17. BÖLÜM

2 1 0
                                    

Çok şanslıyım yaa Defne'nin yanında o piçten mesaj alıyorum(!)
Şimdi ne demeliyim ki Defne'nin kötü şeyler düşünmesini önleyim?

+Kanka şey...

Başımı omzuna koyarak kendimi acındırmaya başladım. Biraz sonra O da saçımı okşalıyordu.

+Ben... 1 ay önce erkek arkadaşımdan  ayrıldım da...

-Seni mi aldattı?

+ E-EVET, fotoğraflarını çekip gösterdim direndi. Şimdi de özür dilemek için gelmiştir.

Allah'ım şu söylediğim yalanlara bak. Ne erkek arkadaşı, ne ayrılması ya off. Zaten erkek arkadaşın var ama sadece arkadaşız, neden erkek arkadaş deyince herkes sevgili anlıyor ki?

Öğrenciler zili çalmadan spor salonuna gelmiştik. Spor salonu boştu, Savaş ise ardı ardına bana mesaj atıp duruyordu. Defne fark ettirmesede anlaşılıyordu onunda rahatsız olduğu.

Telefonumu çıkarıp Defne'ye döndüm...

+Canım izninle ben şunun ağzının payını vereyim.

-Tabi canım, nasıl istersen..

Defne'nin yanından ayrılıp biraz uzağa gittim  burda konuşurken sesimiz yankı yapıyordu. O yüzden  Savaş'ı arayıp kısık bir sesle konuşmaya başladım.

Telefon görüşmeleri;

+Dinliyorum...

-Neden kapıyı açmıyorsun? Mesajlarıma da cevap vermiyorsun...

+Kapıyı açamam...

Telefonun diğer ucundan büyük bir iç çekme sesi geldi.

-Neden?

+Evde yokum nasıl açabilirim ki?

-Ayy çok komik. Neredeysen gel o zaman kapıyı aç... hem neden senin sesin boğuk boğuk geliyor?

+Bilmem, bilmiyorum.

-Mina bak eğer şimdi gelmesen ben gelip seni, artık nerdeysen ordan seni zorla getiririm.

Spor salonuna biraz göz gezdirdim.

+Şimdi öyle bir yerdeyim ki ne, ben çıkıp gelebilirim ne de ,sen gelip alabilirsin.

-Sen bana konum at, ben seni ordan çıkarmasını bilirim.

Savaş'ın bu sözleri beni biraz düşündürmüştü ne olmuştu ki bu adama iki günde böyle değişti?

-Heyy! Orda mısın?

Ses vermeyince bana seslenmişti.

+Artık öğlene kadar beni bulamasın, hiç kimse...

-Ney? Sen zaten 9'da kalkıyorsun öğlene kadar nereye gidiyorsun ki?

Şaşırmıştı...

+Vavv. Dersine iyi çalışmışsın ama geçemedin. Artık yatma kalkma saatlerim değişti.

-Niye? Kimin için? Ne için? Neden sorularıma doğru düzgün cevap alamıyorum?

Savaş'ın bu cümlesi benim yüzümde hafif bir sırıtma bırakmıştı bunu Savaş'ın görmemesi iyiydi.

+Eee atalarımız ne demiş, üzümünü ye de bağını sorma. Haydi bay.

Telefonu suratına kapattığım için kesin sinirlenmiştir, ama nedense şu adamı sinirlendirmek hoşuma gidiyor.

Bizim sınıfta yavaş yavaş içeriye doluyordu demek ki öğrenciler zili çalmış -burdan duyulmuyor- Defne de benim telefon görüşmem bittiğini anlayınca beni yanına çağırıp sıraya geçtim. Ve hocamızı beklemeye başladık.

İKİNCİ DÜNYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin