Bugün tatil günüm olduğu için yatabildiğim kadar yatmıştım, kapının sesine uyanınca söve söve kapıyı açmaya gidip karşımda Baran'ı görünce abisinden dolayı bir de ona sövdüm.
"Bir ay bizde kaldın abimin siniri sana da bulaştı."
"Abinin amına korum." dedim mutfağa doğru ilerlerken.
Dışarı çıkıp yüzümü yıkamaya üşendiğimden mutfağın lavabosunda elimi yüzümü yıkıyordum. Suyu açtığımda musluğun önünde duran küçük kırık aynada yüzüme baktım, daha doğrusu kabuk bağlamış yarama.
Resmen dayak yemiş gibi duruyordum, bütün köy de dayak yediğimi düşünüyordu. Gerçi dayaktan farksız, hayvan çiftleşmesinden halliceydi.
Tamam onu seviyordum, nefretimden daha fazla bir sevgiydi. Dün yaptığına da azdım ama canımın yakmıştı, kıyamadığı için vurmadığını düşünmüyordum. Bildiğin eskisi olduğum için kendinde beni öpme hakkı görüyordu. Tek merak ettiğim bunu tüm eskilerine yapıyor muydu?
Elimi yüzümü yıkayıp bir çay suyu koydum, salona geçtiğimde Baran mindere boylu boyunca yayılmıştı. Karşısına oturup telefonu elime aldım ama ekranı açmadım.
"Annen abine çok mu kızdı?" diye sordum merakla.
"Normalde annem abime fazla sesini çıkarmaz, küçük yaşta evin reisliğini üstlendiği için. Ama sana vurduğunu söylediğimde ağladı, biraz azarladı. Abim pek takmadı tabi."
"Abinin amına koyayım." dedim yeniden sinirle.
"Öf siz niye kavga ettiniz ya daha abim seni eve de sokmaz." Baran gerçekten bu duruma üzülüyor ve kafasına takıyor gibiydi.
"Onun olduğu ortamda bulunmak istemem zaten." dedim omuz silkip.
"Yeni bir kız yapmış kendine, Derya mıdır nedir. Annem de o kızı çok sever, ilk defa bir ilişkisini destekledi."
Görsem de kardeşinden duymak, hele ki onlara anlattığını bilmek canımı yaktı. Ciddiydi demek, öyleyse dün niye öptü beni?
"Ciddiler mi?" dediğimde sırıttı.
"İki hafta veriyorum amına koyayım." dedi Baran bir sigara çıkarıp yakarken. Diğer yandan telefonuyla uğraşıyordu. "Abim kimseye aşık olmaz, duygusuz pezevenk. Kendisine iş atana karşılık veriyor, olay ciddiye bağlanana kadar prensesler gibi davranıyor ama ciddiye varınca kolayca bırakıyor. Bu yüzden hep evi basıyorlar zaten, köyde aşık olan akıllı kızlar hiç kendini belli etmez mesela bu duruma düşmesin diye."
Salak kızlardan daha salak olduğumu bilmeden yüzüme vurmuştu.
"Peki bitirdiği kızlara hiç sonradan ışık yakıyor mu? Yani hâlâ onu seven kızları istediğinde öper falan mı?" Bu nasıl soruydu amına koyayım, sorduğum anda pişman olmuştum. Sonuna 'bir arkadaş soruyor da' diye eklesem daha az belli ederdim.
Baran gözlerini bana dikip sırıttı.
"İsteyen kızlara elbette izin verdiği kadar dokunur yani, bunu abim değil herkes yapar. Ama daha bugüne kadar ayrıldığı biriyle yeniden konuşup ettiğini görmedim, muhtemelen tüm hevesini alıp öyle bırakıyor ya da terk ediliyor onun isteğiyle."
Bu durumda benden tüm hevesini almadığını anlıyordum, sikmediği için mi hevesini alamamıştı.
Ayrıca heves almak neydi? Midem bulanırken dün onun bana yaklaştığı an ağzını burnunu kırmadığım için pişman oldum.
"Abin bu kadar kötü biri mi ulan?" diye mırıldandım.
"Kötü değil, ilişki konusunda berbat biri. Bir dakika önce ayrıldığı kişi önünde başka biriyle sikişsin umrunda olmaz. Ki zaten ondan ayrılan kızların başka biriyle beraber olduğunu hiç görmedim, beraber olan kişiler de hep evi basan kişiler. Yani isteyerek beraber olmadığını, hâlâ kendisine aşık olduğunu bildiğinden takmıyor." dedi ve ardından farkındalık ile kafasını iki yana salladı. "Düşündüm de harbiden ayrıldığı hiçbir kız ilişki olarak bir daha mutlu olamadı. Bu da onun egosunu yükseltiyor, onları umursamıyor hiç."
Baran anlatmaya devam ederken hem kafamdaki yapacaklarımı tartıyordum, hem de ondan soğumak için kendimi zorluyordum. Pekte zorlamama gerek yoktu aslında.
Sadece sürünmesini istiyordum. Hem de yerlerde.
***
Veeey soft olacak dedik soft işte ne yapsınlar köyde bale mi