Bölüm 3

2.5K 89 0
                                    

İyi okumalar...
.
.
.
.

🖇️

**

Bir haftadır evi toparlama işleri ile uğraşıyorduk. Aslında 2 gün sürecek bu işin uzamasının sebebi benim ertelediğim işlerimdi.

Dün koliler bir araç ile Hakkari'ye gönderilmişti. Bizde 1-2 parça eşyamız dışında valizleri de yollamıştık.

3,5 saatlik bir yolumuz vardı. Normalde yola çıkmamda bir sakınca yoktu ama ben yine de endişeleniyordum. Fakat yapabilecek pek bir şeyimiz yoktu bu konuda. İnşaAllah erken doğurmam.

Gökçen, Alparslan'ın kucağında arabaya gidiyorduk. Dün lojmandakilerle vedalaşmıştık. Burada birçok tanıdığım, sevdiğim insan vardı. Burayı ve buradakileri bırakmak zor gelsede yapabilecek bir şeyimiz yoktu.

Alparslan, Gökçen'i çocuk koltuğuna yerleştirirken bende ön koltuğa geçtim.

Kemerimi takarken telefonum çaldı. Gece arıyordu. Kendisiyle üniversite yıllarında tanışmış ve arkadaş olmuştuk. Gerçi bizimkisi arkadaşlıktan da öteydi. Onun zorunlu görev olarak Hakkari'ye gitmesiyle başlarda iletişimimiz azalsa da şuan kaldığı yerden devam ediyor. Ve kendisi Hakkari'ye geleceğimizi bilmiyor. Neden mi? Sürpriz!

Daha fazla bekletmeyip telefonu açtım. Her zamanki gibi o enerjik sesi doldu kulaklarıma.

"Alo, yaşıyor musun?"

"Yaşıyorum gündüzüm, yaşıyorum."

"İyi, halin vaktin yerinde mi?"

"Evet teyzemiz, iyiyiz."

"İyi bari ölen kalan olmaması güzell"

Dediğiyle kaşlarımı çattım. Ne oluyordu?

"Ne alaka ölen, kalan?"

"Ne biliyim sen aramayınca bir şey oldu sandım."

" E yedi yirmi dört seni mi arayacağım."
"Hem benim çoluk çocuğum var. Evliyim ben evli! Üstelik hamileyim. Ne olmuş aramadıysam?!"

"Tamam canım sakin ol. Bu ne celal"
"Ay tamam, bir şey demedim. Senin hormonlar tavan. Neyse sonra konuşuruz. Sen kendine ve çoluk çocuğuna dikkat et."

Dediği şey ile yüzümü buruşturdum. Sürpriz yapacağımdan dolayı anlaşılmaması için yoğun bir çaba sarf ediyordum. Ah be güzelim, ben öyle demek istememiştim.

Gece'ye kısık sesle sende diyebilmiştim sadece. Of ya gereksiz yükseldim. Neyse ben onun gönlünü almayı bilirim.

Kafamı yan koltukta oturan Alparslan'a çevirmem ile göz göze geldik. Dikkatli bir şekilde bana bakıyordu. Hayırdır anlamında kafamı salladım. O da ne bileyim der gibi bakıp kontağı çevirdi. Ve yolculuğumuz başladı.

**📎**

Alparslan arabayı lojmandaki yeni evlerinin önünde çekti. Kontağı kapatıp kemerini yavaşça çıkarırken yan koltukta uyuyan hayat arkadaşına baktı. Ah bu kadın dedi için ah bu kadın...

Parmakları karısının saçlarını okşarken eşine yaklaşıp yumuşak ama kısık bir sesle fısıldadı.

"Seni seviyorum Yasemin'im"

Uyku sersemi olan Yasemin eşinin bu sözlerini duymuştu. Ama uyku sersemi pek de uzatmayıp kısa bir cevap vermekle yetindi.

"Bende"

Alparslan'ın yüzünü bir tebessüm kapladı bir kez daha. Normalde sert bir mizaca sahipti. Gerekmedikçe yüzünde mimik oynamaz, hislerini belli etmezdi. Ta ki Yasemin ile tanışana kadar. Yasemin ile ilk hastanede tanışmışlardı. Alparslan'a dikiş atarken...

O anlar aklına geldikçe gülümsemesi büyüdü. Hatta kendini fazla tutamayıp kahkaha attı.

"Bab-ba"

Gökçen'in bu dediğiyle bakışlarını arkada, çocuk koltuğunda, olan kızını çevirdi.

"Babamm"

Gökçen kıkırdayarak kollarını ileri doğru uzattı. Avuç içlerini aç kapa yaparak "Del" dedi.

O kadar tatlı görünüyordu ki... Alparslan hızla yerinden doğrulup arabadan indi. Yine aynı arabanın önünden dolanıp, hızla arka koltukta sabırsız olan kızını çocuk koltuğundan çıkarıp kucağına aldı. Ve yanağına sıkı bir öpücük bıraktı.

Yasemin bu sırada uyanmış bu ikiliyi izliyordu. O kadar güzelleri ki... Arabanın kapısını açıp sağ ayağını yavaşça yere uzattı. Bu durumu fark eden Alparslan Gökçen'i sol eliyle destekleyip sağ elini karısına uzattı, karısı Alparslan'a minnetle baktı. İkilinin aşkı yılları geride bırakmalarına rağmen hâlâ ilk günkü gibiydi.

**📎**

Akşam üzeri olmuştu. Alparslan'ın yardımlarıyla eve yerleşmiştik. Şimdi ise Alparslan karargaha gitmiş bende Gökçen'i uyutmuştum. Telefonumu elime alıp Gece'ye mesaj attım.


Müsait olduğunda konuşalım mı?
19.00 ✓✓

Olur, ne hakkında??
19.00 ✓✓

Önemli bir şey, sen müsait olduğunda ara ya da haber ver.
19.01 ✓✓

Tamam. Arıyorum.
19.01 ✓✓

Her ne kadar ne söyleyeceğimin provasını yapmış olsam da heyecanlıydım. İçimde çocuksu bir mutluluk vardı, saf ve temiz...

Gece'nin aramasına hızlıca yanıt verip yatak odasına girdim. Kapıyı yavaşça kapattım.

"Alo"

"Alo. Nasılsın canım, neler yaptın bugün?"

"Hiiç, aynı sen?"

"Bende de aynı. Bir oraya bir buraya koşturuyorum, ayaklarıma karasular indi resmen. Ha birde bugün nöbetteyim. Gerçi son 1,5 saatim kaldı. Sonra eve geçeceğim işte. Öyle yani klasik bir hastane rutini. Ee sen?"

"Ah yavrummm, Allah kolaylık versin."

"Amin canım, amin"

"Canım konuyla alakasız ama şey diyecektim. Senin hastane neredeydi?"

"Ay tarif etsem bileceksin sanki. Hem ne edeceksin bu bilgiyi?"

"Boşver sen ne yapacağımı da tarif et."
"Şuraya buraya yakın falan diye"

"Iı yani merkeze çokta yakın değil, bence askeriyeye daha yakın."

Sona doğru sesinde bir tuhaflık sezdim. Sanki... Sanki gülüyordu?

Dört köşeli olmasına rağmen hızlı düşen jetonla sordum.

"Hayırdır?"

"Ne hayırdır?"

Sesi hızlı bir şekilde ciddileşmişti. Bunun altından bir şey çıkacak ama hadi bakalım hayırlısı.

Hazır boşluğunu bulmuşken adresini sordum. Ama öyle bir boşluğuna denk gelmiş olmalı ki beni hiç uğraştırmadan direkt verdi.

"İyi canım, görüşürüz."

"Görüşürüz bebeğim. Kendine ve bebişlere dikkat et, enişteme de"

Dediğiyle aynı anda kahkaha patlattık. Bu kız gerçekten de deliydi.

**

.
.
.
.

🖇️

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

AİLE'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin