100 yorumm
***
Minho'nun kolları arasında yorgunluğunu atlatarak uyuyan Seungmin sabah yine aynı şekilde gözlerini açarken kıpraştığı için zaten uyanmış olan Minho "Uyandın mı?" diye sormuş, Seungmin vücuduna olan sarılı elleri tutup daha sıkı sarmıştı.
"I, ıh." deyip yanağını yastığa sürttü. "Uyandım ama özlemimi dindirmedim daha."
"Hım," Minho onu kendine çevirip boynuna sokuldu. "Ben de seni çok özledim." Dudaklarını Seungmin'in boynuna bastırdığı zaman huylanan Seungmin gülerek geri çekilmiş, Minho onu tekrar kendine çekip birkaç öpücük daha bırakmıştı.
Seungmin'in gülüşleri kahkahaya dönüşürken mutfakta olan Hyunjin uyandıklarını anlayıp sırıtarak odaya girmiş "Günaydın!" demişti. Gülüşen ikilinin üstüne atladı. "Beni de aranıza almaya ne dersiniz, üçlü olsun güçlü olsun."
"Ya!" dedi Seungmin mesajı hatırlayıp, Hyunjin kahkaha atarken Minho onun burnunu sıkmış, "İki kişi ideal," diyen Chan içeri girip sevgilisini bacaklarından tutarak omuzuna atmıştı. "Kahvaltı hazır, hadi gelin."
"Chan, Chan ya! Düşeceğim!"
"Düşmezsin!" dedi Chan, gülerek mutfağa geçmiş, Hyunjin'i bırakmıştı. Changbin üst katta kalmıştı dün gece, Jeongin zaten neredeyse orada yaşıyordu, bu yüzden erkenden uyanan ikili sınav stresi sonrası Minho için güzel bir kahvaltı hazırlamıştı.
"Acıktım," deyip Minho'nun kolları arasından kurtulduğu gibi banyoya kaçtı Seungmin. Yüzünü yıkamış, saçlarını banyoda gördüğü küçük lastik tokayla üstten palmiye ağacı gibi toplamıştı. Yarı çıplak Minho banyoya girdiği zaman heyecanla iç çekti.
"Sabah sabah bilerek mi yapıyorsun?"
Minho uzanıp suyu açtı. "Hım, duş alacağım, gelmek istersen gel."
"Of!"
"Eğw!"
Seungmin'den hemen sonra bu diyaloga şahit olan Hyunjin kapının oradan konuştuğunda Minho elindeki banyo bombasını kapıya fırlatmış, Seungmin sevgilisine gülüp yanağını öpmüştü. "Başka zaman, belki?"
"Aldım sözünü."
Göz kırptı. "Sözüm olsun."
O banyodan çıkıp mutfağa geçmiş, Minho da keyifle duş almıştı. Kahvaltının son şeylerini hazırlayan ikiliye baktı Seungmin, sırıtarak bacak bacak üstüne attı. "Ee," dedi. "Anlatın bakalım, nasıl sevgili oldunuz, kaynadı o konu arada."
"Hım," dedi keyifle Hyunjin, masadaki kahvaltılıklardan bir şeyler tırtıklayan Chan'a bakıp güldü. "Aslında aramızda ne zaman kırgınlık denen şey kalmadı, o zaman bir ilişkiye başladık," dedi Hyunjin. "Akvaryuma gittikten sonra sahilde otururken Chan anlattı, ben anlattım sonra bir bakmışım aaa ben ağlıyorum."
Seungmin kendini tutamadan kıkırdadı, Hyunjin'in aşırı duygusal biri olmasından dolayı tahmin edebiliyordu. Hyunjin güldü. "Sonra bir bakmışım Chan beni öpmüş, öyle şeyler oldu işte."
"Bizim bad boy iyi süründü," diyen Seungmin, Chan'ın alnına vurduğunda Chan "Döverim seni," demiş, Seungmin dil çıkarmıştı. Chan'ın sürekli siyah giyinmesi ve piercingleri yüzünden aralarında espri olarak bad boy derlerdi ona.
Hyunjin, Chan'ın dizlerine oturdu ve uzun saçlarını topladı. Küçük bir topuz yapıp bırakmış, banyodan çıkıp üstünü değiştiren Minho da çok bir süre geçmeden yanlarına gelmişti. Chan, arkadaşına baktı.
"Ne zaman yola çıkalım? Feribota biner öyle geçeriz adaya, ne diyorsun?"
"Bence de," dedi Minho. "Herkesin her şeyi hazır zaten, yarın sabah erkenden çıkalım. İki araba var, dörde dört bölüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
youtiful, 2min ✓
Fanfiction"baktığın yerdeyim... gözlerinde göz bağı var." | friends to lovers