27.Bölüm

65.3K 6.6K 538
                                    

📍 Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

İnanmıyorum ya bölümü bitirip son okumayı yapamadan kalmışım bu kez de, bir daha da zaman vereniiğğnn

Oy vermeyi ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmayınııız

Keyifli okumalaaaarrr ❤️

*******
27.Bölüm

*******

"O kadın peki."

"Nasıl?"

Öksürüp boğazını temizledi Hasret,
Hamza'dan değil o kadından konuşmak istiyordu sadece, "O kadın nerede oturuyor?"

"Buranın çaprazındaki evde hemen. Hep evin etraflarında dolanır genelde, çok görürsün." biraz durup düşündü kadın.

Yüzü o kadar düşüncelerini açık ediyordu ki Hasret okuma bilmese bile onun suratını okuyabilirdi.

"Hatta sen dışarıdayken gözü hep buralardaydı."

Kaşlarını kaldırdı, övünmek gibi olacaksa bile ensesinde gözü olsa ancak o kadar arkasını görürdü Hasret, ama o kadını hiç sezmemişti.

Hamza hakikaten de aklını çok dağıtıyordu. O geldikten sonra hissi de düşüncesi de körelmişti.

"Görüşmüşler mi önceden?"

"Ben o kadarını bilmem. Ama benim dediğimi söyleme, başıma iş açılır buralar hep onların." dedi Hamza'ları kastederek.

"Demem." sakince pencereden dışarı baktı Hasret, sanki kadını görebilecekti, "Nasıl bir şey peki kadın?"

Dudağını büktü öğretmen, "Şöyle mavi gözlü, kırmızı yanaklı biri. Senden azıcık uzundur. Dışarı çıksan kesin görürsün. Belli olmasa bile kendini belli eder."

"Haspam." dedi dudağının arasından, "Ben belli edeceğim onu."

Başını salladı Hasret, ama içten içe düşüncelere dalıp gitmişti. Normalde erkeklerin kendisi için kuyruk olup da Hamza'nın uğraşması gerekmiyor muydu?

Ama maşallah Hamza bu rolü ondan pek güzel kapmış, üstüne de kadın katmıştı.

"Vallahi adı çıkmış bunun." dedi homurdana homurdana, burnunu da çekti gıcıkça, "Alınmaz bu saatten sonra böyle koca."

Öğretmenin yine anlamaz anlamaz kendisine bakmasıyla gülmeye çalıştı, "Evde su var mı? Çeşmeden doldurayım da geleyim."

'Az da şu kadını göreyim.' diye devam etti içinden.

"... Vardı aslında biraz..."

"Azdır o yetmez, nerde kaplar kaçaklar ben doldurayım."

Öğretmen şaşkın şaşkın da dursa başını sallayıp Hasret'in eline tutuşturdu kapları, Hasret yine kendi kendine konuşa konuşa çıktı dışarı, "Ha dereden taşımışsın ha buradan Hasret."

"Haspam. Dokuz çocuğu olsa yine alırmış. Ben sana alacağını söylerdim de.. Neyse.."

Başını sağa sola doğru oynattı gevşemek ister gibi, "On çocuk da şart oldu durup dururken."

Evin önündeki geniş yolun köşesindeki çeşmeye doğru yürüdü, çaprazda kalan eve gözünün kıyısıyla baktı. Bakarken az daha takılıp düşecekti son anda kurtardı.

Orada sahiden de bir kadın vardı. Kendisi yaşlarında, belki daha küçük. Beyaz tenli, al yanaklı ve masmavi gözlü. Epey de güzeldi.

"Kenafir gözlü."

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin