"YAĞIZ?"
Kapı da duran Yağızı gördüğümde küçük çaplı bir şok geçirmiştim bu saatte ne işi vardı ki kapımın önünde
"Sen her kapıyı böyle mi açarsın Akça?"
Diye sordu bi an üstümde ne olduğunu unutmuştum bornozu hatırlayınca ellerim iplerine gitti sıkı sıkı tutarken
"Genel de daha güzel parçalarla açarım bugün ki talihlisi bornoz oldu."Dedim iddialı şekilde kaşlarını kaldırarak baştan aşağı süzdü,içim kıpır kıpır olmuştu midemde kelebekler uçuyordu resmen bir bakışıyla bu kadar etkilenmem cok yanlıştı.
Bir anda aklıma bugün yaşananlar gelince ciddileşerek,"Bu saatte burda ne işiniz var Komutanım?"diye soru yönelttim en doğrusu buydu çünkü adamın sevgilisi vardı.
"Komutanım mı olduk şimdi?."diye sordu anlamsız bir yüz ifadesiyle baktım bu ne rahatlıktı ya,
"Hep komutanımdınız."Dedim pek umursamayarak "İçeri almayacak mısın hava soğuk böyle Üşüyeceksin bak."dedi .
Kapıda süründürmek vardı da gerçekten üşümüştüm geçmesi için yer açtığımda içeri girdi,"Sizin evin aynısı keyfinize bakın ben giyinip geliyorum."diyerek Odama geçtim,kapıyı kapatıp yaslandım bir süre bu adamın kalbime zoru neydi ki bu saatte sevgilisinin yanında olacağıma bana gelmişti şaka gibi.
Hızlıca polarlı gecelik takımlarımı giyip saçımı tarayıp çıktım içeri girdiğimde ünitenin önüne koyduğum çerçevelere baktığını farkettim.
Beni görünce arkasını döndü bir süre konuşmadan yüzüme baktıktan sonra elini cebine attı,
"Elini yaktığın için karargahtaki revirde almıştım aslında akşam yemekte vericektim ama gidince bende kaldı,benim yüzümden oldu icim rahat etmedi."dedi.
Iste böyle hareketlerde bulununca beni düşündüğünü,önemsediğini hissediyordum ama bunların hepsi lanet olsun ki benim kuruntularımdı.
Kaşlarımı kaldırarak,
"Gerek yoktu Komutanım boşuna uğraşmıssınız. "Dedim alayla sinirlenmeye başlıyordu bunu mimiklerine gayet de yansıtıyordu."Hayırdır Akça ne bu haller?"bunu sormaya hakkı varmış gibi,
"Komutanım sizi ilgilendiren bir şey yok ne bu düşünüyormuş gibi davranışlarınız?."
"Düşünüyormuş gibi mi zaten seni düşündüğüm için burdayım Akça."dedi Bir anda böyle bir şey demesini beklemiyordum oda yeni farketmiş olacak ki duraksayıp derin bir nefes aldı.
"Beni neden düşünüyorsun ki Yağız."Dedim o anın getirisi sinirle.
"Komutanın olarak."dedi.
Sikeyim Komutanıni yada sen beni si-
Lanet olsun ki gözlerimin doluşunu durduramıyordum."Hangi komutan gecenin bir yarısı askerine krem getirmek için evine girer?"diye sordum,iste buna diyecek bir cevabı yoktu sorumu cevaplamadı tekrar lafa girdim.
"Ben söyleyeyim hiç biri düşünceniz için çok teşekkür ederim başka diyeceğiniz bir şey yoksa geç oldu uyuyacağım."diyerek nazikçe kovmuş bulundum.
Yüzünde bozguna uğramış bir ifade vardı ne dememi bekliyordu ki"Tamam iyi geceler ama elini benim yüzümden yaktın çay borcum olsun."diyerek kremi sehpaya bırakıp arkasına bile bakmadan çıkıp gitmişti.
Derin bir nefes aldım en doğrusunu yapmıştım başlamadan bitmesi gerekiyordu bazı hikayelerin,sanki onun çayına kaldım ya.
Ertesi sabah gözümü açtığımda elim boynuma gitmişti koltukta uyumaktan boynum tutulmuştu bir kez döndürmeye çalışmıştım ama nafile ciddi anlamda ağrıyordu bugün cumartesi günü olduğundan izinliydik acil bir görev emri çıkmadığından telefona saati bakmak için baktığımda gruptan gelen mesajlara takıldı gözüm
Kaan:Komutanlarım diyorum ki şöyle bizim her zamanki yerde güzel bir kahvaltı yapalım valla ton balığı yemekten mide özsuyum asit değiştirdi artık.
Emre:Badime çok katılıyorum hem Beyza Üsteğmenim de görür mekanımızı.
Alparslan:Geçen ki gibi piçlik yapmayacaksanız neden olmasın.
Siz:Bana uyar.