Karantina 6

1. Bölüm Ender

(Zeynep'in anlatımıyla)

Gece ve Güneş'e her şeyi anlattığımız zaman ortama bir sessizlik düştü. Bu sessizliği bozan Burak oldu,

Burak,“Madem hikâye bitti bana müsade.” dedi ayağa kalkarak.

Mert,“Nereye?” dedi.

Burak,“Biliyorsunuz ki benim ciddi ortamlarda hep çişim gelir ve gene her zamanki gibi çişim geldi aaaa odamı yasak oldu artık.” dedi ve tuvalete koştu.
Güneş gülmeye başladı, ama biz Burağın bu hallerine alışmıştık değil mi sevgili okurum? Burağın her zaman çişi gelirdi. Burak gittikten sonra bu sefer sessizliği bozan Gece oldu,

Gece,“Anne her şeyi anladım ama bu Ender denen adam öldü değil mi? Ya ölmediyse o zaman nolcak?” dedi.

Gece haklıydı biz ne zaman bu adam öldü desek o bir şekilde yaşıyordu kedi gibi 9 canlıydı.

Onur,“Öldü kızım merak etme, onu kendi ellerimle mezara koydum.” dedi.

Ender'in öldüğünü bilsemde bunu Onur'dan duymak beni rahatlamıştı.

Gece,“Peki mezarı şu an nerde?” diye sordu.

Bunu sormak daha önce hiç aklıma gelmemişti. Bu sefer ben Onur'a,

“Evet sevgilim Ender'in mezarı nerde?” dedim.

Onur,“Oda benim sırrım olsun.” dedi sırıtarak.

(2 dakika sonra...)

Burak bağırarak,

“ABİ TUVALET KAĞIDI NERDE?” diye bağırdı.

Onur,“CEHENNEMİN DİBİNDE BURAK GÖTÜNÜ DUVARA SİL!” diye bağırdı.

Güneş, Onur ve Burağın bu konuşmalarına gülüyordu. Hatta buna gülmek denmez gülme krizi geçiriyordu.

“KAPININ ARKASINA BAK BURAK!” diye bağırdım.

Burak,“SAOL ZEYNO SEN OLMAZSAN BU HAYVAN BİZİ TAŞ DEVRİNE GÖTÜRÜRDÜ.” dedi bana.

Güneş artık gülmekten yerde yuvarlanıyordu yanlış duymadınız GÜNEŞ GÜLMEKTEN ARTIK YERDE YUVARLANIYORDU.

Bizde mi bir sorun vardı yoksa sorun Güneş'te miydi. Bi düşünüp durdum biz bu kadar mı komiktik?

Burak sonunda sevgilisi olan tuvaletten çıkıp yanımıza geldi. Burak yanımıza gelir gelmez Onur'un telefonu çalmasıyla balkona çıkması bir oldu.

Mert,“Rıza amca aramış onunla konuşuyor.” dedi.

Aradan 15 dakika geçmişti Onur'u merak edip yanına gittim. Onur telefonda konuşurken su içiyordu büyük ihtimalle çünkü bardak yere düşmüştü ve sonrada telefonu elinden düştü.

“Onur iyimisin?” dedim.

Onur ise sadece suratıma bakıyordu, en sonunda,

“Zeynep Ender'in mezarı...” diyip sustu.

“Ender'in mezarı ne Onur?” dedim

“Boş...” dedi bu sefer Onur.

        BEN Mİ YANLIŞ DUYMUŞTUM
            ENDER'İN MEZARI BOŞ...