25. Bölüm FİNAL (Yeni üyeler)

827 20 51
                                    


(İki yıl sonra...)

İçerde hep beraber sohbet ediyorduk, Burak bize bugün yaşadığı şeyleri anlatıyordu bizde gülüyorduk.

Mert, “Burak herşeyi anladım, her şeyi geçtim ama küçücük çocuktan nasıl dayak yedin?”

Ben bir kez daha gülmeye başladım,

Burak, “Ya abi bende bilmiyorum, bide ben bilsem keşke. Ağzına yemek götürüyordum birden kaşığa vurayım derken bana vurdu.”

Ece, “Ben mutfağa gittiğim zaman bide Ceylin'e kızıyordu.”

Bunu duyunca hep beraber gülmeye başladık. Burağın birdaha çocuk bakamayacağı belli olmuştu.

“Mert Burağı boşver de siz Mete ile napıyorsunuz?” dedim.

Bu sefer gülen taraf Burak'tı.

Burak, “Zeyno bunuda ben anlatayım. Mete altına yapmıştı, buda onu klozete oturtup ona tuvalet eğitimi veriyordu.”

Cennet sanırım bunu bilmiyordu ve hemen araya girdi,

Cennet, “Mert bunu yaptın mı gerçekten?”

Mert, “Al abi ya. Ee şey yavaş yavaş tuvalet eğitimi vermenin bir sakıncası olmaz heralde ya.” dedi.

Onur, “Mert Burak'tan beklerdim ama senden beklemezdim bu davranışı.”

Mert, “Ya abi ben napayım, bununla geze geze bizde böyle olduk.” dedi.

Burak, “Benim neyim varmış?”

“Ayyy yeter, içim şişti. Hadi kahvaltı yapalım yoksa daha fazla dayanamıycam bu sohbetinize.” dedim araya girerek.

Burak, “Zeyno bırak söylesin, benim neyim varmış.”

Onur, “Burak gerçekten yeter, geçin masaya kahvaltı yapalım.”

Burak söylene söylene masaya oturdu. Biz kahvaltımızı yaparken Cennet ve Ece ise Ceylin ile Mete'ye yemek yediriyordu. Gece'nin canı sıkkındı çünkü Aras başka bir yere taşınmıştı, ilk başta oda gitmek istedi ama Onur ve ben izin vermedik. Tamam Aras'ı severim ama Gece'yi göremezdim bu seferde. Güneş ise Aras'ın arkadaşı Deniz ile konuşmaya devam ediyordu, kahvaltı bitince bende Mete ve Ceylin ile ilgilenmeye başladım. Bi yandan ise sohbet ediyorduk,

Burak, “Mert Bey lafı daha fazla uzatmayın lütfen. Siz bana ne demek istediniz?”

Mert, “Başladı gene bu.”

Onur, “Burak yeter gerçekten.”

Mert sinirden bi anda Burağın yüzüne her zamanki gibi yastık fırlattı.

Burak, “Ya yeter ya ben bu yastıktan bıktım, siz atmaktan bıkmadınız.” dedi.

Ece, “Burak gerçekten yeter.”

Cennet, “Tamam, şu konuyu kapatalım artık.”

“Bencede kapatalım şu konuyu. Hadi başka bişey yapalım.”

Onur, “ Bugün piknik yapmaya mı gitsek ya?”

Onur ortamı değiştirmek için bu fikri atmıştı.

“Aaa evet çok güzel fikir. Hadi hazırlanıp gidelim.”

Herkes bi anda bu olayı unutup piknik fikrine yöneldi. Hep beraber piknik yapmaya gittik, orda sohbet ettik, oyun oynadık. Oyun oynadık derken Mete ve Ceylin'i eğlendirmek için bişeyler yaptık. Saatin ne kadar hızlı geçtiğini anlamadık bile toparlanıp, eve gittik...

(Yazardan veda...)

Merhaba sevgili okurum, biliyorsun ki bugün bu satırları son kez okuyorsun. Bu iyi bir haber değil evet ama unutma mahşerin 4 atlısı senin her zaman yanında olcak, ne zorlukta olursan ol. Unutma her iyi şeyin, bir sonu vardır...

___________________________________________

Küçük haber duyurusu:

Bu arada çoğu kişi kendi kurgunu yapacak mısın diyor. Evet kendi kurgumu yapıyorum hatta yarın yayınlıycam, aslında yayınlamıştım ama kafam çok karışır diye sildim, umarım bunun gibi beğenirsiniz. <333

Hikayemi okuyan herkese teşekkür ederimmm

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 30, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karantina 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin