mu korktun?" Diye sormuştu dalga geçer bir şekilde.
" Korktum tabi.. iyi misin sen? Bir yerin acıyor mu? Benimki de soru! Tabii ki acıyordur."
Minho başını olumsuz anlamda sallamış" Hayır.. çok değil hatta hissetmiyorum bile! Neyse siz çıkın Hyunjin kalsın hadi." Diyip onlara dönmüştü.
Felix anında" Ulan it! Biz bunca zaman Hyunjin kalsın diye mi bekledik?" Diye sorunca Minho gülerek" Tabii.. neyse gel Hyunjin rahat otur. " diyip kenara kaymaya çalışmıştı.
Hyunjin gülerek geri çekilince ortam kendine gelmişti ki Minho'nun sesiyle hepsi durdu.
" Hyunjin.."
" Hm? Rahat değil misin? Kalkay-"
" Yapamıyorum?"
" Ne?"
Hepsinin ifadesi aynı anda değişirken Chan hızla ayağa kalkmıştı. Minho kendini geriye çekmeye çalışmış, " Yapamıyorum. Ayaklarımı kullanamıyorum!" Demişti korkuyla.
" Ne diyorsun Minho? Sana öyle gel-"
" Hayır bak. Baksana.. olmuyor!"
Sesindek korku ve bulundukları durum hepsini telaşa sokarken annesi hızla ayağa kalkmış, kapının önüne çıkıp doktoru çağırmıştı. Minho şok olmuş bir şekilde kendi kendine konuşurken Hyunjin yüzünü elleri arasına almış" Bir şey yok balım sakin ol sen." demişti şuan hiç işe yaramayacak olduğunu bilse de.
O sırada koşa koşa gelen doktor hepsinden daha sakindi. Hızla Minho'nun yanına yaklaşmış, bu olayın üzerinden tam bir saat geçince herkes tek tek çıkmak zorunda kalmıştı. Annesi perişan bir haldeyken babası onu alıp çıkarmış, Chan diğerlerini alıp onları yalnız bırakmak istemişti.
Minho ağlamayı kesmeden boş boş tavana bakarken yapılan işlemler ve testlerin üzerinden geçen yarım saat olmasına rağmen hâlâ aynı hâlde duruyordu.
Hyunjin elini dizinin üzerindeki eline atıp yavaşça tutmuş" Minho.." demişti sonunda bir şey söylemek isterken.
" Jin.. yürüyemeyecek miyim cidden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihara On Kala •HyunHo•
Fanfiction• Yaramızı unutturur. Yarayı kapatan aşk, yaradan da derin.• Sınıfın sessiz, yalnız, intihara meyilli çocuğu ile aynı sınıftaki deli dolu başkan.