11. Bölüm Cennet

580 14 16
                                    

(Zeynep'in anlatımıyla)

Kahvaltımız bitti, her zamanki gibi ben etrafı toplamaya başladım. Zil sesi geldi kapıya gittiğimde Aras'ın babasını gördüm,

“Merhaba, bişey mi oldu?” dedim.

Aras'ın babası,“Evet, bişey oldu. İçeri geçebilirmiyim?” dedi.

“Pardon, tabiki geçebilirsiniz.” dedim  içeri davet ederek.

Onur bir bana birde Aras'ın babasına bakıyordu. En sonunda,

Onur,“Hoşgeldiniz.” dedi elini uzatarak.

Aras'ın babası,“Hoşbuldum.” dedi.

Aras'ın babası daha fazla lafı gevelemeden,

“Ben aslında size bişey söyleyecektim. Ender Zorlu için geldim.” dedi.

Onur,“Noldu o şerefize öldü değil mi?” dedi, gözleri parlıyordu resmen.

Aras'ın babası,“Yani bunu demem sizin açınızdan iyi olurdu ama haber bu değil. Ender Zorlu hapisten kaçmış.” dedi direk.

Onur,“Nasıl kaçmış?” dedi.

Aras'ın babası,“Bende bilmiyorum ama merak etmeyin biz onu aramaya başladık. Bulur bulmaz tekrardan hapse atacağız.” dedi.

Onur,“BAKIN BU HAPSE ATMAKLA OLMAZ! YA TEKRARDAN KAÇARSA BIRAKIN ÖLDÜRELİM, YANİ EN AZINDAN ÖLDÜREYİM. ZATEN BU ADAM ÖLÜYDÜ. NASIL DİRİLDİ BENDE BİLMİYORUM AMA ÖLÜYDÜ ZATEN.” dedi kendini tutamayıp.

Ben araya girip Aras'ın babasının kulağına,

“Kusura bakmayın, bu aralar fazla sinirli.” dedim.

Aras'ın babası,“Sorun değil.” dedi anlayışla.

Aras'ın babasının telefonu çaldı ve balkona çıktı. Konuşması bittikten sonra yanımıza gülerek geldi.

Aras'ın babası,“Müjdemi isterim.” dedi.

Ben anlamayarak,

“Nasıl yani?” dedim.

Aras'ın babası,“Ender Zorlu bulunmuş, şu an hapse giriyorlar. Bulunduğu yer denizin orasıymış ve üzerinde fazla uyuşturucu varmış.” dedi.

Onur,“Bakın şu adamı öldürelim, bende rahatlıyım sizde.” dedi.

Aras'ın babası,“Maalesef böyle bişeye izin veremem, yasa dışı.” dedi.

Ortaya her zamanki gibi sessizlik çöktü.

Ben daha fazla dayanamayıp odama gittim, telefonumu açtım ve internetten ilk defa haberlere baktım. Gördüğüm haber beni şoka sokmuştu...

Gördüğüm haberde Ender vardı. Evet Ender vardı, vücudunda uyuşturucu olduğu için daha fazla dayanamayıp ölmüş. Zaten yaşlıydı. Ölmesi normaldi ama bu kadar çabuk değil. Hemen sevinçle haberi içerdekilere gösterdim.

Onur,“Oh be bu heriftende kurtulduk.” dedi.

Aras'ın babası,“Demekki iyi kalpliymişsiniz Onur Bey. Dileğiniz hemen gerçekleşti.” dedi gülerek.

Aras'ın babası saat geç olduğu için gitti. Bizde sevinçten deliriyorduk. Daha fazla zaman kaybetmeden ben gene yemek hazırlamaya başladım. Eee ev kalabalık olunca ve 4 kişi obur olunca bu gayet normaldi.

Yemekleri yedik, bunu artık duymaktan bıktınız ama ben etrafı topladım ve bugün çok yorgun olduğum için daha fazla dayanamayıp uyudum.

(2 hafta sonra)

Artık herşey düzene oturmuştu, çünkü Ender yoktu. O olmadan daha sakiniz. Ama bir terslik vardı Mert hep telefonuyla ilgileniyordu. Aslında bu bizi ilgilendirmez ama baya bakıyordu. Mert'te bunu fark etmiş olmalıydı. Artık dayanamayıp Onur,

Onur,“Mert abi çok telefona bakıyorsun. Bişey mi oldu yoksa?” dedi.

Mert,“Abi aslında bende size söyleyeceklektim. Şey benim 4 aydır konuştuğum biri var, yani daha yeni ama bu olanlardan dolayı söyleyemedim. Ve biz buluşmaya karar verdik, bizim 2 alt sokağımızds oturuyor.” dedi.

Burak,“Aşkım beni aldatıyor musun! Ama neden kim o yelloz hemen söyle.” dedi Burak.

Mert,“Burak ya, hiç güleceğim yoktu.”

“Kimmiş bu şanslı kız bakalım?” dedim gülerek.

Mert,“Cennet.” dedi sadece.

Burak,“Bana bunuda mı yapıcaktın Mert yazıklar olsun sana.” dedi.

Güneş,“Ee amca sadece ikimizin sevgilisi yok sap kaldık.” dedi gülerek.

Burak,“Bende seni aldatırım, hemde yeğenimle.” dedi trip atarak.

Güneş,“Kim?” dedi.

Burak,“Sizden başka yeğenim mi var ayoll.” dedi.

Güneş,“Ben mi oluyorum o kişi?” dedi.

Vah zavallı çocuğum olacaklardan haberi yoktu.

Burak,“Tabiki de sen oluyorsun aşkım.” dedi.

Güneş Burağa sarıldı.

Onur dayanamayıp,

“BURAK BU SEFER ELİMDEN KAÇAMAYACAKSIN, GEL LAN BURAYA Bİ BU KALDI DEMİ. ŞİMDİ SEN ÇOCUĞUMUN AKLINA BÖYLE ŞEYLER SOKARSIN GEL LAN BURAYA!” diyip Burağı kovalamaya başladı.

Burak,“ALLAH! GÜNEŞ AŞKIM KORU BENİ!” diyip Güneş'i önüne attı.

Ben, Mert ve Gece ise sadece gülüyorduk.

Onur en sonunda Burağı kovalamayı bırakmıştı.

Burak,“Zeyno ben oğlunu alıyorum bu dağ kütüğüds sizde kalsın haberin olsun.” dedi.

“Saçmalama Burak.” dedim.

Burak,“Saçmalamıyorum Zeyno, ben beni aldatan biriyle aynı evde kalmam.” dedi.

Naptık ne ettik Burağı vazgeçiremedik. En sonunda Güneş Burak'la gitti.

Ben hala olanların şokundaydım.

Burak gittiğine göre artık uyuyabilirdik, saat çok geç olmuştu. Mert Güneş'in odasında kaldı. Tam yatacakken Onur,

“Ben bu Burağı bir gün öldüreceğim. Benden onu zor alırsınız.” dedi.

“Sakin, zamanla alışırız.” dedim gülerek.

Onur,“Haha çok komik Zeynep.” dedi.

Ben daha fazla dayanamayıp uyudum. Bugün çok güzel bir gündü hemde çünkü Ender'den kurtulmuştuk...





Karantina 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin