20. Bölüm Böyle bir numara yok...

481 13 17
                                    

Dün gece ne kadar uyumaya çalışsam da uyuyamadım, aklımda hep o numara vardı. Son gelen mesajları kimseye söylememiştim. Ama Onur'a söylemeye karar verdim, bunu daha sakin bir zamanda Onur'a söyleyecektim. Yatağımın yanında duran telefonu aldım ve her zamanki gibi mesaj vardı artık bunu duymaktan bıktınız ama bu numara beni SALMIYORDU. Telefonumu elime alıp mesajlara girdim,

Bilinmeyen numara, “Vayy gece uyumamışsın. Kim uyutmadı bakalım seni?”

Delirmemek için şu an bir mücadele veriyordum. Bu numara tam bir sapıktı, gece beni izliyordu. Bunu Onur'a uyandığı zaman söylemem lazımdı ama sanırım ilk önce Burağa söyleyecektim. O daha sakin bir şekilde karşılardı, hemen Burağa mesaj attım,

Zeynep, “Burak acil bize gelmen lazım.”

Aynen bunu yazdım, Burak anında çevrimiçi oldu. Daha sonra ise çevrimdışı oldu, büyük ihtimalle geliyordu. Ve zil çaldı, hemen kapıyı açtım ve Burağı içeri davet ettim. Burak bana,

Burak, “Noldu Zeyno?” dedi.

“Hani bana mesaj atan numara varya, beni izliyor.” dedim.

Daha fazla bekleyemeyip Burağa mesajları gösterdim. Burak'da benim gibi şaşkın olmuştu, ama bir yandan da sinirli olduğu anlaşılıyordu,

Burak, “Zeyno bu Ender piçinin bir adamı olmasın?” dedi.

“Bilmiyorum ama olma ihtimali de var.” dedim bende.

Burak, “Onur biliyor mu? Eğer bilmiyor dersen Onur çok kı-” derken Burağın lafını kestim.

“Bilmiyor, yani bu son mesajları bilmiyor. Ama söyleyeceğim. Sadece ilk sana söyleyeyim dedim. Yani en azından Onur'u benden daha çok sakinleştirisiniz Mert'le, eve gidince Mert'e de anlat bunları hatta ben sana mesajların fotoğraflarını atayım.” dedim.

Burak, “Tamam at ama Onur çok kızacak haberin olsun.” dedi.

“Biliyorum.” dedim sadece.

Ben Burağa mesajların fotoğraflarını attım, Burak daha sonra gitti. Bende Onur'ların uyanmasını beklerken kahvaltı hazırlamaya başladım.

Onur uyandı ama daha çocuklar uyanmamıştı, bu benim işime gelirdi,

Onur, “Günaydın güzelim.” dedi uykulu bir sesle.

“Günaydın, Onur bi içeri gelsene sana bişey diyeceğim.” dedim.

Onur tek kaşını kaldırarak içeri geçti, bende Burağa mesaj attım Mert'ide alıp bize gelsin diye. Kapı çaldı ve bendd açtım. Burak ile Mert içeri girdi, Onur hala anlamamıştı ve bize bakıp duruyordu. En sonunda ben,

“Onur hani bana mesaj atan numara varya.” diyebildim sadece.

Burak, “Zeynep'i izliyormuş. Yani ne yaptığını biliyormuş.” dedi direkt.

Onur hemen,

Onur, “NE İZLEMESİ YA KİM BU PİÇ!(?)” dedi direkt.

Ben hemen mesajları gösterdim. Onur şaşkın bir şekilde okuyordu.

Onur, “Bu piç seni nerden izliyor!(?) Ender piçinin adamı mı yoksa bu?” dedi.

Telefonunu eline alıp Rıza babamı aradı. Büyük ihtimalle ona bu numarayı sorcaktı.

Mert, “Peki şimdi napacağız?”

Burak, “Başımızda büyük bir bela var, ama ben Ece'yi bu duruma sürüklemek istemiyorum.” dedi.

Mert, “Bende Cennet'i. Zaten bi kere o hatayı yaptım birdaha yapamam.” dedi.

“O zaman tek bir çare var, oda bu olay bitene kadar görüşmemek, yani telefon üzerinden konuşun ama görüşmeyin. Bu duruma onlarıda dahil etmeyelim.” dedim.

Onlarda onayladı, ve Mert ile Burak mesaj atmaya başladı.

*Mert'in telefonu...*

Mert, “Cennet, biliyorum senin için zor olcak ama bi süre görüşmesek olur mu? Yani telefon üzerinden görüşsek?”

Cennet çevrimiçi oldu...
Cennet yazıyor...

Cennet, “Ama neden? Bişey mi var?”

Mert, “Bişey var, Zeynep'i bir numara izliyor. Bende bu olaya seni katmak istemedim, bu yüzden başka bişey yok.”

Cennet yazıyor...

Cennet, “Tamam, seni anlıyorum. O zaman telefon üzerinden konuşabiliriz değil mi?”

Mert, “Evet ama sadece telefon üzerinden. Ben sana birazdan yazarım görüşürüz.”

Cennet yazıyor...

Cennet, “Tamam görüşürüz.”

Cennet çevrimdışı...
Mert çevrimdışı...

*Burağın telefonu*

Burak, “Ece bir süre görüşmesek olur mu?”

Ece çevrimiçi...
Ece yazıyor...

Ece, “Neden? Bişey mi yaptım, eğer yaptıysam özür dilerim.”

Burak, “Hayır bişey yapmadın ama Zeynep'i bir numara izliyor ve rahatsız ediyor bende bu olaya seni katmak istemiyorum. Ama merak etme telefon üzerinden konuşabiliriz.”

Ece yazıyor...

Ece, “Tamam, seni anlıyorum. Beni bu olaya katmak istemiyorsun ama benide bişey olursa haberdar et olur mu?”

Burak, “Tamam ederim. Ben sana sonra yazsam olur mu? Sonra görüşürüz.”

Ece yazıyor...

Ece, “Tamam işin bitince bana yaz ama.”

Burak, Tamam görüşürüz.”

Ece yazıyor...

Ece, “Görüşürüz.”

Ece çevrimdışı...
Burak çevrimdışı...

Onur içeri girdiğinde hala sinirliydi, anlaşılan o ki babasıda bilmiyordu.

Onur, “Araştıracakmış. Numarayı bana atarmısın güzelim?”

“Tamam atayım bekle.”

Numarayı Onur'a attım Onur'da babasına attı, Onur'un telefonu gene çaldı. Onur,

Onur, “NE NASIL? NE DEMEK BÖYLE BİR NUMARA YOK YA!(?)” dedi.

Telefonu kapatıp yanımıza geldi,

Onur, “Güzelim numarayı doğru attığına emin misin?”

“Evet eminim hatta ba-” derken telefonuma mesaj geldi.

Bilinmeyen numara, “Bunu unutmuş olamazsınız değil mi? Ne kadar safsınız, unutmayın ki çok yakın bir zamanda görüşeceğiz Zeynep...”

Karantina 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin