6. Bölüm Acı haber

704 17 8
                                    

(Onur'un anlatımıyla)

"Rıza Bey Ender Zorlu'nun yerinin bulduk..."

Şu cümleyi duyduğum zaman ağzımdan tek bir kelime çıktı.

"Nerde!(?)" dedim.

Adam şaşırmıştı sonuçta bana değil babama demişti, daha beni tanımıyordu.

Adam bana dik dik bakıp,

"Gece vs Güneş isimli kafenin gizli bir odasında o kafenin sahibi Onur Boysan eski adıyla Onur Zorlu'dan öğrenebiliriz. Efendim bu arada siz kim oluyorsunuz?" diye sordu.

O an kendimi tutamayıp,

"BEN ONUR BOYSAN SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN?" diye bağırdım.

Adam korkuyla,

"Çok pardon Onur Bey ama en son bir müşteriniz onu orada görmüş isterseniz arama yaptıralım." dedi.

"İstemiyorum onu kendi ellerimle yakalayacağım!" dedim.

"Peki..."
Adam yüzü düşerek gitti.

O an arabaya binecekken telefonuma Zeynep'ten bir mesaj geldi.

MESAJLAR

Sevgilim: Sevgilim Gece bizim kafeye gitmek istedi bizde şimdi yola çıktık işiniz bitince buraya gelirsiniz.

Mesajda aynen böyle yazıyordu. İşte o zaman başımdan kaynar sular döküldü...

Zeynep'i aradım açmadı...
Burağı aradım açmadı...
Gece'yi aradım açmadı...
Aras'ı aradım açmadı...

Mert bana bakıyordu ona durumu anlattım babam ve Mert dondular. Üçümüzde arabaya binip hemen kafeye gidiyorduk.

(Zeynep'in anlatımıyla)

Kafeye varmıştık Gece Aras'ın kolundan çekiştirerek yıllar önce ona yaptığımız odaya götürdü. Yağmur başlamıştı bu yüzden telefonlarımız çekmiyordu ama en azından Onur'a attığım mesaj ona ulaşmıştı.

Gece içeriden,

Gece,"Anne duvarımda minik bir delik var sanki?" diye bağırdı.

Yanına gidip baktığımda gerçekten duvarında ufak bir delik vardı o deliği incelerken Burak geldi dördümüz bir odada deliğe bakıyorduk çünkü normal değildi.

O an elektrikler kesildi ve ben Burağın kolunu tuttum, Burak hemen telefonunun el fenerini açtı. Gördüğüm manzara çok tatlıydı. Aras Gece'ye sarılıyor ve etrafa bakmaya çalışıyordu.

İçeriden adım sesleri gelmeye başlamıştı. Burak aşağı kim var diye bakmaya gitti.

(Burağın anlatımıyla)

Elimde telefonun el feneriyle aşağı inmiştim. Birisi söyleniyordu, bu sesi nerede ne zaman duysam tanırdım sonuçta 4 yıl müdürüm ve yıllarca arkadaşıma babalık yapan birinin sesini tanımak zor olmamalıydı. Bu Ender Zorlu denen pisliğin sesiydi...

Bir an kafamda bir sertlik hissettim ve bana o ses,

"Eğer tek kelime edersen beynin parçalanır Burak Koşan!" dedi.

O an emindim onun olduğuna.

Ölüceğimi bilsem de Zeyno, Gece ve Aras'ı kurtarmam lazımdı.
O an hiç düşünmeden,

"ZEYNEP ENDER BURADA AL O İKİSİNİDE VE BURDAN GİDİN!" diye bağırdım.

(Zeynep'in anlatımıyla)

Burağın o cümlesi başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine sebep oldu. Ve bir silah sesi geldi...

"BURAK!" diye bağırdım korkuyla.

Gece,"BURAK AMCA!" diye bağırdı.

Aras Gece'yi belinden tutup duvardaki deliğin olduğu yere tekme attı ve bir kapı açıldı.

Beni ve Gece'yi oraya koydu elimize biraz su ve yemek verdi birde el feneri. Kapıyı kapatıp camı kırdı.

(Aras'ın anlatımıyla)

Camı kırıp,

"ZEYNEP HANIM GECE SİZ KAÇIN BEN BURAK BEY'E BAKICAM!" diye bağırdım.

Bu şaşırtmaca Gece'm ve Zeynep Hanım'ı bir süre güvende tutacaktı.

Aşağı koştum gece görüşüm iyi olduğu için ışık açmadım.

Gittiğimde elimde bir bıçak ile etrafa bakıyordum ve yerde yatan Burak Bey'i gördüm...

Karantina 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin