"Çekirdeği versene."
Artık köyün yerlisi olarak akşamları köy gençlerinin yaptığı köyün meydanındaki çınar ağacı sohbetlerine katılıyordum. İşten gelip yemek yediğimden beri burada oturuyordum. Sohbette fena değildi, sarıyordu.
Çoğunlukla benim yaşlarımda gençler vardı, bizden büyükler ise üç günde bir otururdu burada. Onlar oturunca ya yardakcı gibi yanlarında durup bakkaldaki siparişlerini getirecekti gençler ya da hiç gelmeyecekti.
Ben birkaç gündür geliyordum ve bizden büyüklerin toplantısını daha görmemiştim.
"Ekin, amcanın işi bitti mi?" diye sordu Baran kolasını içerken.
"Bugün bitti, yarın başka tarlaya gidiyorum." işçi bulunmadığı için beni havada kapıyorlardı.
"Bizim tarlaya geliyor." dedi Akın ardımdan cevap verip, sigara içiyordu.
"Oooo o zaman çalışmaya değil eğlenmeye gidiyorsun." dedi gençlerden biri, kaşlarım çatıldı.
"Niye?"
"Benim babam baya eğlenceli biri, gülmekten bazen işlerimiz bile aksıyor." Akın gülerek konuştuğunda, ben de gülümsedim. Biraz gülmeye ihtiyacım vardı zaten.
"Akın'da hiç babasına çekmemiş, gram komik değil amına koyayım." dedi Baran boş pet bardağını ona fırlatırken. Akın geriye çekilip gülümsedi.
"Bazen espri yapıyorum anlamıyorsunuz, ben de espri olduğunu söylemeye utanıyorum. Kalıyor öyle, yoksa bende komik biriyimdir."
Söylediği şeye gülmek yerine üzülmüştüm, çok masumca söylemişti. Tabi diğerleri öküz olduğu için kahkaha attı.
"Boşver sen onları, esprini bana yap ben gülerim." dedim samimiyetle gülümseyip.
"Aslansın Ekin."
Biz sohbetimize devam ederken Akın'ın her gülerek söylediği şeye ben de gülüyordum belki espri yapıyordu diye. Harbiden yapıyorsa hiç belli olmuyordu.
Hep beraber sohbet ederken, bakışlar bir yerde toplandı. Kafamı çevirip baktığımda Berat ve sevgilisi önümüzden geçiyorlardı.
Kız geçen sefer kömürlükten çıkarkenki panik halinde değildi,kafası eğik gülümseyerek yürüyordu. Berat'da sanki kocası gibi duruyordu yanında.
Yüzümün asılmasına engel olmaya çalıştım.
"İyi akşamlar Berat abi." diye seslendi yanındakilerden biri.
Berat bizim tarafa döndü, bakışları benim üzerimde durdu. Yüzünde hiçbir mimik yoktu.
"İyi akşamlar gençler." dedi yalnızca.
Kız yanında onu hayranlıkla dinleyip, izliyordu. Berat gözlerini benden çekip önüne dikti, yürümeye devam ettiler.
Bu kadar şeye rağmen kalbimin acıması normal miydi?