Bölüm III : "Ruhun Sessizliği"

218 14 4
                                    

(2023 TÜRKIYE SAAT 04:08)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(2023 TÜRKIYE SAAT 04:08)

("Nu lăsa emoțiile tale să te conducă. Învață să le gestionezi." )


Bu aciz dünyada, vazgeçileyemeyen duygular vardır. Duygu her insanın belkide günde yüzlerce hissettiği bilinç altı oyunlarıdır. Beyninizin size oynadığı bu oyunlar, dünyanın acımasızlığına hazırlar. Ruhunuz bu acımasızlığı kabullenir fakat bedeniniz direncini korur dünya ve bazen koskoca bir evrene kafa tutar.

Kendimi bazen karanlık sokakta sessizce ilerleyen bir kedi gibi hissediyorum. Ne kadar pençelerimi kullanıp kendimi korumak istesemde ilaki bir darbe alıyorum. Yada o pençeyi kendime saplıyorum.

Hala gece sabah olmadı. Bakışlarım gri renkteki tavanda kaldı. Odanın içerisi karanlık hiçbir şey göremiyorum. O evde olmadığı zamanlarda evde en az iki ışık açık olur. Gece, gündüz farketmez fakat beni yanına alıp uyumaya geçtiğinde bütün ışıkları kapatır. Ve beni görünmez bir kafese hapseder.

Hafifçe yanımda yatan Adrian'a baktım yüz üstü uzanmış uyuyordu. Nefes alışverişleri oldukça yavaş ve sessizdi. Kolları başını koyduğu yastığın altına koymuş başını hafif kaldırmıştı. Genelde hep bu pozisyonda uyurdu.

Tırnaklarımı çıplak olan sırtında gezdirdim. Düzenli spor yapan biriydi. Sırt kasları ben tırnaklarımı hareket ettirdiğimde istemsizce kasılıyordu. Yüzü bana dönük değildi. Ben uykuya dalana kadar bana sarılıp benimle ilgilendirdi. Uyuduktan sonra bana sırtını döner pencerede ışıldayan dolunayı izleyerek uykuya dalardı.

Derin bir nefes verdim. Bahtaniyeyi kaldırıp ayaklarımı yataktan sarkıttım.

Telefonun onun tarafındaydı. Sessizce kalktıp yatağın kenarlarına değerek onun tarafına geçtim. Komedinin üzerinde duran telefona uzandım. Su süreçte nefesimi tuttum. Uykusu derin değildir. Telefonu elime alıp yavaşça yanından ayrılacaktır beni şaşırtmaya sesini duydum.

"Nereye?"

Sesi boğuk ve kalın çıkmıştı.

Yutkundum."Lavaboya"dedim sessizce Derin bir nefes verdi. Elli komedinin üzerine gittiğinde telefonunu orda olamayan telefonunu aradı. Eline değmeyen telefon ile yerinden kalktı. Ayakta dikilen bana baktı. Ve tabiki elimde olan telefonuna bakışlarını benden çektiğinde başını hafifçe iki yana salladı. Ayağa kalkarak yanıma geldi altında yanlızca boxer vardı. Yüzünü net şeçemedim.

RUH VE BEDEN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin