Black ailesinin en küçük oğlu Regulus Black üzerindeki laneti doğduğunda almıştı.
Yıllardır büyük bir uğraşla saklıyordu ve ona layık olabilmek için uğraşıyordu. Daha doğrusu ona layık olmaya uğraştırılıyordu.
Abisine bile söylemesine izin verilmeyen bu sır gençliği boyunca Karanlık Lord, annesi, babası ve Griffin ailesi araında büyük bir sır olmuştu. Ve tabiki bu kehaneti ortaya atan aptal kadının haberi vardı olanlardan ama karanlık lord onun ortaya attığı kehaneti gücüne bir hakaret olarak görmüş ve kadının bu yaptığının karşısında ruhunu almıştı. Kadından geriye kalan ortaya attığı kehanet, yıkık dökük evi ve umutlarının parçalanmasına vesile olduğu o iki genç kalmıştı.
Regulus Black'e ise kehanet hakkında söylenen tek şey onu taşımanın büyük bir sorumluluk ve şans olduğuydu. Regulus hiçbir zaman anlayamamıştı bunun nasıl bir şans olduğunu. Şans denen şeyin insanı mutlu etmesi gerekirdi değil mi? O öyle tahmin ediyordu en azından ama omzundaki o izin ona kattığı şeyler; daha çok Black dersleri, daha karanlık bir hayat ve abisi ile arasının açılması olmuştu.
Abisi ile her ne kadar iyi anlaşıyor olsalar da aralarında bir farklılık vardı. Regulus'u annesi içeri çağırdığında koşarak eve dönerken Sirius biraz daha dışarda kalmak için ısrar edebiliyordu annesi izin vermiyordu o ayrı mevzu... Regulus annesi kitap okuma zamanı dediğinde kitap okurken Sirius gizlice kaçıp bahçede oyun oynardı mesela... Babası Regulus'a soy adına uygun davran derken Sirius'a bizi utandırma derdi örneğin.
Ama problem bu değildi. Sirius bazı geceler su içmeye kalktığında kardeşi ve annesini salonda büyü yaparken görürdü. Regulus çoğunlukla ağlıyor olurdu ama gene de annesi ile olurdu... Anlarsınız ya Sirius biraz kıskanırdı kardeşini, annesini çalmış gibi gelirdi ona. Ailesi hep farklı davranır gibi gelirdi. Sonuçta Sirius büyük kardeşti. Black ailesinin büyük varisiydi, o zaman neden ailesi kardeşinin daha çok üstüne düşüyordu? O da bir Black'ti nasıl olsa değil mi?
Ama Sirius bilmiyordu ki Regulus her gece onun yerinde olmak için Merlin'e yalvarıyordu. Ailesinin ona yaptığı baskı yerine daha özgür olan abisinin yerinde olmak için her gece yalvarıyordu ama gene de annesi onu odasından çıkarıp o büyü ve iksirleri öğrenmesi için onu zorluyordu.
Sürekli soy adına ve omzundaki lanete uygun olmak için zorlanmaktan yorulmuştu artık küçük Black.
Küçüklüğünden beri ona öğretilen buydu "Soy adına ve ailene uygun davran." ailesi tarafından ona uygun görülenlere razı olmak... Onun için yazılan kadere razı gelmek zorundaydı ama ne için? Aptal bi kadının söylediği aptal bir kehanet. Gerçekten kim kehanetlere inanırdı ki? Regulus Black inanmazdı.
Bir tarafta ise ondan daha kötü durumda olan Victoria vardı.Ailesi sevmezdi Victoria'yı.İlk adını bizzat karanlık lord koymuştu onun, ikinci adını ise güzeller güzeli ablasının ricası ile almıştı.
Ona ise benzer ve bir o kadar da farklı bir kader biçilmişti. Tabi o kader onun yaşamını da bir o kadar etkilemişti.
Griffin'lerin küçük kızı Victoria her ne kadar umut dolu bir kız olsa da kim bilebilirdi ailesinin onun bütün umutlarını bir gece vakti tüketeceğini?
Kim-olduğunu-bilirsin-sen biliyordu hattaha sebebi oydu. Regulus Arcturus Black ve Victoria Elpis Griffin'in umutlarının katili...
Daha yeni doğmuş bebeklerin hayatlarını mahveden adam onlarla birlikte birçok kişinin hayatını mahvetmişti. Buna rağmen ona hizmet etmek zorunda olan gençlerin tek yapabildikleri ise kaderlerine boyun eğmek oldu...
Kaderin ördüğü ağların içinden çıkmak isteyen bu iki genç kendi kaderlerini kendileri belirlemek için ne pahasına olsun savaşacak ve birbirlerine umut ışığı olacaklardı. Önlerine çıkan engelleri geçmek için uğraşacak ve en azından içlerinden biri mutlu sona ulaşacaktı.
İşte bu Regulus Arcturus Black ve Victoria Elpis Griffin'in hikayesi
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Victoria, Roma mitolojisindeki zafer tanrıçası. Yunan mitolojisindeki dengi Nike'dir. Sabinlerin ziraat tanrıçası Vacuna'dan uyarlanmış olup Palatino Tepesi'nde kendisine adanmış bir tapınağı vardı. Özellikle askerler kendisine tapınırdı ve Roma'da kendisine adanmış üç dört noktaya sahipti. Bunların bir diğeri de Senato'daki bir sunaktı.
Elpis, umudun tecessümü, vücut bulmuş hali ve tanrıçası.Nyx'in çoşcuğu ve Pheme'nin annesi olarak geçer fakat adı Nyx'in çocukları arasında yer almaz. Pheme'nin kızı olduğuna dair iddialar vardır. Genellikle genç bir kadın olarak resmedilir. Tasvirlerinde çoğunlukla çiçekler (özellikle de zambak) veya (içinden meyveler saçılan boynuz - bereket simgesi) taşır.
Griffin, uzakdoğu efsanelerinde geçen bir griffon türü geyik gibi boynuzları olan, pullarla örtülü başa ve bedene sahip ve aynı zamanda kartal pençeli ve kanatlı bir ejder olarak tasvir edilir. Bu kutsal hayvanın görülmesi, zafer ve barışın müjdecisi olarak yorumlanır.
Regulus, en meşhur yıldızlardan biri olan Regulus da bir kraliyet yıldızıdır. Kuzey yönünü temsil eder, "Asalet yıldızı" olarak da bilinir. Ün, şöhret, tanınma, popülarite getirir; güçlü bir yerleşimde kişi kariyerinin basamaklarını hızlı çıkar.
Arcturus, Çoban Yıldızı sınıfına ait en parlak üçüncü yıldız olması ile bilinir. Gökyüzünün dev yıldızlarından biri olan Arcturus turuncu rengi ile adeta canlılığı, harekete geçmeyi sembolize eder.
Black, kelime anlamı siyah, koyu, karanlık olan Black soy ismi, İngilizcede çok sık kullanılan bir soyadıdır.Bu soy isme sahip insanlar idealist, oldukça yaratıcı olmayan, sezgisel ve manevi olma eğilimindedir.
SELAMLAAAAAAAAAAAARRRRRRRRRRRR ilk bölümden herkese merhaba umarım beğenmişsinizdir
Lütfen düşüncelerinizi belirtmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın
Okuyup oy vermeyeni rüyasında voldi kovalasın inşallah
karakter yorumları (her bölüm sonunda olacaktır):
Sirius?
Regulus?
Victoria?
Voldi(burunsuz)?
Black ailesi?
Herkes hakkında fikirlerinizi bekliyorum
ÖPÜLDÜNÜZ BEBEQLERİM
GÖRÜŞMEK ÜZEREEEEEEEEEE
758 Kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEHANET//Regulus Arcturus Black
FanfictionRegulus Arcturus Black normal bir hayata sahip bir çocuk olmamıştı hattaha o hiç çocuk olmamıştı o Lord'un ailesinden bir istediği olarak doğmuş ve öyle büyümüştü.Hayatını Lord'a adaması ve onun yolunda ilerlemesi gerekiyordu. Bir tarafta da Victori...