Karantina 6

15. Bölüm Ender'in İkizi

Silah sesi geldi ve yerde yatan Cennet'i gördüm. Hemen Gece'yi aramaya başladım ama Gece odada yoktu. Yerde bir kağıt buldum onu cebime attım ve hemen Mert, Burak, Onur ve Güneş'i çağırdım. Mert Cennet'i öyle görünce hemen ambulansı aradı.

Mert,“CENNET! CENNET! AÇ GÖZÜNÜ LÜTFEN. LÜTFEN UYAN LÜTFEN! HEPSİ BENİM YÜZÜNDEN ALLAH BENİM BELAMI VERSİN Kİ ÇOK ÖZÜR DİLERİM SENİ BU OLAYLARA KATMAMAM LAZIMDI.” dedi ağlayarak.

Onur,“GECE NERDEE!(?)” dedi.

Burak,“GECE, GECE NERDESİN!(?)” dedi.

Ambulans geldi ama hala Gece yoktu.

(Hastanede...)

“Aa Onur ben yerde bir kağıt bulmuştum.” dedim.

Onur hemen yanıma yaklaşıp kağıdı istedi bende verdim.

“Nasılmış çocuğunun kaybolması? Sen benden ikizimi aldın bende senin kızını ve arkadaşının sevgilisini. Yakın bir zamanda tekrardan görüşeceğiz Onur BOYSAN...”

Onur kağıdı okuduğu zaman şok içinde bize baktı. Kağıdı alıp okudum ve işte şimdi bir felaketin tam ortasındaydık...

Ben hemen yere çöküp ağlamaya başladım. Onur beni sakinleştirmeye çalıştı ama işe yaramadı artık. GECE YOKTU BUNDAN DAHA ÖNEMLİ NE OLABİLİRDİ Kİ!

Cennet ameliyattan çıktı. Durumu gayet iyiymiş. Aklımda bi yanında şu an hem  Gece, hem Cennet, hemde şu Ender'in ikizi vardı.

Onur çoktan polisleri aramıştı. Ama hala Gece'ye dair bir iz bulamamışlardı.

(Olay olmadan  önce...)

(Cennet'in anlatımıyla)

Gece ile odaya geldik ikimizde çok yorulmuştuk. Gece hemen duşa girdi, sonrada ben. Ben duştan çıktığımda Gece ikimize de kahve yapmıştı. Beraber sohbet ediyorduk, kapı çaldı bende açtım. Kapıyı açtığımda bir tane adam vardı ilk başta içeri girdi sonra Gece bir çığlık attı. Adam Gece'yi alıp gitti, daha sonra silah sesi geldi ve etraf karardı...

(Şimdiki Zaman...)

(2 saat sonra...)

(Zeynep'in anlatımıyla)

Aradan 2 saat geçti, Cennet'in çıkış işlemleri bitmişti ama biz hala Gece'den haber alamadık. En sonunda aklıma Aras geldi. Aras'ı aradım,

“Alo Aras.” dedim sadece.

Aras,“Efendim Zeynep Hanım bişey mi oldu?” dedi.

“Baban yanında mı?” dedim.

Aras,“Daha gelmedi efendim.” dedi.

“Babanın çalıştığı yerin adresini atar mısın peki?” dedim.

Aras,“Zeynep Hanım iyi misiniz? Gece'ye bişey mi oldu yoksa!(?)” dedi.

“Ben sana bir konum atacağım buraya babanıda alıp gel.” dedim ve telefonu kapattım.

(15-20 dakika sonra...)

Aras ve babası hastaneye geldi. Aras hemen koşarak,

“ZEYNEP HANIM GECE'YE BİŞEY Mİ OLDU!(?)” dedi.

“Gece'ye bişey oldumu onu bende bilmiyorum.” dedim sadece.

Daha fazla vakit geçmeden Aras ve babasına herşeyi anlattım. Aras şok içinde bekliyordu, babasıda aynı şekilde.

Aras,“BEN BU SEFER O ADAMI BULURSAM YAŞAMA İHTİMALİ YOK!” dedi.

Onur kimsenin duyamayacağı bir şekilde,

“Sen mi öldürceksin, ben mi?” dedi.

Daha fazla uzatmadan, Aras'ın babası arama işlemlerini başlattı. Neyse ki bu Ender'in salak kardeşi Gece'nin telefonundan takip uygulaması olduğunu unutmuş olmalı ki hala gitmeye devam ediyorlardı. İlk önce Aras'ın babası ve ardından bizde onları takip etmeye başladık. Aradan 1 saat geçmişti ve sonunda onların olduğu yere gelmiştik.

Onur dayanamayıp,

“NERDE BU PİÇİN İKİZİ!(?)” dedi.

En sonunda bir ses geldi,

“Burdayım Onur BOYSAN. Ama geleceğini sanmıyorum. Eğer bir hareket yapmaya kalkarsanız kızın kafasından vurulur.” dedi.

Artık çok geçti, bilmiyordu ki polislerin de burda olduğunu.

Onur,“ÖYLE Mİ? SANIRIM BUNUN İÇİN ÇOK GEÇ.” dedi ve her zamanki gibi bir silah sesi geldi.

“GECEE!” diye bağırdık hepimiz.

İşte tam bu sırada kalbim durmuş gibi oldu, ilk başta bir silah sesi geldi ve daha sonra benim etrafım karardı. En son Onur'un Zeynep diye bağırışlarını duydum, sonrası yok...