54.Bölüm

50K 4.1K 676
                                    

📍Hoş Geldiniiiizzzzzz

Yıldızımızı parıldatmayı unutmayınıızzz

Keyifli okumalaarrrr 💓 🍇

@koygocurenofficial
Servestizm
#köygöçüren

🍇

*******53

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*******
53.Bölüm

*******

"Ne bitmez düğünmüş yahu, işimiz gücümüz yok gelip duruyoruz şuraya."

Oturduğu yerde kıpırdandı Hasret, canı sıkılmıştı. Ama günü de iyi değerlenmişti Hamza sağ olsun. Gelmiş hamamlığın kuytu bir köşesinde güzelce şeneltmişti.

"Eh kimin kocası..."

Etrafta oynayan kızları izledi biraz. Boynunda ve kolunda Hamza'nın bir aralar bahsettiği o sarı altınlardan vardı. Hamamlıktan sonra kocasının kucağında odaya gidince biraz daha nazlanmış niyazlanmış, öteye beriye bakayım derken boynuna birden nasıl taktıysa takmıştı altınları Hamza.

Sonra da tamamen barışmışlardı.

Hamza oturmuş uzun uzun Mustafa'yı anlatmıştı. Attığı her yumruğa, 'Aferin benim kocama!' dememek için zor durmuştu Hasret.

Ama yine de sakin sakin durup kocasının düşüncelerini dinlemiş, olanı ve olabilecekleri anlamıştı.

Hasret de anlatacaktı duyduklarını ama Hamza pek çetin bir kararın içindeydi. Henüz durulmamıştı ve Şerife'nin olayında Mustafa'nın pek ilgisi yoktu.

Kendi kendine seviyordu yani Şerife.

Şimdi zaten bulanık olan suya bir de Şerife'yi katarsa iyice karışırdı ortalık. Yine de bu söylemesine engel değildi. Eve gittikleri gibi Hamza'yı odalarına çekecek, böyleyken böyle diye anlatacaktı.

Ayrıca eve gidince sinirini dindirirdi ama burada söyleyince çok öfkelenirse önünü de alamazdı Hasret.

Sonra ver elalemin ağzına dedikoduyu.

"Yer arıyor zaten pisler. Off, bu gelin de oynayamıyor hiç. Ben olacaktım şimdi onun yerinde."

Bir saat kadar önce gelini alıp gelmişlerdi, kızla birlikte bir düğün alayı daha gelmiş, her yer insan kaynar olmuştu. Ama erkeklerin arasında kocasını çok rahat görüyordu Hasret, daha doğrusu göreceği yeri seçip öyle oturmuştu.

Haşim'in hali bir tuhaftı ama, oturduğu yerde sıkkın sıkkın etrafına bakıyor, kızın babasına pek gözünü değdirmiyordu, "Utanıyordur belkim."

Kendisi olsa utanırdı.

Hamza'nın ağabeyinde ise hiç ar haya yoktu, gelinin duvağı açılmadan önce dünyası yanmış gibi dururken açıldıktan sonra ağzı açık ayran delisi gibi bakmış kalmıştı kıza.

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin