2.1

5K 712 440
                                    

100 yorumm

***

Kar yağışı, yaklaşan sınavlar, noel derken Seungmin okuldaki sırasında oturmuş önündeki örnek matematik sorularını çözmeye çalışıyordu. Açıkçası pek başarılı olduğu söylenemezdi, yeni geçtikleri konu yüzünden oflayıp turuncu renkteki saçlarını karıştırmış, sızlanarak sıraya yaslanmıştı.

"Jeongin..." deyip kendini acındırarak alt dudağını sarkıtıp orta sıranın en arkasında oturan arkadaşına döndüğünde sınıfın boş olmasından yararlanıp Jisung'u öpen arkadaşını görmüş, sanki az önce alt dudağını sarkıtan o değilmiş gibi "Öğk." deyip hızla önüne dönmüştü.

Kar yağdığı için öğle arasında okulun tamamı neredeyse bahçedeydi, bu topluluğa Felix, Changbin ve Hyunjin de dahildi. Seungmin dışarıdaki kara bakıp iç çekmiş, tekrar matematik sorusuna dönmüştü ki sınıfta Jisung'un çığlığı yankılanırken şokla diğer tarafa döndü.

"Ya hyung ya!"

Başında beresi, üstünde montu, çantasıyla sınıfa giren Minho elindeki dibi gelmiş su şişesini fırlatmıştı. "Tuvalete gitsenize oğlum, disipline vereceğim sizi," diyerek adımlarını Seungmin'in sırasına yönlendirmiş, Jisung tam Minho'nun üstüne atlayacaktı ki Jeongin tarafından sınıftan çıkarılmıştı.

Dün geceden sonra onu ilk kez görmesiyle Seungmin hızlanan kalbini kontrol etmeye çalışıp gülümsedi. "Okula gelmişsin."

"Hım," dedi uzun zamandır okula gelmeyen Minho. "Denemeye girmek bahane seni biraz fazladan görmek şahane, beraber geçeriz kafeye."

Çantasını masanın üstüne bırakıp beresini de onun üzerine koymuş, Seungmin'in yanına yerleşmişti. Her şeyi açık açık bildiği için Seungmin buna bile sırıtırken bakışlarını kaçırdı. "Senden beklenmeyecek şeyler bunlar... Kafeye beraber mi geçeceğiz?"

"Ara vermiştik diyelim biz ona."

Minho'nun dediğine kıkırdadığında Minho "Sen neden dışarı çıkmadın?" diye merakla sormuş, Seungmin omuz silkmişti. "Çok kalabalık dışarısı ayrıca baksana, sınıf hem sıcak hem boş, kafamı dinledim biraz, ha bir de matematik çözüyordum." Kaşlarını kaldırdı. "Şu parabol sorusuna bakar mısın?"

"Bakayım."

Minho onun elinden kalemi alıp tek kolunu sıranın üstüne koymuş, dikkatle soruyu okurken Seungmin onun keskin yüz hatlarını izliyordu. Yüz hatlarına dalmışken arkasında kalan Minho'nun eli beline sarılıp onu oturduğu yerde kendine doğru çekmiş, Seungmin'in gözleri bunla büyürken Minho ona bakmıştı.

"Analitikle çözmeyi denedin mi?"

"Hı, ne?" Kendine gelmeye çalıştı. "Analitik mi?"

Tavrı Minho'yu güldürdü, hafifçe burnuna vurmuş, kağıda dönmüştü. "Parabolde üçgen alanı soruyorsa sadece o konudan gitmeye çalışma akıllım, işin kolayını düşün. Analitik gördün, üç noktasının koordinatı bilinen üçgenin alanını bulma var. Ne diklik çekip uğraşıyorsun."

"Ya ama bana analitik deme... Nefret ediyorum o konudan."

"Trigo sevip analitikten nefret etmen..."

"Canım o benim canım."

Minho sırıtarak formülü kenara yazıp anlatmış, soruyu çözüp şıklarda bulunan cevabı işaretleyerek arkasına yaslanmıştı. Göz kırptı. "Çaktın mı köfteyi? Çok yönlü düşün."

"Bakarız bakarız." diyen Seungmin hızla kağıtları toplayıp kenara almış, elini yanağına yaslayıp arkasına yaslanmış olan Minho'ya bakmıştı. Kaşlarını kaldırdı. "Uykunu aldın mı sen?"

youtiful, 2min ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin