Kayıp

1.2K 15 2
                                    


Canım ilk defa bu kadar acıdı.

Sabah kalktığımda Burak hala uyuyor du. Yüzünü izledim ve saçlarıyla oynamaya başladım. Gözlerini araladı yavaş yavaş ve yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Günaydın aşkım" yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Günaydın bebeğim" saçlarımı okşadı ve anlımı öptü.

"Bu gün biraz işlerim var sen bir kaç saat burada beni bekler misin"

"Tabi ki de"

"Tamam o zaman kahvaltı yapalım ben çıkacağım"

"Tamam hayatım"

Aşşağıya indik ve kahvaltımızı yaptık. Burak üstünü değiştirdi ve çok geçmeden çıktı.

Bir süre sonra midem feci derecede bulanmaya başladı ve koşarak tuvalete gittim. Kafamı klozete yaklaştırıp kusmaya başladım. Kendime gelince sifonu çektim ve aynanın karşısına geçtim.

"Siktir" karnıma birkaç defa baktım ve saçlarımı çekiştirdim. Kendimi sakinleştirmek ardına elimi yüzümü yıkadım ve çıktım.

Rehberimde çalışanlardan bir kaçının numarası vardı hemen birini aradım.

"Ali merhaba"

"Merhaba yenge bir sorun mu var"

"Yok yok sadece bana eczaneden hamilelik testi lazım. Yattayım ve Burak da burada değil getirebilir misin. Birde Burak'ın haberi olmasın"

"Tabi yenge hemen"

Bir saat sonra hamilelik testi geldi ve hemen testi yaptım. Aradan bir süre geçtikten sonra sonuca baktığımda kendimi kapıya yaslayıp ağlamaya başladım.

Bir süre sonra yatta bir hareketlenme hissettim ve hemen kalktım. Karşımda iki adam vardı ve bunlar Burak'ın adamları değildi.

"Kimsiniz"

"Burak'a İdris beyden selam vermek için geldik"

Üzerime doğru gelmeye başladıklarında masadaki bıçağı elime aldım diğer elimdeyse test duruyordu. Bıçağı bana yaklaşan adama sapladığımda testi sıkmaya başladım. Bedenimi korku sarmıştı.

Diğer aşamada bıçağı batırdım fakat arkadan 5 adam daha geldi. Biri elimi çevirerek bıçağı aldığında çığlık attım. Diğeri karnıma bir tekme attığında gözümden bir yaş damladı ve elimle karnımı gizlemeye çalıştım bu şurada test hala sıkı dımı elimde duruyordu.

Bir adam arkama gelip elindeki bezi ağzıma dayadı çırpındım fakat faydasızdı. Endonezya bana saplanan bıçağı ve yere damlayan kanımı hatırlıyordum.

Burak'tan

"Serdar hadi daha hızlı çok beklettim Sena'yı"

Hızla limana geldik ve yata girdim. Karşımdaki iki cesetle karşılaşınca beynimden vurulmuşa döndüm.

"SENAAA" hızla yukarı çıktım hiç bir yerde yoktu yumruklarımı kafama vurdum.

"Abi aşşağıdada değil"

"Çabuk adamlara haber ver"

2 saat sonra

"NE DEMEK YOK LAN NE DEMEK YOK. BULAMAMAK NE DEMEK. SERDAR EĞER ONU BULNAZSAN BU DĞNYAYI ALEVE VERİRİM."

"Abi fevri davranırsak"

"NE FEVRİ DAVRANIRSAK NE ULAN"

"İki can kaybedersin"

Cam Kırıkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin