74.Bölüm

36.5K 3K 628
                                    

📍Hoş Geldiniiiizzzzzz

Ben de hoş geldiiimm.

Bence güzel bir bölüm oldu, umarım siz de seversiniz.. Ara biraz uzun olduğu için hem toparlama hem gelişme bölümü diyelim. Düğünü Hasret açısından anlatmadım bu arada, beş altı bölüm okurduk çünkü mzmsks

Bırmaklarınızı yıldıza dokundurmayı unutmayıınn 💜

Keyifli okumalaaarrr 💞



Keyifli okumalaaarrr 💞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*******

74.Bölüm

*******

Parmaklarının eklem yerleri acısa da hiç düşünmeden son yarım saatteki beşinci kapısını gümbürtüyle çaldı Hasret.

Bir elini beline attı sonra, diğer eliyle vızıldayıp duran çocuğun kulağını sıkı sıkı tutmaya devam etti. Gözleri epe hırslı bakıyordu eski ahşap kapıya.

"Aağğğ... Ama ben bişey yapmadım kii!"

"Sus! Bişey yapmamışmış! Memo niye yatıyor orada kafası gözü yarık?"

Çocuk sızlanmaya, Hasret sinirli sinirli bakmaya devam etti, kapı çat diye açıldı. Telaşlı bir kadındı çıkan, gözleri fellik fellik döndü önce, sonra kendisine odaklanabildi nihayet. Şaşkınlığı Hasret'i görünce bir, Hasret'in oğlunun kulağını çektiğini görünce iki arttı.

Artardı işte öyle, bu veledi düzgün yetiştirmezse daha kapısı böyle çok çalınırdı!

Kadın bir şey de diyemedi ne olduğunu bilmediğinden, öylece baktı Hasret'e bön bön. Arada çocuk yine mızıldandı sessizce, Hasret'in azıcık yüreği sızlayacak olsa da görmüştü bu oğlanı Memo'ya tekme atarken. Affetmeyecekti.

Ne de olsa Memo bugüne bugün en yakın dostuydu. Hamza'nın yokluğunda bahçesine birlikte çiçekler dikmişlerdi.

Üstelik ilerde onu kızına alacaktı.

Çocuğun kulağını tutarak önüne doğru çekti, kadının üzerine doğru atmak istese de sonuçta bir yandan bu da çocuktu. Hasret'in de olacaktı bir tane, ilerisinde ne olacağını, çekirdeğin nelere burnunu sokacağını bilmediğinden şimdiden büyük laflar etmek istemiyordu.

"Ne oluyor yahu?" diye sonunda konuştu çocuğun anası, Hasret daha bir öfkeli baktı.

"Ne olacağı mı var bacım? Senin oğlan Allah yarattı demeden Memo'yu tekmeliyordu demin! Hiç mi vicdan öğretmedin sen bu velede!"

Kadın hem şaşkın hem öfkeli bir halde oğluna baktı, bir de ardından utanmış bir şekilde Hasret'e, sonra yine oğluna, "Oğlum ben sana demedim mi millete sataşma diye?"

Çocuğun kulağını bırakmadan annesine doğru ilerletti Hasret, biraz da yükseldi, "Vallahi ben lafla sözle anlamam, elebaşı bu çocuk. Sen terbiye vermişindir belki ama almamış bu hiç. Sen bunu al karşına napıyosan yap, millete nasıl laf edilir nasıl edilmez, küçüğe niye el kalkmaz öğrensin."

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin