2. Bölüm Ender yaşıyor

1.5K 26 33
                                    

Bazen hayatta hiç beklenmedik şeyler olabilir ama bu ölen birinin dirilmesi kadar da değil!

Onur'a dönüp,

“Ne demek boş?” dedim.

Onur,“Bilmiyorum Babamın içine bir kuşku doğmuş ve mezarı açtırmış ama mezar boşmuş.” dedi.

Burak ve Mert gelip,

Burak,“Abi noldu iyimisiniz sanki ölü dirildi bu tip ne?” dedi gülerek.

Onur,“EVET BURAK EVET ENDER DENEN PİÇ MEZARINDA YOK!” dedi bağırarak.

Mert şok içinde,

“Nasıl yok?” dedi sadece.

Ah Mert keşke bizde bilsek.

O an Gece çığlık attı ne olduğunu anlamadan direk Gece'nin yanına gittik. Onur ve ben aynı anda,

“GECE NERDESİN KIZIM NOLDU!(?)” dedik.

Gece,“BABA BABA İMDAT!” diye bağırdı sadece.

Size yemin ederim o an kalbim durmuş gibi oldu. Gece'nin odasına girdiğimizde Gece masanın üstündeydi.

Onur,“NOLDU GECE!(?)” dedi.

Gece telaşla,

“BABA YERDE FARE VAR!” dedi.

Ah kızım bu hayatta tek korktuğun şey fare olsun...

Onur kahkaha atarak,

“Ah kızım bende sana bişey oldu sandım” dedi.

O an Onur'un bacağına çok sert bir şekilde tekme attım ve cümlesini,

“Ahh yani çok korktuk!” diye düzeltti.

Gece,“Eğer fareyi almazsan olacak!” dedi.

“Nasıl?” dedim gülerek.

Gece,“Beni ıssıra bilir veya bana veba bulaştırabilir!” dedi.

İşte o zaman Onur yerine ben kahkaha attım.

Onur fareyi yerden aldı ve,

“Aklıma yıllar önce Zeynep'in gece adım sesi duyması sonucu bizi çağırması ve onların kedi çıkması geldi HAHAHAHHA!” dedi kahkaha atarak.

Ne kadar istemesemde bu olay gerçekten olmuştu.

Burak heyecanla,

“Evet ya, işte o gün çok güzel 2 kedim olmuştu, Gece ve Ay.” dedi sevinçle.

Güneş,“Tahmin edeyim isimlerini babam koydu değil mi?” dedi dalga geçerek.

“Bu kadar mı belli oluyor?” dedim gülerek.

Onur,“Hahaha çok komik(!)” dedi.

Burak,“Evet komik abi zaten şiir gibi isim koyuyorsun bir daha Abant'a giderseniz kim bilir yenisine ne isim verirsin.” dedi.

Gece, Güneş ve Onur hariç herkes gülüyordu. Ama Gece ve Güneş anlamadığı için gülmüyordu.

“Bu yüzden bir daha Abant'a gitmedik ya.” dedim gülerek.

Onur bir sinirle telefonu eline alıp birini arayıp “İyi günler 3 tane 2 kişilik odanız varmı ilerideki 3 gün için?” dedi.

Sonra telefonu kapatıp hoşnut bir şekilde,

“Hadi hazırlanın 3 günlük tatil köyüne gidiyoruz!” dedi.

Burak,“Abi 3. çocuk için biraz geç olmadı mı?” dedi şaşkınlıkla.

Onur,“Hayır kalmadık değil mi güzelim?” dedi bana göz kırparak.

Ben şok içinde sadece,

“Hıhı...” dedim.

Aslında onları dinlemiyordum bile herkes gülünce anladım nolduğunu. O gün herkes hazırlandı ve yola çıktık arabayı Onur kullanıyordu yanında Mert oturuyordu ve Gece, Güneş, Burak ve ben arkaya sıkıştık.

(6 saat sonra...)

Saat gece 3 olmak üzereydi ve araba bir anda durdu. Ben sadece o an Onur'un ağzından bir küfür savurduğunu duydum.

Onur,“Sikeyim böyle işi niye durdu bu lanet araba?” dedi.

Mert,“Abi motorda birşey varsa?” dedi.

Onur,“Olabilir Mert emin değilim sen arabada kal ben bakıp geliyim.” dedi.

Mert,“Abi istersen Burağı uyandırayım bende sana yardım ediyim.” dedi.

Tam o sırada Burak uyandı.

Burak,“Noluyo geldik mi?” dedi.

Onur,“Sen arabada kal biz Mert'le arabanın motoruna bakıp gelcez.” dedi.

Burak tamam anlamında başını salladı. Mert ile Onur dışarı çıkınca ortama sessizlik düştü.

(Onur'un anlatımıyla)

“Mert abi buraya gelsene bi motora bak!” dedim.

Mert,“Geldim, geldim.” dedi

Motordan duman çıkıyordu Mert dikkatlice baktı ben böyle işlerden pek anlamadığım için. Mert bir an durup,

Mert,“Abi motorda neden kağıt var?” dedi .

Kağıdı alıp okudum.

“Nasıl bir his olduğunu anlayacaksın çocuğunun elinden alınması, ama arada bir fark olacak sen benimkini elimden alıp kendine sakladın ama ben seninkini alıp sonsuza kadar vermiycem, senin gözünün önünde son nefesini verecek kollarında vurulacak ve bunun sorumlusu sen olacaksın Onur BOYSAN...”

Donup kalmıştım bu adam beni çocuklarımla tehdit ediyordu. Mert kağıdı elimden alıp okudu ve bana bakıp,

Mert,“Onur bana bak, şimdiye kadar olan herşeyi atlattık biz karantinayı atlattık, bunuda atlatacağız çocuklara demeyelim ve onları koruyalım Ender en sonunda yakalanacak ve-”

Mert'in sözünü kesip,

“Yakalanmayacak onu kendi ellerimle bulup bizzat kendim ÖLDÜRCEM!” dedim.

Karantina 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin