5-BAŞARACAĞIZ

262 26 160
                                    

Bölüm Şarkısı: Rusty Cage-The Hearse Song

!DİKKAT! Şarkı ve bölümde ölümden bahsediliyor TW! koyacağım.


Regulus hiçbir şey yokmuş gibi arkadaşları ile konuşmaya devam etti. Safkan oldukları için çoğunu yemek ve balolardan zaten tanıyordu, üstüne yeni arkadaşlıklar edinmişti. Yemeğin bitmesine yakın yanında arkadaşlarıyla konuşan kıza döndü ve fısıldadı.

"Yasak saatin başında astronomi kulesinde buluşalım, bu arada omzun için üzüldüm. Geçmiş olsun."

Kız omzundan bahsedince çocuğun işretler hakkında konuşmak istediğini anladı ve cevap verdi.

"Teşekkür ederim. Orada olacağım."

Buluşmaya 20 dakika kala

Victoria stres olmaya başlamıştı bile. Ne de olsa karşısındaki çocuğun olayları ne kadar bildiğini bilmiyordu. Ve bunları ona anlatan o olmak istemezdi. Karşısındaki çocuğu da suçlayamıyordu ikisi de Voldemort'un pisliği yüzünden bunları yaşıyordu. Gerçi onun başına gelenler daha çok babasının suçuydu ama gene de durumu kabul etmekte zorluk çekiyordu. Kim kızına böyle bir şey yapardı ki

O sırada Regulus ortak salonda ateşi izliyordu, sonuçta ailesinin büyük bir özenle hayatını mahvettiği bir kıza nasıl davranabilirdi ki. Acaba kız olanları biliyor muydu? Acaba onu suçluyor muydu? Eğer suçlasaydı bana neden iyi davransın ki diye düşündü çocuk. Sonuçta kendi hayatı da kızınki kadar berbattı. Ve gittikçe kötüleşecekti.

Buluşma yerinde

Kız kuleye vardığında karşısında onu bekleyen çocuğu gördü.

"Çok beklettim mi?"

"Yeni geldim." diye yalan söyledi Regulus. Stresten yerinde duramamış ve erken gelmişti ardından 15 dakika soğukta beklemişti.

"Ne konuşmak istiyorsun." dedi kız.

"Her şeyi, en baştan." diye yanıtladı çocuk.

Victoria uzun bir konuşma olacağını düşünüp yere oturdu. Regulus ona sanki bir unicorn öldürmüş gibi bakarken kız konuştu.

"Niye öyle bakıyorsun? Madem konuşmak istiyorsun otur yanıma da uzun uzun konuşalım."

"Niye yere oturdun?"

"Niye oturmayayım?"

"Pis çünkü?"

"İncilerin dökülmez ya, gel yanıma."

Regulus ilk arada kalsa da kızın yanına oturdu ve konuştu.

"Üstümüz kirlenecek."

"Kirlensin."

"Niye bu kadar umursamazsın?"

"Niye bu kadar umursuyorsun?"

Regulus'un buna bir cevabı yoktu. Neden üzerinin kirlenmesini bile dünyanın sonu gibi görüyordu. Her zaman mükemmel olamazdı. Ama olmalıydı, her an önemli ve değerli birinin karşısına çıkmaya hazır bir şekilde tertipli ve düzenli olmalıydı. Öyle öğrenmişti, öyle yapıyordu. Hiç sorgulamamıştı. Gerçektenş Regulus neden hiç sorgulamadı? Korkuyor muydu? Hayır. Kan statülerine çok mu bağlıydı? Hayır. Sadece iyi bir evlat olmak istiyordu. Hayatındaki yegane amacı karşısındaki kızın ve kendi hayatını mahveden insanlara iyi bir yardımcı ve iyi bir evlat olmaktı. Regulus karşısındaki kızın cevap beklemesini umursamadan konuyu dağıttı.

KEHANET//Regulus Arcturus Black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin