8

8 2 0
                                    

"LOKİ!"

"Ben gitsem iyi olacak." dedi ve gülümseyip geri geri adımladı,
"Bu kadar sinirlenmene gerek yok ki! "

"Bunu yapan ben değilim, bekle!" dedim ama kaçtı gitti. O gidince sesler kesildi. Ben mi yapmıştım? Ellerime baktım sonra yerdeki pelerine ve tekrar ellerime.

Ben mi yaptım?

Tyrs bi anda önümde belirince geri sendeledim
"Oh! Tyrs, korkuttun beni."

"Uyu"

"Ah evet, uyumaya gidiyorum. Gürültü mü yaptım özür dilerim, az önce şey burdaydı... Neydi adı garip bişeydi... Bana bu pelerini getirdi ve-"
Elini başıma koyunca yere düştüm.
-
Uyandığımda kar eriyordu...

Ne zamandır uyuyordum da kar bu kadar erimişti?
Kuşlar falan cıvıldıyordu,
Bir şeyler yanlıştı. Bir şeyler ters gidiyordu.

Kıyafetime baktım, saçma sapan gotik kapkaranlık bir elbise vardı. Neydi bu? O kadar karanlıktı ki boğuluyor gibi hissediyordum. Elbiseyi hemen kollarımdan indirip yere düşmesini izlerken üzerimde hissettiğim ağırlığin hafiflemesiyle rahatlayıp derin bir nefes aldım.
Ellerime baktım, tırnaklarım uzamıştı, saçım gözümün önüne geldi. Simsiyahlardı. Normalde kumraldım,

"Neler oluyor" diye mırıldandım. Kalbim çok hızlı atmaya başladi.

"Günaydın... " diyen sesi duyunca geri kaçıp üzerimi o paçavra elbiseyle kapamaya çalıştığımda elbise yok oldu. Ağzım açık kaldı. O kadar şok olmuştum ki vücudumu kapamayı unutup Tyrs'a baktım

"Bera?"

"B-bunu gördün mü?"

"Evet, görmekteyim."

"Bakma!" deyip beceriksizce vücudumu gizlemeye çalıştım.

"Kaptan! Burdasın! Oh! Bera!" diye bağırarak Ömer miydi... Üzerime bi parça bez attı ve gözlerini büyüttü.
"Pardon!" deyip başka yere baktı "Korkup fırlattım atkımı alabilir miyim geri?"

"Ne?"

"Buraya giremezsin Ödgar. Bunu biliyorsun. "

"Ama çok önemli keptın! Ragnar köye geliyormuş. Kontrole. Yolda, yarın öğlene burda olurmuş, ziyafet ve kalacak yer istiyor. 10 kişiler. Ne yapacağız? Herkes dışarda emirlerinizi bekliyor."

"Hay sikeyim ya, bi bu eksikti." deyip Tyrs dışarı koşarcasina çıktı. Bu herif hala çıkmadı.

"Geri dönmene sevindim Bera"

"Ne? Seninle o kadar samimi değiliz. Çık dışarı. Bakma bana! Tyrs imdat! "

"Beni böyle hep unutman çok üzüyor."

"Nasıl?."

"Nasıl hissediyorsun Bera? "

"Çıksana lan dışarı! "

"Hm? Nasıl hissediyorsun dedim Bera? Arada kayıp zaman mı var? Kötü İngilizler seni kuleye hapsedip kanini içtiklerinde böyle mi hissediyordun? En son hatırladiğin ne?"

O konuştukça gözlerimin önünde hiç hatırlamadığım, yaşamadığım şeyler beliriyordu. Başım ağrıyor, patlayacak gibi hissettiriyordu.

"Garip olan bir şey var ama... Daha dün kendine Reba diyordun."

Gözlerimi büyütüp kusacak gibi oldum. Kan kokusu ve tadı ağzıma dolarken kan içtiğime dair anılar hatırlayınca dizlerimin bağı çözüldü, öğürüp gozlerimi sıkıca yumdum. Adam bi anda yüzümü avucunun içine aldı.
"Hatirla, Bera. Hatırla."

Rebayı hatirliyordum. Nefes alip verişimiz bile farklıydı ama o bendim. Acı hissetmeye başladım. Vücudumun her yeri aynı anda acimaya başlayınca yüzümdeki elleri tutup çığlık attım. Dayanılmaz bir acı hissediyordum. Reba dışarı çıkmaya çalışıyordu, tırnakları bedenimi içten deliyor gibi hissediyordum.

"HAYIR SEN BENİ SİNDİREMEZSİNİZ "

O bendim. O nasıl bendim? Nasıl o hale bürünmüştüm? Neden vampirdim? Hatırlayamıyordum. Onun yaptığı bazı şeyler gözümün önüne gelmeye başladı.

Karşımdaki tanıdık yüz ağzını oynatiyordu. Birşeyler söylüyordu. Arkadasınki kapı sallanıyor, deprem oluyor gibi hissettiriyordu.

"Korkuyorum!" diye bağırdım ona. "Canım çok yanıyor! Ölüyorum!"

Başıyla onaylayıp bişeler daha söyledi, "korkma" dediğini anladım. Eliyle kapıyı işaret edince kapı yok oldu. Ona şaşkınlıkla baktim. Onu tanıyordum, onun verdiği hissi biliyordum.

"Loki." dedim istemsizce, karşımdaki adamın gözleri parıldarken ağzı neredeyse kulaklarına değecek kadar gülümsedi.

"Benim!"

"LOKİ!"

"BENİM!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tanrı mı yoksa Şeytan mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin