Stay With Me ||Ross Lynch

21.Bölüm.

Herkese Merhaba!Güzel,seveceğiniz bir bölümle karşınızdayım.Bu gün okullar kapandı ve üç aylık süper bir tatil başlıyor hepimiz için.Umarım karneleriniz güzel gelmiştir ve tatilinizde çok güzel geçer.

Erken final yapma kararı aldım.Yani bu bölüm finalden önceki son bölüm.2.Kitab'a da artık o kadar sıcak bakmıyorum.Oylar ve yorumlar git gide düşüyor çünkü.2.Kitap sizden gelen oy ve yorumlara bağlı.Bana attığınız her mesaj,hikayeye attığınız her yorum ve oy kitabın geleceğini belirleyecek.

Umarım bölümü seversiniz.İYİ TATİLLER!

Yeni Bölüm...

Ross son bavulu da bagaja koyduğunda gülümseyip Rain'e döndüm."Sık,sık kalmaya gel,"dedi kollarımı boynuna dolarken."Üf Rain,sanki başka bir şehire gidiyorum.Adı üstünde bir kaç dakikalık mesafede olan Ross'un evinde kalacağım."omuz silkip gülümsedi.Kollarımı bu sefer bayan Maronez'in boynuna doladım."Sık,sık gel hayatım biz hep buradayız,"dedi o'da Rain gibi."Bayan Maronez teşekkürler fakat uzağa gitmiyorum.Hem size yük olmak istemiyordum daha fazla,"dedim mahçupca gülümseyerek.Kollarımı bayan Maronez'den ayırdığımda yanaklarımı sıktı."Yük falan olmuyorsun.Her zaman gelebilirsin,"bir kez daha teşekkür ettim ve Ross'un yanına gidip elini tuttum.Bay Maronez işteydi,bu yüzden ona veda edememiştim.Aman ne vedası ya!Saçma,saçma düşünüyordum işte!Bay Maronez ve Rain'e el sallayıp arabaya bindik.Kısa sürede eve vardığımızda yukarı çıkıp eşyalarımı yerleştirdim.Aşağıya indiğimde Ross telefon konuşması yapıyordu."Güzelim benim çıkmam gerek.Pazartesi günü bir konserimiz var prova yapılması gerekiyormuş,"dedi bana sarılırken.

Kollarını benden ayırdığında gülümsedim."Niye daha önce söylemedin?"

"Bilmiyorum unuttum herhalde,neyse güzelim ben çıkıyorum akşama görüşürüz,"yanağıma küçük bir öpücük kondurup çıktı.Arkasından afallayarak baktım.Gerçekten bu adama aşıktım.Aklıma gelen harika fikirle gözlerim kocaman açıldı.Ross'a sürpriz bir akşam yemeği hazırlayacaktım!Kocaman gülümseyip kanepede duran tableti aldım ve yemek tariflerine baktım.Körili tavuk güzel gibi görünüyordu,yanına bir çorba ve güzel bir tatlı yaparsam...Bir de bir kaç çeşit salata ile bu işin altından kalkabilirdim.Mutfağa geçip tableti küçük masaya bıraktım.Buzdolabında sadece körili tavuk ve bir çeşit salata için malzemeler vardı.Araba sürmesini bilmiyordum ama yakınlarda bir market vardı.Yapacağım tatlı ve salatanın malzemelerini telefonuma kayıt edip evden çıktım.Markete varmam kısa sürmemişti.İçeriden malzemeleri alıp parasını ödedim ve marketten çıktım.Bu fikir aklıma geldiği için mutluydum.

Ross ile baş başa yemek yemek gerçekten çok güzeldi.En son,ki bir kere olmuştu,başbaşa yemek yediğimizde babamdan kaçmak için göl kenarında ki karavanda kalıyorduk.Sonrasında ise zaten hayatım altüst olmuştu.Bu akşamın daha güzel olmasını ve sonrasında göz yaşı olmamasını umuyordum.Eve vardığımda anahtarla kapıyı açtım ve arkamdan kapatıp anahtarı sehpanın üzerine bıraktım.Alışveriş torbalarını küçük mutfağın üzerine koydum ve yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim.Tekrar mutfağa döndüğümde nereden başlayacağımı bilmiyordum.Önce tatlıyı yapma kararı aldım ve dikkatlice dondurmalı pastayı yapmaya başladım.Binbir zorlukla,dikkatli bir şekilde dondurmalı pastayı yapıp dolaba koydum ve sıra körili tavuğa geldi.Sebzeleri doğrayıp cam tepsiye koydum.Üzerine tavukları dizdim ve bir kaç baharat serpip fırın ısınınca içine koydum.

Şimdi sıra salataları yapmaktaydı.Önce marulları ince ince doğradım sonrasında ise domatesleri.Biraz daha yeşillik kattım ve mısırlarıda üzerine serpip yağını ve tuzunu attım.İki çeşit salatayı da tamamladığımda sıra çorbaya gelmişti.Sebzeleri doğradım ve tuzunu atıp suyla birlikte kaynamaya bıraktım.Masanın üzerindekileri toplayıp runner,kırmızı bir masa örtüsü serdim.Tabaklarımızı da yerleştirip bardaklarımızı tabakların önüne koydum.Kenarıya salataları yerleştirdim ve bir kaç gül bulmak umuduyla bahçeye çıktım.Neyse ki bu büyük bahçe çiçeklerle kaplıydı da birsürü gül bulmuştum.Sadece iki tanesini koparıp içeri geçtim.İnce bir vazonun içine gülleri yerleştirip yedi tane küçük mumu vazonun etrafına dağıttım.Mutfağıda hızlıca topladıktan sonra kendim hazırlanmak için yukarı çıktım.Mutfağı toparladığım iyi olmuştu,Ross'un dağınık oluşumla dalga geçmesini istemiyordum.Neyse ki yemekler çok kısık ateşte pişiyordu bu yüzden hazırlanmak için yarım saat kadar vaktim vardı.Banyoya girip hızlı bir duş aldım.Bornozumu giyip saçlarımı kuruttum.Odaya gidip dolabın karşısına geçtim.Neyse ki Rain dolabımı yenilemişti ve bir çok güzel kıyafetim vardı.İçinden açık mavi ve askılı elbiseyi çıkardım.Düz maviydi ve kalın denebilecek askıları vardı.Boyun kısmı kare şeklindeydi.Bu elbise sade ve şıktı,yemek için uygundu ve fazla abartmaya gerek yoktu.

Siyah ayakkabılarımı da dolabımdan çıkarıp yatağa,elbisenin yanına koydum.İç çamaşırlarımı ve elbisemi giyip ayağıma da ayakkabılarımı geçirdim.Aynanın karşısına geçip çok hafif bir göz makyajı yaptım ve saçlarımı düzleştirdim.Parfümümü de sıktıktan sonra hazırdım.Saat beş olmuştu bile.Sanırım Ross birazdan gelirdi.Aşağıya inip fırını kapattım.Çorbayı kontrol ettiğimde ise hazırdı.Ocağında altını kapattım ve tavuğu fırında bırakarak içeri geçip kanepeye oturdum.Fırını kapatsam bile hala sıcaktı ve tavuğun soğmasını istemiyordum.Çorba soğusa bile ısıtılabilirdi.Kumandayı elime alıp kanalları gezdim.Kaç dakika boyunca öyle devam ettim bilmiyorum ama gözlerim ağrımaya başlamıştı.Başımı arkaya doğru hafifçe yasladım.Gözlerim açık durmak için çabalıyordu fakat en sonunda pes ettiler ve uyku beni ele geçirdi.

-

Ross'dan

Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.İçeriye girdiğim gibi mis gibi yemek kokusu burnumu doldurdu.Sağa döndüğümde Alex'in koltukta kıvrılmış bir şekilde uyuduğunu gördüm.Ne kadar da güzel uyuyordu.Üzerinde mavi bir elbise vardı ve bir şey için hazırlanmışa benziyordu.Kafamı kaldırıp karşıya baktım.Masa çok güzel hazırlanmıştı.Mumlar ve gül yaprakları vardı etrafında.Gülümsedim,Alexandra çok uğraşmıştı belli ki.Daha önce gelmediğim için pişman olmuştum.Çok güzel bir yemek yiyecektik demek ki.Alex'i yavaşça kucağıma alıp yukarıya çıkardım.Tüm masumluğu ile mışıl,mışıl uyuyordu.Yatağa dikkatlice yatırıp üzerini örttüm.Saçlarının arasına küçük bir öpücük kondurdum.Öyle güzel uyuyordu ki.

Kısa bir duş alıp giyindim ve  Alex'in yanına yattım.Saçlarıyla oynarken bu gün öğrendiğim yıkıcı haberi ona nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.Provadan çıktıktan sonra David ile karşılaşmıştım ve bana tüm gerçeği anlatmıştı.Kavga edeceğim sırada Riker beni durdurmuştu ve eğer tutmasaydı o adamın yüzünü dağıtacaktım. Alex'in üvey babası olduğu gerçeği hala beynimde yankı yapıyordu.Alex'e bunu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum,bunu kaldıramayabilirdi.David'i çok önceden beri tanıyordum ve ne kadar kötü bir adam olduğunu biliyordum.Alex'in onun öz kızı olmasına zaten inanamamıştım.Bir konser yüzünden kızına böyle davranmasıda saçmaydı fakat anlaşma olayı her şeyi açıklıyordu.

Eskiden David arkadaşımdı ve bir kaza sonucu adamlarından birini öldürünce düşman haline gelmiştik.David'in adamı ile kavga etmiştik ve bıçağını çıkarmıştı.Bana saplayacağı sırada elini çevirmiştim ve o sırada öne doğru atılmıştı.Bu sayede bıçak istemeyerek adama saplanmıştı.David'e bunu anlatmaya çalışmıştım ama ne yazık ki dinlememiş kendi bildiğini okumuştu.Neyse ki arkadaşlığımız ben ne kadar kötü bir adam olduğunu görebilmiştim.David bu yüzden Alex'e on kat daha kızgındı.Kurallarını çüğnemesi bir yana düşmanıyla sevgiliydi.Mafya olduğunu öyle bir saklamıştı ki ben bile ilk başta bu işleri bıraktı sanmıştım.Alex'in tamamen toparlanana kadar bunları bilmemesi daha iyiydi sanırım.Hem onun iyiliği hemde benim iyiliğim için.Mutlu olmaya ihtiyacımız vardı biraz.Bu düşünceler beni ele geçirirken Alex'in tarifsiz kokusu sayesinde göz kapaklarım yavaş yavaş kapandı.