1.9

4.1K 719 530
                                    

100 yorumm

***

"Merhaba, bakar mısınız?"

Seungmin yüzüne hafif bir gülümseme yerleştirip masaya ilerledi. Her zamanki gibi kafedeler, çıkış saatine yakınlardı. Genellikle üniversite öğrencileri geliyordu kafeye, yine aynısı olurken Seungmin yanlarına ilerlemiş, kaşlarını kaldırmıştı.

"Merhaba, ne istersiniz?"

Daha önceden siparişleri alınmış müşteriler olduğu için hoş geldiniz faslını geçmişti, kız gülümsedi. "Bir şey istemeyecektim aslında, bir şey soracaktım. Buradaki garson... Adı..." Kimlik kartında gördüğünü hatırlamaya çalıştı. "Lee Minho, acaba bunu ona verebilir misiniz?"

Elindeki kağıdı uzattığında Seungmin onun bir numara ya da hesap adı olduğunu biliyordu, istemsizce duraksarken yüzündeki gülüş hafifçe düşmüş, parmakları kağıdı kavramıştı ki masaya ekstradan sipariş edilen kahveleri getiren Minho elinden kağıdı aldı.

Kız heyecanla ona bakarken Minho kahveleri koymuş, kağıda bakmış, kıza dönmüştü. "Üzgünüm," deyip kağıdı avucunda buruşturdu. "Erkeklerden hoşlanıyorum. Afiyet olsun."

Bileğinden tuttuğu Seungmin ile ikisini oradan uzaklaştırmış tezgahın arkasına geçmişlerdi. Minho bileğini bırakıp tepsisini temizlerken "Bir daha şöyle şeyleri alma," dedi. "Kendin direkt benim adıma reddedebilirsin."

Ona baktı Seungmin. "Hangi hakla... Ha." Hafifçe gülümsedi. "Kardeşin olarak reddederim hyung."

Aklına gelen şeyle kendini tutamadan konuşup yanından uzaklaşmış, bahçeye çıkmıştı. Kafasını kaldırarak gökyüzüne baktı, bu aralar hava oldukça soğuk, kar bekleniyordu her yerde. Az ötede telefonla konuşan Hwa onu görünce konuşmayı bitirmiş, yanına gelmişti.

Seungmin güldü. "Sırıtarak konuşuyordun, o kim?"

Mingi'nin olmadığını biliyordu, Hwa platonik takılsa da daha o kafeye başladığı ay biraz konuşmuşlar fakat Mingi arkadaşı olarak devam etmek, hiç sevgililiğe giriş yapmak istemediğini söylemişti. Başta üzülse de çok bir şey olmadığı için Hwa da toplanmıştı hemen.

Omuz silkti. "Benden hoşlanan biri vardı, hatırlıyor musun? Hongjoong."

"Ona şans verdim deme?"

İkisi sırıtırken kafenin camından gözüküyorlardı, Minho hafifçe ikisinin haline gülüp işine devam ettiği zaman Hwa "Sanırım öyle bir şeyler yaptım," deyip utangaçça gülmüş, Seungmin hızla boynuna sarılmıştı.

"O zaman iyi gidiyor?"

"Mutlu ediyor çünkü beni," dedi. "Yani nasıl desem Mingi'yi tek taraflı severken de mutluydum evet ama bu... Farklı. Hong bir şeyleri istediğini biliyor, en azından bir ilişkide iki çekingen fazla. Bilmiyorum, iyiyiz."

Ayrıldıklarında içeri girmişler, Seungmin gülerek ona bakmıştı. "Umarım böyle devam eder."

Anında elini kaldırıp dua eden Hwa ile kahkaha atmış, kasa tarafına geçmişti. Gidip gelip ücretleri alıyor, bir yandan da saati kontrol ediyordu. Bir el beline dokunup onu yavaşça kenara aldığında nefesini tutarak Minho'ya baktı.

"Bir şey mi oldu?"

Minho onun tarafındaki şişeye uzandı. "Bunu alacaktım."

"Çıkışta.." dedi. "Gitmeden konuşabilir miyiz biraz?"

Sorusu ile Minho'nun bakışları ona gitmiş, kafa sallamıştı. Zaten çok geçmeden kafe de kapanırken Seungmin üstüne montunu giyiyordu, Minho kapıda onu beklerken hafiften titreyen ellerini belli etmemeye çalışarak fermuarını çekmiş, Minho'nun yanına ilerlemişti.

youtiful, 2min ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin