15. Bölüm

76.3K 6.2K 652
                                    

📍 Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Selam canlağrııııımmmm...

Ayy geldim bir de bölüm getirdim. Yarın sınavım var bana dua edin kalmayayım kssşdlşsşss

Sınırımız 1k

🥺🥺(evet daha 10 gün önce yayınladım ve bu sınırı koyabiliyorum)

Keyifli okumalaaaarrr 💘💓💞

********
15.Bölüm

********

"Küllerimiz güzel olur.."

Beline sarılan kolları, yaslı olduğu bedeni, dudaklarının üzerine fısıldanan sözleri bir bir aklına kazıdı Hasret. Gözlerini kapattı, hepsini derince hissetti.

Hamza'nın tütün ve barutla karışık kokusunu, kendisine verdiği güven hissini, hem şefkati hem sahiplenmeyi...

Gözlerini bu kez sıkıca yumdu.

"O kadınların arasında annem de vardı."

Bu kez de hızlıca geri açtı, pazarda en son arkasını döndüğünde epeyce kısa bir kadınla konuşuyordu Hamza, o annesi miydi?

Ve yavuklu meselesinden sonra konudan ne kadar uzaklaşabilirlerdi ki, kesin kendisini konuşmuşlardı.

"Ne konuştunuz?"

"Seni sordu."

Hamza'nın uzun uzun bekleyip lafa girebilmesiyle tekrar göğsüne vurdu adamın, onun gülmesini umursamadan devam etti, "Az hızlı konuşsana Hamza, ağzından laf da çıkmıyor. Ne sordu?"

"Bu kızı mı seviyorsun dedi. Şöyle uzaktan uzaktan seçtiğin kumaşlara baktı, zevkli miymişsin diye."

"Zevkli miymişim?"

"Hımm.. Beğendi seni." Sonra memnuniyetsizce ekledi, "Bana bakmayışını daha çok beğendi. Sonra da üşüdün mü dedi."

Anlamayıp kaşlarını çattı Hasret, "Niye?"

Soruyu sorduktan sonra adamın gülerek burnunu sıkmasıyla şaşırıp kaldı, "Ay napıyorsun Hamzaa.."

"Sen git saçına ak düşen erkeği eli ayağı tutmayanı bil, bunu bilme.."

Hasret onun dönüp dolaşıp buraya gelmesine güldü, "Neymiş söyle de öğreneyim."

"Anaya babaya 'üşüdüm' demek karı istiyorum demektir." Hasret'in kaşlarını çattığını görünce belindeki elini hareketlendirip okşadı usul usul, "Isınmak için."

"O sade sizin evin töresi olmasın?"

"Yok, anamların köyünün." Hasret'in saçlarını okşadı yine, gülüşüne ve konuşurken yüzünün aldığı hallere bakıp durdu.

Hasret güldü, epey de hoşuna gitmişti bu durum, "Sonra peki?"

"Öyle az bir şey konuştuk zaten, en son da dedim ki.." burunlarını dokundurdu birbirine Hamza, az kalsın dudaklarını da birleştirecek sandı ama kendini tutup azıcık geri çekildi, dudağından öpme işini daha iyi bir zamanda yapacaktı. "Ben bu kızı almazsam gözüm açık giderim."

"Sahiden mi?" dedi Hasret, ama ne kıpırdanmadan durabiliyor ne de yanaşmadan bekleyebiliyordu bu adam böyle konuştukça.

Hem Hamza'nın da eğer alacağı varsa elini çabuk tutması lazımdı. Böyle giderse evlenme diyene kadar iki çocuğu kucağına verirdi adamın.

KÖYGÖÇÜRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin