9.BÖLÜM

9 5 0
                                    

Savaş, Derin'nin kollunu çekerek dışarı çıkarmaya çalışıyordu...

Ben, Savaş'ın bir anda ortaya atlayıp ne yapmaya çalıştırdığını kestirmeye çalışırken. Derin onu tuttan elden kurtulmaya çalışıyordu ve konuşmaya başladı...

-Derin:Dur Savaşcım, bizim bunu nasıl buraya kadar getirdiğimizide söyleyelim.

-Savaş:Yeter artık çıkalım!

Savaş, Derin ablanın bileğinden dışarı çekmeye çalışsa da pek meraklı ablam bu psikolojik işkenceye devam ediyordu. Bir yandan da elleri ve kolları ona eşlik ediyordu...

-Benim geç kaldığım ve erken çıktığım dün. Bugün evine hiç gelmem ve evde neler yaptığını, hangi saatlerde çıktığın, geldin bunların hepsini Savaş'cığma rapor ediyordum.

+Ne demeye çalışıyorsun sen?

-Şöyle Mina. Dün telefonum çekmeyen yerdeydi dediğim yalandı.

+Yalan olduğunu anlamıştım zaten.

Bir yandan onu dinlerken bir yandan da "şunların hepsini söyle de senin ne cins köpek olduğunu anlayalım" diyordum içimden.

Buda kesin evden kovulacaktı zaten babalık yapmasada, babama asılmak için geldiysen eve o zaman siktir git.

-Ha birde...

Çok heycanlı konuşuyordu, tabi bu halimden memnun.

-...bugün gelmememin sebebi Savaş'la burayı dizayn ediyorduk.

Onu sinir etmek için sakin sakin konuşuyordum.

+Eee napim? Zaten senin gibi, iç karartıcı ve İĞRENÇ!

-Öff seni takmayacam, dün yolda Savaş'ı gördüm düşmanın olduğunu biliyordum ama senden kurtulmam lazımdı...

Psikopatça gülmeye başladım

+Hahhaahahah. Gerizekalı olduğunu kanıtladın vay be...
Gerizekalı maden biliyon, benden kurtulmak için o- ,neyse niye işbirliği yapıyon ya seni öldürseydi! Ama bak bende de mallık var yine seni düşünüyorum

Konuşmaya cringe kızlar gibi başladı. Iyy hiç sevmediğim konuşma tarzı...

-LAFIMI BÖL-MEE NEYSEE, arabasına binmemi istedi bende bindim. Bana böyle şeyler yapacağını söyledi şuanki durumun gibi.

Büyük bir kahka attı. Bende sinirli bir şekilde bakarak, burnumdan soluyordum. Gülümseyerek...

+Sende bunu kabul ettin, değil mi?

-EVET!

Bir ellinin arkasını diğer ellinin içene doğru vurarak gülmeye başladı. Artık tahammül  edemiyordum ama bir şey fark ettim Savaş da tahammül  edemiyordu sanki. Tabii Derin abladan kim bir şey isterse, hep sonra kendi aleyhine oynar.

Savaş, Derin ablayı bileğinden tutarak güçlü ve sinirli bir şekilde dışarıya çekti.

-Savaş: Haydi; artık gidelim!

Kapı ardından kapandı ve kitlendi. Onlar gidince kendime baktım.
Belimden silahım alınmış, tabi ya düşerken biri belimden tutmuştu o zaman alınmıştır. Bottumda ki bıçağım duruyordu ve elimi de halatla bağlanmıştı ama sandalyeye değil. Bu benim işime gelir.

Ayağı kalktım ve ellerimi ilk önce kalçamdan sonra sağ ve sol bacağımın üstünden atlattım. Ellerim artık önümdeydi sandalyeme geri oturup ayağıma dogru eğildim ilk önce bacaklarımı çözdüm ve botumdan bıçağı alıp iki elimin arasındaki halatı kestim.

Artık özgürdüm biraz etrafıma baktım pencereler aynı şekilde içten ve dışardan tahtayla çivili, kapıda kitlitliydi tabi arkamda tam dört tane koli vardı.

İçinde hiç lazım olacak bir şeyler çıkmadı kapıya doğru yöneldim.
Kilidine biraz göz gezdirdim sonra saçınım öneme gelmesini engelleyen iki sağ, iki solda tel toka vardı. Onlardan birini çıkarttım ama hâlâ burada olup olmadıkları düşündüm kalkıp kapıyı dinlemeye başladım.

Nedense kapıyı dinlerken kalp hızım artmaya başladı, hiç kimse yoktu ama onlarda orda beni bekleme şansları da vardı.

Bir an beni Savaş hemen yan odada bekleyip ben çıktığımda beni silahla vuracak gibi geliyor ama Savaş düşmalarını işkence çektirerek öldürmeyi seviyor bence yapmaz. "Ne olursa olsun" deyip odadan çıktım hiç kimse yoktu bu iyiydi, dışarıya koşarak çıktığımda ise...

İKİNCİ DÜNYAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin