Bölüm 13

1K 41 0
                                    

İyi okumalar...

.
.
.
.

🖇️

    O gün Sevim hanımla ayrılmak zor olmuştu. Hâlâ kendime gelememiştim. Aradan 3 gün geçmişti. Son kontrollerim yapılmış sonucu bekliyordum. O gün Sevim hanım artık dönmesi gerektiğini ama sık sık uğramak istediğini dile getirmiş bende kabul etmiştim. Garipti ama kabul etmiştim.

   Bugün Alparslanlar gideli neredeyse 1 hafta olmuştu. Hâlâ dönmemişlerdi. Ve yakın zamanda döneceğini de düşünmüyordum açıkçası. Her zaman bana söylediği vakitten erken döndüğünü çok iyi bilsemde içimde bir huzursuzluk vardı. Bende bu huzursuzluğu gecikmesine bağlamak istiyordum. 

   Gece, yanında bir kadın doğum uzmanı ile girdi. "Yasemin hanım, sizi doğuma almamız gerekiyor."

"Neden? Yani bu acele?" Yüzümde donmuş bir ifade olduğuna yemin edebilirdim.

"Sizi endişelendirmek istemem Yasemin hanım ama hem sizin hemde bebeğinizin sağlığı için acilen ameliyata alınmanız gerekiyor."

"Tamam" diyebildim zar zor. Sonra çağırılan hemşirelerle birlikte apar topar ameliyata alındım.

**📎**

  1 haftadır dağlardaydı, korku timi. Teröristlerin sığındığı bir çok yeri patlatmış, yapacakları eylemi önlemeye çalışıyorlardı. En son girdikleri kulübe gibi bir yerde, teröristlerin yakmak için ateşe attıkları, ama son anda Türk Askerinin kurtardığı birkaç kağıt parçasından öğrendikleri bilgilerle şuan mağranın etrafını sarmış operasyonu başlatmak için hazırlık yapıyorlardı. Az önce 'komutan kızı' diye bahsedilen kız, dışarı çıkıp etrafı kolaçan etmişti. Kız resimdekinin aksine esmerdi. Siyah saçlarının ucunda farklı bir ton vardı. Yüksek ihtimal daha önce saçını boyamıştı, daha çok benzemesi için belki de.

"Komutanım, ne zaman başlıyoruz?"-Mehmet

"Fatih, görüş açın nasıl?" -Alparslan

    Fatih, keskin nişancıydı. Her attığını vurur, zerre acıması olmazdı. Gözleri çok iyi görür, kulakları iyi duyardı. Operasyonların vazgeçilmezi olurdu, her zaman. Yiğit ile sürekli yarışırlardı, bu konuda. İkiside iyi iki keskin nişancıydı. Aralarına giren tayinleri ve işlerinin zorluğu olmuştu. Yıllardır görüşmüyordu iki dost. Beraber anılarını hatırlıyor olsalarda bazı şeyleri unutmuşlardı. Mesalâ soyadlarını...

"İyi komutanım"-Fatih

"Oğuz, içerisi kaç kişi?"-Alparslan

"Komutanım, dışarıda 2 kişi duruyor. İçeriyi de doğru saydıysam, 5 kişi. Biri o bahsettiğimiz kız, biri Alex'e benziyor, kardeşi ya da varsa çocuğudur, diğer 3 kişiden biri kadın, ikisi erkek. Kadının yaşı biraz büyük, arada çıkıp etrafta dolaşarak içeri giriyor. Bu kadar komutanım." -Oğuz

"Tamamdır. Tim, herkes tamam mı?"-Alparslan

"Emredin komutanım "-Tim

"Tim, 3 dediğimde başlıyoruz"-Alparslan

"Emredersiniz komutanım "-Tim

"3"

**

"Komutanım iyi misiniz?"-Mehmet

AİLE'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin