(Zeynep'in anlatımıyla)
Aras'ın babası bize gelince bize Ender'i hapse attığını söyledi. Onur hala sinirliydi çünkü, o adamın ölmesini istiyordu. Aras ve babası evden gidince, Onur gene sinirlendi Ender'in yaşaması onu sinir ediyordu. Burak ve Mert Onur'u biraz olsun sakinleştirdi. Bende akşam yemeğini hazırlamak için mutfağa gittim, yemeği hazırladım ve hep beraber yemek yedik. Ben Onur'a hala kırgındım çünkü benden özür dilememişti. Yemeğimiz bitince etrafı topladım ve odaya gidip kapıyı herzaman ki gibi kitledim. Onur, Burak ve Mert gene Ender konusunu konuşuyordu. Ben ise artık önemsemiycektim, kulağıma kulaklığımı taktım ve müzik açtım.
(3 saat sonra...)
Ben hala müzik dinliyordum, en sonunda su içmek için odadan çıktım Burak ve Mert evlerine gitmişti, Onur kanepede uyuya kalmış, Gece ve Güneş'de uyuyordu. Bir bardak su aldım tam gidecekken Onur'un uyandığını gördüm ve bana bakıyordu, yanıma yaklaşıp,
Onur,“Zeynep bana hala soğuk mu davranacaksın? Sadece bir çocuk için?” dedi.
“Evet Onur sonunda onun bir çocuk olduğunu anladın, beni bir çocuktan kıskandığının farkında mısın?” dedim.
Onur,“Özür dilerim, küs kalmayalım nolur.” dedi.
Sonunda benden özür dilemişti. Dayanamayıp Onur'u affettim.
“Tamam ama birdaha böyle davranma sonuçta o bir çocuk, anlamıyorum senden 2 tane çocuğum olmasına rağmen beni hala kıskanıyorsun!(?)” dedim.
Onur,“Benide anlamaya çalış, bu Ender olayından sonra size bişey olcak diye çok korkuyorum.” dedi.
Daha fazla uzatmadan odamıza gittik, benim çok fazla uykum vardı hemen uyudum.
(Sabah)
Herzaman ki gibi ilk ben uyanmıştım, ne kadar geç yatsamda hep erken kalkıyordum. Burak ve Mert'i bize çağıracaktım, onun içinde güzel bir kahvaltı hazırlamam lazımdı, aslında böyle şeylere pek önem vermezdim ama bugün içimde bir mutluluk vardı. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Saat 10'a geliyordu ve hala kimse uyanmamıştı, hemen ilk önce Onur'u uyandırdım, sonra Gece'yi ve ardından Güneş'i, ben Burak ve Mert'i çağırmak için Burağı aradım. Hemen sonra zil çaldı hep beraber kahvaltı yaptık.
(Aras'ın anlatımıyla)
Sabah kalktığımda babam yoktu. Bende anneme babamın nereye gittiğini sordum çünkü babam bugün izinliydi.
Annem,“Bir suçlu kaçmış onu arıyor.” dedi.
Bende tamam anlamında başımı salladım ve kahvaltımı yapmaya başladım.
(Aras'ın babasının anlatımıyla)
Uyandığımda telefonumda birsürü cevapsız arama vardı, tabikide çalışanlardan biri aramıştı. Hemen geri aradım telefon ilk çalışında açıldı.
Çalışan,“Komiserim günaydın size kötü bir haberim var.” dedi sadece.
Hemen şaşkın bir şekilde,
“Günaydın ne haberi?” dedim.
Çalışan,“Ender Zorlu. Kaçmış...”
Bu adam dedikleri kadar tehlikeliymiş, nasıl kaçmış olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karantina 6
AcciónBeyza Alkoç'un karantina kitabını kendim devam ettiriyorumm umarım beğenirsiniz<33