1.2

4K 726 212
                                    

Hyunjin kendini odadan attığı gibi lavaboya koşarken salonda oturan Felix, Jisung ikilisi onun kıpkırmızı olmuş yüzüne şokla bakmışlar, Seungmin de odasının açık kapısından arkadaşını görürken "Hyunjin!" deyip ilk yerinden ayrılan olmuştu.

Felix ve Jisung da şokla kaldı. "Hyunjin!"

Seungmin hızla arkasından banyoya girdiğinde Hyunjin'i klozetin kenarına eğilmiş, kusuyor bir vaziyette bulmuştu. Hızla yanına çöküp arkadaşının uzun saçlarını tutmuş, ağlamaktan mahvolmuş yüzüne bakmıştı.

"H-Hyunjin," dedi Jisung endişeyle elini sırtına koyup. Hyunjin kusmakta bile zorlanırken hali hepsinin birbirine bakmasını sağlamış, ağlarken nefes almakta zorlanan Hyunjin kendini geri çektiği gibi Felix sifona basıp yanına çökmüştü.

Hyunjin bacaklarını kendine çekmiş, ağlarken "Hyunjin..." diye konuştu Seungmin ve ellerini yanaklarına atıp ıslaklığı silmeye çalıştı. "Hyunjin, Hyunjin, bana bakar mısın? Hadi gel, beraber nefes alalım."

"Seungmin..."

"Hadi," deyip onu kendiyle birebir nefes aldırmaya çalışan Seungmin başarısız olmuş, Hyunjin sadece ağlarken Jisung kendi saçlarında ki tokayı çıkarıp onun saçlarını toplamış, Seungmin ve Felix de ona yardımcı olup salona geçmişlerdi.

"Sevmedi." dedi Hyunjin. "Se-sevmedi Seungmin, beni sevmedi."

"Bebeğim," Jisung ona sarıldı. "Kim sevmedi, anlat, anlat bebeğim bak biz buradayız. Biz buradayız, senin yanındayız, tamam mı?"

"Canım çok yanıyor."

Dudaklarından çıkan tek cümle bu olmuştu, Felix anında duygusal olup gözleri dolan tarafken Hyunjin "Canım çok yanıyor Jisung," dedi zar zor. "Jisung benim canım çok yanıyor. Nefes alamıyorum, ben artık nefes alamıyorum."

Jisung onun alnına değen saçlarını geriye attı. "Kim yakıyor senin canını? Niye söylemiyorsun bize, biz hani en yakın arkadaşlardık, ben seni kim böyle ağlatıyor, bilmeyecek miyim?"

"Söylersem daha da nefret eder ki benden."

"Eğer seni böylesine ağlatıyorsa zaten nefret etsin," dedi Felix. "Kaç saattir ağlıyorsun, kaç saattir kendini sıkıyorsun da kıpkırmızı olmuşsun Hyunjin, sen kusacak kadar ne yaşadın, eğer seni böyle ağlatacaksa bırak nefret etsin, biz buradayız tamam mı?"

"İçinde tutarsan kalbine vurur," dedi Seungmin, Hyunjin çıkan sesle ona doğru döndüğünde hafifçe dudakları titremiş, uzanıp başını onun dizine koymuştu.  Seungmin'in elini tutmuş güç alırken "Çok yoruldum," dedi.

"Size söyleyememekten, ona gidememekten, anladığım şeylerden..." İç çekti. "Ben Minho hyungu sevmiyorum ki... Minho hyung benim için sadece bir abi."

Seungmin, konunun Minho ile olduğunu fark edip anlamak için kaşlarını çatmıştı ki Hyunjin'in devam etmesiyle bunun daha farklı bir şey olduğunu fark etti. "Ama o beni Minho hyunga itiyor..."

Başını eğdi. "Ben Chan'ı çok seviyorum ama o benden nefret ediyor..."

Chan ismini duyan üçlü duraksarken Seungmin son zamanlarda tahmin ettiği fakat tam olarak anlamadığı için toparlanan ilk kişi olmuş, "Yemin ederim size çok söylemek istedim," diyen Hyunjin'e dönmüştü. "Size çok söylemek istedim, aşık oldum demek istedim, aşık olduğum adam beni öptü demek istedim... Kimse bilmesin dedi."

"Manyak mı bu ya!" diye bağırdı Jisung sinirle, Hyunjin'in aylardır kimseye anlatmadan tek başına kendisini bitirmesi, dahası onlara anlatmasına bile izin vermemesinin sebebi Chan iken şimdi arkadaşının bu haline kendini tutamamış, bağırmıştı.

youtiful, 2min ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin